Ahmet Emin Yalman

Ahmet Emin Yalman Biyografisi

Ahmet Emin Yalman’a düzenlenen sülkastta, 22 Kasım 1952 gecesi Malatya’da Hüseyin Üzmez tarafından ateş edilerek ağır yaralandı.

Ahmet Emin Yalman, 14 Mayıs 1888 tarihinde Yunanistan, Selanik’de doğmuştur. Ahmet Emin Yalman’ın babası Osman Tevfik Bey Selanik Askeri Rüştiyesinde Atatürk‘ün yazı ve tarih hocasıydı. Rıfat Yalman adında kardeşi vardı. İlköğrenimini Fevziye Sıbyan Mektebinde yaptı. Ahmet Emin Yalman 1897 yılında Selanik Askeri Rüştiyeye yazıldı. Diploma almasına iki ay kala Rüştiyeden 1899’da ayrılıp Selanik Alman Mektebine yazıldı. Daha sonra ailesiyle beraber İstanbul‘a göç ederek öğrenimi 1903’ten itibaren İstanbul Alman Mektebi’nde devam etti ve 1907 yılının Temmuz ayında mezun oldu.

Ahmet Emin Yalman, 1907 yılında mezun olunca Sabah gazetesinde İngilizce mütercim olarak gazeteciliğe başladı. Aynı yıl Bâb-ı Âli (hükûmet binası) Tercüme Odası hülefalığına (tercüme memurluğuna) tayin edildi.

1908 yılında Darülfünun (İstanbul Üniversitesi) Hukuk Fakültesi’ne girdi. 1910 yılında mezun oldu. Meşrutiyetin ilk günlerinde kurulmuş olan Yeni Gazete’nin yazı heyetine katıldı. Yeni Gazete o sıralarda sadrazam Kıbrıslı Mehmet Kamil Paşa’nın yayın organı olarak tanınmış olup hususi bir siyasi sütununda İngiliz, bazen de Avusturya menfaatlerine uygun yazılar çıkıyordu. Lakin Ahmet Emin Bey kendisini gazetenin memleket menfaatlerinin ölçüleriyle çalışan diğer cephesine mensup görüyordu. Gazeteye tercüme işleri için girdiği halde aradan bir yıl geçmeden her gün başyazıyı, ayrıca da haftada birkaç kez Yeni Gazete imzalı ikinci makaleyi yazmaya başladı.

Aynı zamanda Viyana‘da çıkan Neue Freie Presse gazetesinin yardımcı muhabiriydi. Haftalık Servet-i Fünun dergisine de tercümeler yapıyordu. Bâb-ı Âli (hükûmet binası) Tercüme Odasındaki görevine devam ediyordu. Berlin‘de çıkan Vossische Zeitung’a da ara sıra yazılar gönderiyordu. İttihat ve Terakki Kadıköy Kulübüne de üye oldu.

Ahmet Emin Yalman, 1911 yılında kazandığı imtihan ile ABD‘ye ilk defa olarak gidecek Türk öğrenci grubuna dahil olup Şubat 1911’de New York‘taki Columbia Üniversitesinin Siyasi İlimler Fakültesi sosyoloji ana dalında okumaya başladı. 1912 yılının yazında Türk basının tarihi, gelişme tarzı, hal ve şartları hakkında teziyle yüksek lisans diplomasını aldı.

1912 yılında açılan Columbia Üniversitesi Pulitzer Gazetecilik Mektebinde staj görenlerin ilk doktora adaylarında biri oldu. Burada The Development of Modern Turkey as Measured by Its Press (Modern Türkiye’nin Gelişmesinin Basınıyla Ölçülmesi) başlıklı tezini 1914 yılında bitirip sosyoloji ve tarih doktorası bitirdi. Doktora tezi Columbia Üniversitesi Siyasi İlimler Fakültesinin yayınları arasında kitap olarak yayımlandı.

ABD’de öğrenci iken ABD‘de çıkan Almanca Staatszaitung haftalık gazetesi için Türkiye‘ye dair yazılar da yazdı. Aynı zamanda Alman Basın Kulübüne ve diğer Alman cemiyetlerine üye olmuş, ABD‘deki Alman cemiyetine karışmıştı. İstanbul’a ise haftada bir “Amerika Mektupları” başlığı altında Yeni Gazete’ye ve İkdam gazetesine yazılar gönderiyordu.

