Ahmet Akgündüz

akademisyen, yazar

1955 yılında Diyarbakır’ın Çüngüş kazasına bağlı Malkaya köyü’nde doğdu. İlkokulu köyde tamamlayan Akgündüz, Gaziantep İmam-Hatip Lisesi’ni ve Gaziantep Lisesi fen bölümünü bitirdi. 1980 yılında Erzurum Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi’nden; 1982 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu.Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne Hukuk Tarihi Araştırma Görevlisi olarak giren Akgündüz, 1983 senesinde Mastırını ve 1986 senesinde de İslam Hukukunda ve Osmanlı Tatbikatında Vakıf Müessesesi adlı teziyle doktorasını tamamladı. 1987 senesinin Kasım ayında Hukuk doçenti olan Akgündüz, aynı yıl Konya selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne Hukuk Tarihi ve İslam Hukuku Doçenti olarak tayin edildi.

1986-1991 yılları arasında Başbakanlık Osmanlı Arşivinde Uzman Müşavir ve Devlet Arşivleri Danışma Kurulu üyeliği sıfatlarıyla araştırmalarda bulunan Akgündüz, 1993 Eylül’ünde Dumlupınar Üniversitesi’ne Hukuk Profesörü olarak atandı. Ekim 1993’ de aynı üniversiteye bağlı Bilecik İktisadi ve İdari bilimler Fakültesi’ne Dekan olarak tayin olunan Akgündüz, aynı zamanda Osmanlı Araştırmaları Vakfı Mütevelli Heyet Başkanıdır. 1997-1998 ders yılında Princeton Üniversitesi’nde misafir Profesör olarak araştırmalarda bulundu. Arapça, İngilizce ve Farsça bilmektedir. Evli ve iki çocukludur.

ESERLERİ
Osmalı Kanunnameleri ve Hukuki Tahlilleri / 12 cilt.
Mukayeseli İslam ve Osmanlı Hukuku Külliyatı.
İslam Hukukunda ve Osmanlı Tatbikatında Vakıf Müessesesi
Şer’iyye Sicilleri / 2 cilt Heyet ile birlikte
Belgeler Gerçekleri Konuşuyor / 5 cilt
Eski Anayasa hukukumuz ve İslam Anayasası
İslam’da İnsan Hakları Beyannamesi
Arşiv Belgeleri Işığında Sayıştay Tarihi
Arşiv Belgeleri Işığında Somuncu Baba
Arşiv Belgeleri Işığında eshab-ı Kehf ve Tarsus Tarihi
Arşiv Belgeleri Işığında Süleyman Hilmi Tunahan Hazretleri
Osmanlı’da Harem
Tabular Yıkılıyor / 2 cilt

HABER

Ermeniler ve Kürtler aynı etnik kökenden gelmiyor
7 Eylül 2012

Bingöl Üniversitesi’nin düzenlediği ‘Kimlik, Kültür ve Değişim Sürecinde Osmanlı’dan Günümüze Kürtler Sempozyumu’ başladı. Program 3 gün sürecek.Aralarında akademisyen, din âlimi ve mollaların da bulunduğu çok sayıda katılımcı, Kürt tarihi ve sorununa ilişkin bildiri sunuyor. 16 oturum, 65 başlıkta ‘Osmanlı’dan günümüze Kürtler’ konusu ele alınıyor. Dinî inanç, aile yapısı ve Kürt milliyetçiliğinin temelleri, isyanlar ve devlet politikaları gibi konular işleniyor. Katılımcılar, ilk günkü oturumlarda Kürt sorununun, milliyetçilikten uzak bir yaklaşımla sabır ve sevgiyle çözülebileceği fikrinde birleşti.

