X

Ahmet Kavas

Ahmet Kavas

akademisyen

1964 yılında Samsun’un Vezirköprü ilçesinde doğdu. 1982 yılında Merzifon (Amasya) İmam-Hatip Lisesi’ni ve 1987 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. 1988 yılı Eylül ayında Türkiye Diyanet Vakfı’nın verdiği Fransa’da Yüksek Lisans eğitimi ve doktora bursunu kazandı. 1991 yılı Kasım ayında Paris-7 Üniversitesi Coğrafya, Tarih ve Toplum Bilimleri Bölümünde (Université Paris-7, U.F.R., Géographie, Histoire et Sciences de la Société) Afrika’da İslam ve Müslüman Toplumlar Uzmanı Prof. Dr. Jean-Louis Triaud’un yanında 1835-1912 Yılları Arasında Osmanlı İdaresi ile Senusiye’nin Münasebetleri [Les relations de l’administration ottomane avec la Sanousiya de 1835 à 1912] konulu Yüksek Lisans tezini bitirdi. 25 Mayıs 1996 tarihinde aynı bölümde ve aynı danışmanın yanında Fransızca Konuşulan Afrika’da Modern Arapça-İslam Eğitiminin Gelişmesi- Mali Cumhuriyeti Medreseleri – 1980-1994 Yılları arasında Başkent Bamako’nun Konumu [L’évolution de l’enseignement moderne arabo-islamique en Afrique francophone-Les médersas de la République du Mali (Cas de Bamako 1980-1994)] konulu doktora tezini tamamlayarak savundu. 1996 yılı Temmuz ayından 2006 Şubat ayına kadar İstanbul’da bulunan İSAM’da (İslam Araştırmaları Merkezi) araştırmacı olarak görev yaptı. Halen İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde Doç. Dr. olarak görevine devam etmektedir. Özellikle Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde Afrika ile ilgili belgelere dayalı olarak “Osmanlı Afrikası” konusundaki araştırmalar yapmaktadır.

İLETİŞİM:
[email protected]

HABER

KAVAS: TUAREGLER, OSMANLI DEVLETİNE GÖNÜLDEN BAĞLANDI
23 Şubat 2013

Uluslararası Teknolojik Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı (UTESAV) tarafından bir düşünce platformuna dönüştürülen Haliç Buluşmaları’nın konusu; “Afrika’nın Geleceği ve Türkiye” konuğu ise; doktorasını Paris Üniversitesi’nde, ‘Mali Cumhuriyeti Medreseleri’ üzerine yapan, uzun yıllar Mali’de yaşayan Afrika uzmanı, Çad Büyükelçisi Prof. Dr. Ahmet KAVAS’tı.

UTESAV’ın 21 Şubat 2013 Perşembe günü MÜSİAD Genel Merkezi Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen buluşmaya; çeşitli basın organlarının yöneticileri, sivil toplum kuruluşları ve derneklerin yöneticileri, yazarlar, iş adamları ve birçok sayıda akademisyen katıldı. Buluşmada Afrika’daki yakın gelişmeler, Afrika’da emperyalistlerin planları, oyunları ve paylaştıkları haçlı sofrası masaya yatırıldı.

YÜZLERCE YILDIR AFRİKA’YI TALAN EDEN BATILILAR:
“AFRİKA’YA ÖZÜR BORCUNUZ VAR!..”