8 Ekim 1912 tarihinde Balkan Harbi başlayınca ABD‘deki birçok gazete sütunlarını Ahmet Emin Beye açtı. 1914 Ağustos ayında, ABD’den New York Evening Post gazetesinin Türkiye muhabiri görevini üstlenerek ayrıldı.

Ahmet Emin Yalman, İstanbul‘a döndüğünde Darülfünunda (İstanbul Üniversitesi) felsefe tarihi muallim muavinliğine tayin edildi. Aynı zamanda Ziya Gökalp‘in sosyoloji asistanlığının yanı sıra Mülkiye Mektebinde Hasan Saka‘nın istatistik asistanlığını da yaptı. Ayrıca Tanin gazetesinin yazı işleri müdürlüğünü de yaptı.

I. Dünya Savaşı sırasında Almanya hükümetinin Alman cephelerine bir Türk harp muhabiri gönderilmesinde ısrar etmesinden dolayı, Enver Paşa‘nın kararıyla 1915 baharında Almanya‘ya tek Türk harp muhabiri olarak gidip bütün batı ve doğu cephelerini dolaşmaya ve harbin bütün safhalarını görmeye imkan buldu. Bu görevi 5 ay sürdü.

Ahmet Emin Yalman, 5 ay süren harp muhabirliği görevinden İstanbul‘a döndüğünde Darülfünunun istatistik kürsüsünde ve Mülkiye’de istatistik profesörlüğüne geçti. 1916 yazında tekrar harp muhabiri olarak Almanlara ve Avusturyalılara yardım etmek üzere Galiçya’ya gönderilen Türk kolordusuna katıldı. Galiçya’dan döndüğü zaman Sabah gazetesinin başına geçme teklifini kabul etti.

1916-1920 yılları arasında Siyasal Bilgiler Fakültesinde ders verdi. 1917 yılında Gördesli Mehmet Asım ile birlikte Vakit gazetesinin imtiyaz sahipliğini devralıp gazetelerinin ilk sayısını 22 Ekim 1917’de çıkardılar. Vakit, İttihat ve Terakki idaresiyle tek başına mücadele eden bir gazete oldu.

Almanya‘nın Volkssische Zeitung gazetesinde de yazıları çıkan Ahmet Emin Yalman, Almanya‘nın Gotha şehrinde bulunan Perthes Basımevinin siparişi üzerine Almanca Die Türkei (Türkiye) kitabını yazdı.

30 Ekim 1918 tarihinde yapılan Mondros Mütarekesi ardından ABD ile iş birliği fikrini ortaya atması üzerine şiddetli telkinler ve itirazlar ile karşı karşıya kaldı. 1919 Mart ayında tevkif edildi. 17 Nisan 1919 tarihinde üç ay Kütahya‘ya sürgüne gönderildi. Bu dönemde Prens Sabahattin ile sıkı bir dostluk kurdu. Veliahd II. Abdülmecid Efendi ile ve ikinci Veliaht Selim Efendi ile de aynı derecede sıkı bir temas halinde idi. 13 Kasım 1918 tarihinde İstanbul‘un işgal edilmesi ve İngilizler tarafından aranması üzerine teslim olup 26 Mart 1920 tarihinde Malta‘ya bir buçuk yıl sürgün edildi.

2021 yılının Kasım ayında sürgünden İstanbul‘a dönen Ahmet Emin Yalman, iki üç günden fazla durmadan Ankara‘ya gitti. Ankara‘da TBMM hükümeti tarafından teklif edilen Matbuat Umum Müdürlüğü vazifesini reddederek serbest bir gazeteci olarak Milli Mücadelenin halini İstanbul‘a aksettirmeyi tercih etti. Atatürk ile ve milli hükümetin diğer önde gelen simalarıyla görüşmeler yapıp cepheleri dolaştıktan sonra İstanbul‘a döndü.

1 Kasım 1922‘de TBMM’de kabul edilen bir kanunla saltanatın kaldırılmasından sonra 9 Eylül 1923 tarihinde Mustafa Kemal ATATÜRK liderliğinde kurulan Halk Fırkasının (Cumhuriyet Halk Partisi) kurulmasına karşı çıktı, Vatan gazetesinde tenkitler yazdı.