Bingöl Üniversitesi Rektörlük binasında düzenlenen konferansın açış konuşmasını Rektör Gıyaseddin Baydaş yaptı. Bingöllü ve Zaza olan Baydaş, bölgede konuşulan dile hakim olmanın, olayları daha iyi anlamaya yardım ettiğini söyledi: “Üniversite ile bölge insanı arasında ilişki kurmada dil çok yardımcı oluyor. Amacımız, Türkiye ve dünyanın gündemini yoğun şekilde işgal eden bir sorunu, ülkenin doğusunda faaliyet gösteren bir eğitim kurumu olarak ele almak. Bu mesele üniversitelerde konuşulursa ortak çözüme gidilir. yoksa Memleket meseleleri kahve köşelerine sıkıştırılırsa çözüm gelmez.”

Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz de konuşmasında ‘Ermeniler ve Kürtler aynı etnik kökenden mi geliyor?’ soruna cevap aradı. Bu iddiaların 1900’lü yıllarda ileri sürüldüğünü belirten Akgündüz, 1919’daki Paris Konferansı’na Şerif Paşa’nın başkanlığında bir delegasyona katıldığını ve Kürt Ermeni bildirgesi yayımlandığını anlattı. Kürtlerin Ermeni soyundan geldiği iddialarına Kürt âlimlerin sert tepki gösterdiğini kaydetti. Kürt sorununu çözmenin Kürd’ü, Türk’ü, Arap’ı kardeş bilmekten geçtiğini söyledi.

Molla Feyzi Güzelsoy ise 30 yıldır kirli bir savaşın devam ettiğini ve 40 bin kişinin hayatını kaybettiğini ifade etti. TRT 6, seçmeli Kürtçe dersi gibi adımların halk tarafından olumlu karşılandığını belirtti.

Programda Said Nursi’nin talebesi Abdulkadir Badıllı da bir konuşma yaptı. Badıllı, üstadın 3 dilin bir arada okutulmasını düşündüğü Medresetüzzehra projesi hakkında şu bilgileri verdi: “Üstad 1908’de Sultan Abdulhamid’e gidiyor ancak görüştürmüyorlar. Dilekçe bırakıyor ve diyor ki, ‘şu anda Kürdistan’da 400 bin genç var, eğer hükümet bunların dilini bilse çok büyük kuvvet elde edecek. Bu bölgede böyle bir medresenin açılması gerekiyor. Medresetüzzehra’nın Bitlis’te ve Van’da kurulmasını istiyor.”

HABER

Metiner’den Akgündüz’e yanıt: “Hadsiz ve densiz”
13.11.2017

Star gazetesi yazarı ve AKP Milletvekili Mehmet Metiner, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Atatürk’le ilgili sözlerine karşı çıkanları eleştirdi.

Erdoğan’ın, Atatürk’ü ortak değer olarak işaret ettiğine dikkat çeken Mehmet Metiner, Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz eleştirdi.

Nur Cemaati’nin önde gelen isimlerinden olan Ahmet Akgündüz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mustafa Kemal Atatürk için “ortak değer” şeklindeki sözlerine tepki göstererek, Erdoğan’a, “Cesaretiniz varsa, 5816 sayılı Kanunu kaldırın” demişti.

AKP’li Metiner de bugünkü yazısında Akgündüz’e verdiği yanıtta, “hadsiz ve densiz saldırıda bulunuyor” dedi.

Mehmet Metiner’in Nurcu Ahmet Akgündüz’e bugünkü köşesinde verdiği yanıtın ilgili bölümü şöyle:

“İsminin önünde Prof. titri olan Atatürk düşmanı biri Cumhurbaşkanı’mıza haddini aşan bir dille uzaklardan laf atıyor.

‘Atatürk öyle iddia ettiğin gibi milletin ortak değeri değildir. Cesaretin varsa Atatürk’ü koruma kanununu kaldır da görelim’ mealinde hadsiz ve densiz saldırıda bulunuyor.

Liderimizin cesaretini sorgulama cüretinde bulunan o laftan anlamaz zata söyleyecek çok sözümüz var ama şimdilik kalsın.”