Programın açılış konuşmasını yapan UTESAV Başkanı İsrafil KURALAY: “Dünyanın ikinci büyük kıtası olan Afrika; hep zulüm, çile, işkence, sürgün ve kölelikle yaşamaya mahkûm bırakıldı. İnsanlığın özellikle de Batılı ülkelerin Afrika’ya karşı büyük bir özür borcu var. Batılılar; yıllardır, yüzyıllardır Afrika’nın hem insanlarını hem de kaynaklarını sömürerek bu hale geldiler. Ama artık Afrika kendine geliyor, toparlanıyor, yenileniyor.” dedi. Kuralay, 21.yüzyılın ikinci yarısından sonra dünyada Afrika döneminin başlayacağını ifade etti. Afrika’daki olan olaylar hakkında sağlıklı bilgi verilmediğini ifade eden Kuralay, sebebini şöyle anlattı: Çünkü biz Afrika ile ilgili haberleri, gerçekleştirilen operasyonları, Fransız ve İngiliz kaynaklı haber ajansları vasıtasıyla öğrenmekteyiz. Yani olayların hem failleri hem de haberini veren de onlar olduğu için bize aktarılanların ne kadarı gerçek ne kadarı doğru bilmiyoruz. Kuralay konuşmasını 21.Yüzyılın insanlığa ve Afrika’ya huzur, barış getirmesi temennisinde bulundu.

AFRİKA KITASININ GERÇEK NÜFUS SAYISI 1 MİLYAR OLAMAZ!..

Haliç Buluşması’nın konuğu Çad Büyükelçisi Prof. Dr. Ahmet Kavas ise, Afrika’nın tarihî, siyasî, etnik ve sosyal durumunu veciz şekilde özetleyerek çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Kavas: “Öncelikle dünya nüfusu meselesinde Afrika’ya çok büyük haksızlık yapılmaktadır. 54 Afrika ülkesinin nüfusunun ciddî manada sayım yapılmadan afakî ve on yıl öncesinin tahminleriyle bilgilendirme yapıldığını ve. Afrika kıtasının nüfusunun 1 milyar olarak dillendirilmesi, kıtaya karşı yapılan haksız bir propagandadır.” dedi.
Kavas konuyla ilgili ; “Ben yıllardır Afrika’da yaptığım çalışmalar neticesinde bir değerlendirme yapacak olursam bence, kıtanın nüfusunun 1 milyar değil, 1,5 milyar hatta yaklaşık iki milyar olduğunu söylemek mümkündür.” Açıklamalarında bulundu.

Kavas; ”İkinci bir husus olarak da dünya kaynaklarının %22’sinin Afrika’da yer aldığı söyleniyor batılılar tarafından. Bence bilinçli bir çarpıtma, yanlış bilgilendirme yapılmaktadır. Afrika’nın kaynaklarının % 22 ‘den fazla olduğunu düşünüyorum. Çünkü hep tahmini bilgiler veriliyor, kıtada batılıların daha hiç gitmedikleri, gidemedikleri yerler var.” dedi.

Büyükelçi; “Üçüncü bir husus da Afrika’nın dinî kimliği konusunda da yine yanlış bilgilendirme söz konusudur. Afrika’da misyonerlerin çok ciddî Hıristiyanlaştırma çalışmaları yaptığını ama buna rağmen Müslüman nüfusun söylenenden daha fazla olduğu bir gerçek.” dedi. Afrika uzmanı Kavas, Afrika’nın geleceğini etkileyecek çok farklı hamlelerin gerçekleştiğini, bu hamlelerin bazılarının içerden bazılarının Asya’dan bazılarının da Avrupa’dan geldiğini dile getirdi.

“AFRİKA ÇİN OLABİLİR”

Afrika’nın ekonomik anlamda Çin’e rakip olabileceğini vurgulayan Ahmet Kavas, Afrika’da kalkınmalar yaşandığını kaydetti. Afrika Birliği’nin Birleşmiş Milletler (BM) gibi işlevler olması için çalışıldığını ifade eden Kavas, Libya’nın eski lideri Muammer Kaddafi’nin bunun finansörü olduğunu belirtti. Kavas, Kaddafi’nin Afrika’da Merkez Bankası gibi bir çalışma yaptığının söylendiğini de kaydetti. Libya’daki gelişmelere bu perspektiften de bakmak gerektiğini hatırlattı.

