Ahmed Ticani

Ahmed Ticani Biyografisi

1782 yılında kurulan Tîcâniyye tarîkatının kurucusudur. Şeriat ilkelerine dayanan bir devlet düzenini savunmuştur.

Ahmed Ticani, 1737 yılında Cezayir’in Tilimsan (Tlemsen) bölgesindeki Ayn-ı Mâdî kasabasında doğmuştur. Tam adı Ahmed bin Muhammed bin Muhtâr Ticânî Magribî’dir. Künyesi Ebü’l-Abbâs’dır. Ticani on altı yaşında iken Ayn-ı Mâdî’de müderrislik yapan babasını ve annesini veba salgınında kaybetti. Kendi ifadesine göre soyu Hz. Hasan’a ulaşır. Dedesi Seyyid Muhammed, Ayn-ı Mâdî kasabasına gelerek yerleşmiş, Berberî kabilelerinden biri olan Ticân ehlinden bir kadınla evlenmişti. Onun soyundan olan Ebü’l-Abbâs Ahmed’e, bu yüzden Ticânî olarak anılmaktadır. Soyu, oğulları Muhammed Kebîr ve Muhammed Habîb ile devam etti. Mâlikî mezhebindeydi.

Ahmed Ticani, küçük yaşta ilim tahsiline başladı. Yedi yaşında Kur’ân-ı kerîmi ezberledi. Yirmi yaşına varmadan dînî ve edebî ilimleri öğrendi. Doğum yeri olan Ayn-ı Mâdî kasabasında tahsilini tamamladıktan sonra, Kur’an, hadis, Maliki fıkhı ve edebi ilimleri Tilimsan’da okuduktan sonra Fas’a gitti. Burada Kadiri, Şazeli, Nasıri tarikatlarının zikir halkalarına katıldı. Fas’ta Şeyh Ahmed Habib b. Muhammed’in, Sahra şehirlerinden Abid’de beş yıl süreyle Sidi Abdülkadir b. Muhammed’in hizmetinde bulundu. Sonra Fas, Evyâd ve Cezayir’de bulunan büyük bir şehir olan Tilmsân’a gitti. Tefsîr ve hadîs dersleri verdi. Oradaki âlimlerden istifade ettikten sonra hacca gitmek niyeti ile yola çıktı. Ardından Tunus’a gidip Azvavi Zaviyesi’nde Halveti şeyhi Mahmud b. Abdurrahman’ın sohbetlerine devam etti. Bir yıl sonra Gemi ile Mısır‘a geldi. Kahire’de Halveti şeyhi Mahmud el-Kürdi ile tanıştı. Şeyhlerle tanışıp tasavvufla meşgul oldu. Kâhire’ye, oradan da 1773 yılında Mekke ve Medîne’ye gittiğinde 36 yaşında idi.

Hac’da iken Hindistanlı Şeyh Ahmed b. Abdullah ile tanıştı. İki aylık beraberliğin ardından vefat eden Ahmed b. Abdullah, Ticani’yi yerine halife olarak bıraktı. Medine’de Muhammed b. Abdülkerim es-Semman ile görüşüp kendisinden Semmaniyye icazeti aldı.

İki yıl Mekke ve Medîne’de kaldıktan sonra sonra hac kâfilesi ile Mısır’a döndü. Kadirilik, Tevbilik ve Halveti tarikatlarına girdi.

1777 yılında Fas’a gitmek üzere yola çıktı. Bundan sonra Tunus‘a ve bilâhare Tilmsan’a geçti. Burada sekiz sene kaldı. İnsanlara Allahü teâlânın emir ve yasaklarını anlattı. Tilmsan’da sohbet ve irşad hizmetleriyle dikkati çeken Ticani, faaliyetlerinden kuşkuya kapılan Osmanlı Cezayir Beyi Muhammed b. Osman tarafından tutuklandı. Ardından Cezayir şehirlerinde ikamet etmemesi şartıyla serbest bırakıldı. 1782’de Tilmsan’dan ayrılan Ticani, bir çok yerleri dolaştıktan sonra, sahra bölgesine gidip Sidiebisemgūn kasabasına yerleşti. Ticani aynı yıl Sidiebisemgūn’da manevi keşfe nail olduğunu, tarikatına ait evrad ve ezkarın rüyasında bizzat Hz. Peygamber tarafından kendisine öğretildiğini söyler. Olayın gerçekleştiği 1782 yılı Ticaniyye tarikatı mensuplarınca tarikatın kuruluş tarihi olarak kabul edilir. Burada halvete girerek insanlardan uzak durdu ve kimse ile görüşmedi. Devamlı zikir ve ibâdetle meşgul olup fenâfillah mertebelerine kavuştu.