1923 yılı milletvekili seçimlerine İstanbul milletvekili adayı olarak girmesine karar verildi ancak, Yakup Kadri Karaosmanoğlu ve Falih Rıfkı Atay’ın güceneceği düşünülerek İstanbul Vilayet Meclisine girmesi kararlaşırıldı. Ahmet Emin Yalman, Hüseyin Rauf Orbay ile Dr. Adnan Adıvar‘ın Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kuruluşuna iştirak etme teklifini reddetti fakat yazılarıyla ve Vatan gazetesiyle fırkayı destekledi.

13 Şubat 1925’te çıkan Şeyh Said İsyanı sonrasında İsmet Paşa (İsmet İnönü) önderliğinde kurulan yeni hükûmet Takrir-i Sükun kanununu çıkarmıştı. Bu kanunla kurulan İstiklal Mahkemesi tarafından birçok İstanbul gazetesi kapatılması sonucu Vatan gazetesi beş aydan fazla bir müddet tek müstakil gazete olarak yayınlanmaya devam etti. Ardından 12 Ağustos 1925 tarihinde Ahmet Emin Yalman’ın yazılarını yazdığı Vatan gazetesi de İstiklal mahkemesi tarafından süresiz kapatılıp yazarlardan Ahmet Emin Yalman ve Ahmet Şükrü Esmer tutuklu olarak o zaman Elazığ‘da bulunan İstiklal Mahkemesine sevk edildi. Mahkeme neticesinde beraat etti ama gazetenin açılmasına izin verilmedi.

Ahmet Emin Yalman, gazetesinin kapatılması üzerine; Vatan gazetesinin taksim edilen sermayesinden on beş bin liralık payının büyük bir bölümünü borsa işlemlerinde kaybetti. Geçim imkanı için türlü işler deneyen Ahmet Emin Yalman, Marie Stoeps‘un Married Love romanını İzdivaçta Aşk başlığı ile takma bir isim altında tercüme etti. Arkadaşı ile birlikte bir resimli haftalık dergi çıkardı. Bu dergi için iki ciltlik bir Alman macera eserini Selim Bey’in Amerika Hatıraları adıyla adapte etti. ABD‘deki tarih profesörünün teklifi ile Carnegie Barış Vakfı tarafından neşredilecek serinin Türkiye hakkındaki cildini Turkey in the World War (Cihan Harbinde Türkiye) başlığı ile yazdı.

ABD Sefareti Ticaret Ataşesi Julien E. Guillespie vasıtasıyla Goodyear lastikleri, Dodge otomobilleri, Caterpillar traktörleri, Sullivan kompresörleri, Harnischfeger ekskavatörleri mümessiliğini alarak ticaretle meşgul oldu. 1929 yılında ABD‘li Curtiss-Wright uçak üretim şirketinin mümessilliğini yaparak Türk Hava Kuvvetleri için uçak satın alınmasına aracılık yaptı.

Bu dönemde gazetecilikten ve siyasetten kendisini tamamen uzak tutan Ahmet Emin Yalman, Yunus Nadi Abalıoğlu’nun Cumhuriyet gazetesinin yazı heyetine katılması teklifini ve 1930 yılında Fethi Bey’in (Ali Fethi Okyar) Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın yayın organı olarak gazetenin başına geçmesi, partinin adayı olarak meclise girmesi yönündeki teklifleri reddetti.

1936 yılında Atatürk tarafından affı ve gazeteciliğe geri dönmesine izin verilmesi üzerine Kaynak adlı bir haftalık gazete çıkardı. Fakat haftalık gazete tutmadı. Zekeriya Sertel ve Halil Lütfü Dördüncü ile birlikte Tan gazetesini Ali Naci Karacan’dan satın alarak 1 Ağustos 1936’dan çıkarmaya başladılar. Atatürk Tan gazetesi tesislerinin Ahmet Emin Yalman‘ın eline geçmesini, böylece gazetecilikten uzak geçirdiği yılları için bir teselli olmasını istemiş, ona göre emirler vermişti.

Ahmet Emin Yalman, 1937 yılında İstanbul’un o zamanki valisi ve belediye başkanı Muhittin Üstündağ ile tartışmalara girdi. Muhittin Üstündağ‘a karşı açtığı dava Üstündağ’ın yargılanmasına ve İstanbul‘dan ayrılmasına neden oldu.

Atatürk ölüm döşeğinde yatarken, 7 Ağustos 1938’de Atatürk‘ün sıhhati hakkında milleti aydınlatmak zorunda olduklarını iktidar sahiplerine bir başyazıda hatırlatması üzerine, Tan gazetesinin üç ay için kapanması için başbakan Celal Bayar tarafından emir verildi. Gazete kapatılınca ortaklar arasında çıkan gerilim yüzünden Ahmet Emin Yalman ayrılır.