KAVAS: TUAREGLER, OSMANLI DEVLETİNE GÖNÜLDEN BAĞLANDI

UTESAV Mütevelli Heyeti Başkanı İsrafil Kuralay’ın evsahipliğinde konuşan Prof. Dr. Ahmet Kavas, Afrika ile ilgili bilgiler paylaştı. Sahra’da hür yaşayan insanlar Fransızlar gelene kadar hiç kimseye tabi olmadığını ve hiçbir devletin tebaası olmadığını ifade eden Prof. Dr. Kavas, Tuareglerin Fransız işgalini gördükten sonra Osmanlı devletine gönülden bağlandığını söyledi. Tuareglerin kuzey Tuaregler ve güney Tuaregler diye ikiye ayrıldığını kaydeden Kavas, kuzeydekiler Libya ve Cezayir sınırında, güneydekiler Mali ve Nijer sınırında olduklarını ve toplam 6 milyon civarında nüfusları olduğunu belirtti. Kavas, kuzey Tuareglerinin Osmanlı devletine tabi olduklarını kaydetti.

“YERYÜZÜNDE 200 BİN KATOLİK OKUL VAR”

Geçen yılki sayısal verilere göre yeryüzünde 200 bin katolik okul olduğunu, 2 milyon öğretmen ve personel, 40 milyonda öğrenci olduğunu belirten Kavas, “Bu okullarda, isteyene dört dörtlük Hıristiyanlık eğitimi veriliyor. Afrika’da misyonerlerin, Müslümanları Hıristiyanlaştırırken, en kuvvetli kullandıkları silahtan birisi eğitimdir” dedi.

ÖNCE KAZANDIR SONRA KAZAN!..

Ahmet Kavas, Afrika’nın ekonomik durumunu da değerlendirerek iş adamlarına önemli hatırlatmalarda bulundu. İş adamlarının önce Afrika’nın insanlarına kazandırmak, onlar kalkındırmak gerektiğini, daha sonra da kazanmayı düşünmeleri konusunda bilgilendirdi. Biz Avrupalılar gibi sömürgeci olamayız, onlara Osmanlı’da olduğu gibi hizmet götürüp öz kimliklerini kazandırmamız gerektiğini söyledi. Türkiye’nin de Afrika ile ilgili artık projelerinin olduğunu, iş adamlarımızın artık Afrika’ya gitmeye başladığını, Fransız hava yollarından sonra ikinci büyük hava yolunun Türk Hava Yolları olduğunu ve yakın zamanda da Fransızları da geçeceğini ifade etti.

Kavas: “2011 yılında Fransa’daki bir araştırma grubu, Afrika’daki etkin yeni aktörler olarak kıtaya ilgi duyan 4 ülke ülkeyi tesbit ediyor. Bunlar: Çin, Hindistan, Brezilya ve Türkiye. Oysa bunların haricinde Batılı devletlerle birlikte Japonya da ilgi duymaktadır. Çünkü dünyada şu an ekilebilir olup da ekilemeyen arazilerin %60 ‘ı Afrika kıtasında yer almaktadır. Çin başta olmak üzere Hindistan Afrika kıtasındaki ekilebilir arzileri satın almakta ve tarım faaliyetleri yürütmektedir.” dedi.

İŞ ADAMLARI AFRİKA’YA GİDERKEN BİLİMADAMLARINI DA GÖTÜRSÜN!..

Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları Vakfı (ORDAF) Başkanı Prof. Dr. Zekeriya Kurşun ise, basın mensuplarının, yazarlarımızın Afrika’yı daha araştırması, hakkında haber yapması gündemde tutması gerektiğinin altını çizdi.
Ayrıca Afrika’ya gidecek iş adamlarımızın yanlarında mühendislerle beraber, bilim adamı, tarihçi, araştırmacı götürmelerini önerdi. Eğer böyle yapılırsa Afrika konusunda ilerleme kaydedileceğini ifade etti.

Kategoriler: A
Benzer Biyografiler