Ahmed Ticânî bilâhare bulunduğu köyden 1789 senesinde Fas‘a gitti. Fas’a yerleştikten birkaç yıl sonra bir müridini Fas Sultanı Mevlay Süleyman’a göndererek Cezayir yönetiminden duyduğu rahatsızlıktan dolayı ülkesine sığındığını ve kendisiyle görüşmek istediğini bildirdi. Mevlay Süleyman Ticani’ye özel konut tahsis etti ve kendisi de müridleri arasına katıldı. Sultanın Ticani’ye duyduğu saygı ve gösterdiği itibar Fas ulemasını rahatsız etti. Ulemadan İbn Kiran onun şeyhlik iddiasını yalanladı. Ulemanın bu düşmanca tutumuna rağmen Ticaniyye tarikatı Fas’ta iyice kökleşti. 1814 yılında doğduğu yer olan Ayn-ı Mâdî kasabasıni ziyaret edip Fas’a döndü. Fas’ta ikamet ettiği yaklaşık yirmi altı yıl boyunca halifeleri vasıtasıyla tarikatını bütün Kuzey Afrika’ya yaydı.

Ahmed Ticânî hazretlerinin talebelerine ve sevenlerine nasihat edeceği, onları terbiye ile meşgul olacağı bir zâviyesi (dergâhı) olmamıştı. Bu işi bâzan evinde bâzan câmilerden birinde yapardı. Bir gün Resûlullah efendimiz kendisine görünerek bir zâviye inşâ etmesini, bunun için kendisine güzel, helâl bir arâzi seçmesini emretti. Ahmed Ticânî hazretleri yine Peygamber efendimizin işâreti ile bugün Fas’ta Büleyde diye bilinen Derdâs mıntıkasında bir yeri seçti ve burayı helâlinden kendi malı ile satın aldı. Buraya zâviyesini inşa etti. Ahmed Ticânî, bu zâviyede insanlara din bilgilerini Allahü teâlânın rızâsını kazanma yollarını öğretti.

Ahmed Ticânî Halvetiyye tarîkatına göre insanları terbiye ve irşâd etti. Bu irşâd kendine mahsus olduğundan Halvetiyye’nin Ticânîye kolu ortaya çıktı ve bu tarîkatın Afrika’da İslâmiyet’in yayılmasına büyük hizmeti oldu.

Ahmed Ticani, 1815 yılında 78 yaşında Fas’ta vefât etti. Mezarı oradadır.

Afrika’daki en yaygın sufi topluluklardan biri olan Ticanilik’in temelinde, Kur’an-ı Kerim’in emirlerine ve Hz Muhammed‘in sünnetlerine riayet etmek bulunuyor. Şeriat ilkelerine dayanan bir devlet düzenini savunmuştur. Ticani’ye göre tek geçerli yasa Kuran’dır. Devletin temeli Şeriat’dır. Kadınların toplum işlerine karışması, görev alması, çarşafsız gezmesi dine aykırıdır, yasaktır. Dört kadın almak yasaldır ve İslam dininin gereğidir.

Ticanilik, Cezayir asıllı Şeyh Ahmed Ticani tarafından 1780’li yıllarda kuruldu, Fas ve Senegal gibi ülkelerin yanında bütün Kuzey Afrika’ya yayıldı. Şeyh Ahmed Ticani’nin ölümünden sonra tarikatın liderliğini El Hacı Malik Sy üstlendi. Tarikatın şimdiki şeyhi ise Şeyh Tidiane Sy El Maktum’dur.

Fas, Trablus, Tunus, Mısır, Senegal ve Hicaz yörelerinde yayılan bu koyu Sünni Ticanni tarikati, 1926 yılında Beyrut’tan İstanbul’a gelen Medineli Abdülkadir adlı birisinin öncülüğünde 1930 yılında gizli olarak Mehmet Kemal Pilavoğlu ile birlikte Türkiye’de de kuruldu. Mehmet Kemal Pilavoğlu’nun yönetiminde olan tarikat 1949 yılından sonra hızla etkinliğini arttırdı.

Heykel, resim, müzik, oyun gibi sanatçılara karşı çıkan ve Allah, peygamber ve din büyüklerini övmeyen şiirleri suçlayan Ticanilik’e göre laiklik dinden sapmadır, faiz haramdır ve tatil günü Cuma olmalıdır.

Ticani erken yaşlarda evlendiği hanımından kısa bir süre sonra ayrıldı. Ardından evlendiği eşinden büyük oğlu Muhammed el-Kebir, diğer bir eşinden küçük oğlu Muhammed (Habib) es-Sagīr dünyaya gelmiş, bunlar tarikatın tarihinde önemli fonksiyonlar icra etmiştir.

Ahmed Ticânî, yetiştirmiş olduğu talebeleri yanında bazı eserler de yazdı. Bu eserlerinden bazıları şunlardır:
1-Es-Sırrul ebhur fî evrâd-il-Kutb-il-Ekber,
2-Cevheret-ül-Hakâik fis-salâti alâ Hayr-ü-halâik,
3-Cevheret-ül-Kemâl fis-salât alâ Seyyid-il-İrsâl,
4-Hızb-ül-mügnî.