Tan gazetesinden ayrılmasından sonra iktidardan tepkiler karşısında kalınca Yalova kaplıcalarına çekildi. Orada birkaç haftada Gerçekleşen Rüya kitabını yazdı.

Daha sonra Başbakan Celal Bayar, Ahmet Emin Yalman’a 1939 yılında New York fuarındaki Türkiye pavyonunu idare edecek komisyonun üyeliği ve yayın müdürlüğü işini verdi. Pavyonun düzenlenmesi görevi ise Abidin Dino‘ya verilmiş, o da Fikret Mualla Saygı‘ya 40 kadar suluboya İstanbul manzarası çizdirmişti. 1939 yılı sonuna doğru New York fuarındaki Türkiye pavyonunun işlerini bitirerek İstanbul‘a döndü.

19 Ağustos 1940 tarihinde tekrar Vatan gazetesi’ni çıkarmaya başladı. II. Dünya Savaşında Batı dünyasının tarafını tutan yazılar yazdı. Hükümetin hoşuna gitmeyecek tenkit yazıları yazması nedeni ile sık sık kapatma cezalarına uğruyordu.

1942 yılının 21 Ağustos ile 7 Aralık tarihleri arasında ABD, Britanya ve Kanada‘dan davetlerle Hüseyin Cahit Yalçın, Abidin Daver, Ahmet Şükrü ve Zekeriya Sertel ile beraber bir gazeteci heyeti olarak Mısır‘dan, Sudan‘dan, Afrika memleketlerinden, Portekiz‘den, ABD ve Kanada‘dan dönüşte Haiti ve İngiliz Guyanası‘ndan, Brezilya‘dan, Asansiyon Adası‘ndan, Akra‘dan geçmek üzere yapılan bir seyahate katıldı.

Vatan gazetesi’nin Adolf Hitler‘le alay etmekten dolayı 60 gün süreyle kapatıldığı dönemde gazetede çalışanların maaşlarını ödemek için, seyahatine ait intibahlarını yazarak gazete gibi sattı. Bu yazılar daha sonra Havalarda Elli Bin Kilometre adlı bir kitap halinde yayınlanmıştır.

25-27 Eylül 1944 tarihleri arasında Vatan gazetesi’nde yazdığı 3 yazıda Varlık Vergisini “Nazilik ve faşizme doğru kapıyı açan” şeklinde tanımlamaktan dolayı Vatan gazetesinin süresiz kapatılmasına karar verildi. 1 Ekim 1944’ten 22 Mart 1945 tarihine kadar kapalı kalan Vatan gazetesi’nde çalışanların maaşını ödemek için, bundan evvelki uzun tatilde yaptığı gibi, Britanya‘ya gitmeye, Dünyadan Haberler başlığıyla hazırlayacağı bir kitabı gazete satış ağı vasıtasıyla satmaya karar verdi.

Britanya‘da iken Times gibi gazetelere mektuplar yazmanın yanı sıra, New Chronicles gazetesine, Observer ve Sunday Times ile diğer pazar gazetelerine devamlı yazılar verdi.

Ahmet Emin Yalman, Türkiye‘ye döndükten az bir müddet sonra Dışişleri Bakanı Hasan Saka başkanlığı altında 24 Ekim 1945 tarihindeki Birleşmiş Milletler‘in kuruluş törenine iştirak etmek üzere San Francisco‘ya giden heyete katıldı. Ahmet Emin Yalman, San Francisco‘da bulunurken Ermeni meselesinin iç yüzünü aydınlatmak üzere yazdığı iki makalesi San Francisco Chronicle gazetesinde çıktı.

San Francisco’dan döndüğü zaman 7 Haziran 1945‘te CHP‘li Celal Bayar, Refik Koraltan, Adnan Menderes ve Mehmet Fuat Köprülü tarafından Dörtlü Takrir Meclise verilmişti. Adnan Menderes ve Mehmet Fuat Köprülü 21 Eylül 1945’te oybirliği ile ihraç edildi. Refik Koraltan ile Celal Bayar ise daha sonra istifa etti. Partiden ayrılan bu dört kişi, 7 Ocak 1946’da Demokrat Parti‘yi kurmuşlardır. Ahmet Emin Yalman bu yeni muhite derhal kaynaşarak sekiz gün süren bir yazı dizisiyle Vatan gazetesinde çok partili hayata geçişten yana bayrak açtı. Vatan gazetesini bu hareketin öncüsü haline getirip Celal Bayar, Adnan Menderes, Mehmet Fuat Köprülü ve Refik Koraltan‘la beraber Demokrat Partinin programını hazırladı. Partinin adını da o seçti.

Demokrat Partiyi ilk yıllarında var gücüyle destekleyen Ahmet Emin Yalman, sonraki yıllarda Demokrat Parti iktidarını eleştiren yazılar yazmaya başladı. Bundan dolayı 1959 yılında 15 ay hapse mahkûm oldu.

Ahmet Emin Yalman, Nisan 1947’de Liberal Enternasyonal’ın idare heyetine seçildi ve Türkiye’de Hür Fikirleri Yayma Cemiyetini kurdu.

Ahmet Emin Yalman, bir liberal olarak, komünist şair Nazım Hikmet’in hapiste bu kadar uzun süre yatmasını haksız buluyordu. Sonunda onu cezaevinde ziyaret ederek gazetesinde Nâzım’a özgürlük kampanyası başlattı. Böylece önce ülke içinde, sonra da uluslararası planda çığ gibi büyüyen bu kampanya sonucunda, Nazım Hikmet‘in 12 yıllık aralıksız hapis hayatının ardından 14 Temmuz 1950’de çıkan aftan yararlanarak 15 Temmuz’da özgürlüğüne kavuşmasına öncülük etmiş oldu.

Ahmet Emin Yalman, 22 Kasım 1952 tarihinde Malatya‘yı ziyaret etmekteyken henüz bir lise öğrencisi olan Hüseyin Üzmez tarafından ateş edilerek ağır yaralandı. Bu suikast girişiminden sonra teslim olan Hüseyin Üzmez 20 yıl hapse mahkûm edildi ve 10 yıl hapis yattı.

27 Mayıs 1960 darbesinden sonra tutuklanıp serbest bırakıldığında ABD‘deki Kaliforniya ve Georgia üniversitelerinden Great Courage Award (Büyük Cesaret) ödülü aldı.

27 Mayıs 1960 darbesinden sonra Vatan gazetesi’nin tirajı azaldı. 1961’de bir süre Hür Vatan gazetesini çıkarmayı denedi. Fakat yeterince okuyucu bulamayınca bir yıl sonra bu gazeteyi de kapattı. 1961’den sonra çeşitli gazetelerde köşe yazıları yazmakla yetindi.

Ahmet Emin Yalman, 14 Eylül 1922 tarihinde gazeteci-çevirmen Rezzan Arif ile evlendi. Tiyatro yönetmeni Tunç Yalman (d. 25 Eylül 1925-ö. 3 Mart 2006) adında bir oğlu vardır.

1967 yılında devlet kültür ödülünü alan Ahmet Emin Yalman, yaşamının son yıllarında hatıralarını dört ciltlik bir kitapta toplayarak Yakın Tarihte Gördüklerim ve Geçirdiklerim adıyla 1970 yılında yayınladı.

Ahmet Emin Yalman, 19 Aralık 1972 tarihinde İstanbul’da kalp krizi sonucu 84 yaşında ölmüştür.

Ödülleri :
1961 – Dünya Gazeteler Birliği Altın Kalem Özgürlük Ödülü

Kitapları :
1914 – The Development of Modern Turkey as Measured by Its Press (Doktora tezi – İngilizce)
1918 – Die Türkei (Almanca)
1920 – Mariya Tarnavoskaya (Annie Vivanti‘nin romanı, İtalyancadan tercüme)
1925 – İzdivaçta Aşk (Marie Stoeps‘un Married Love başlıklı romanı, İngilizceden takma adla tercüme)
1930 – Turkey in the World War (İngilizce)
1938 – Gerçekleşen Rüya
1940 – İkinci Geliş (M. H. Zal takma adı altında)
1942 – Havalarda Elli Bin Kilometre
1943 – Naziliğin İçyüzü
1944 – Yarının Türkiyesine Seyahat
1945 – San Fransisko’da Neler Gördüm
1956 – Turkey in My Time
1957 – Berraklığa Doğru (gazetede dizi olarak: 1941, kitap olarak)
1944 – Dünyadan Haberler
1970 Yakın tarihte gördüklerim ve geçirdiklerim: 1888-1922