Ahmet Poyrazoğlu

halk ozanı, şair

1951 yılında Van’ın Erciş İlçesinde doğdu. Karakoyunlu Türkmenlerindendir. Âşıklık geleneğini sürdüren bir aileden Güllü Hanım ile Enver Bey’in oğlu olarak dünyaya geldi. Coşkun olan soyadını Poyrazoğlu mahlasını alınca değiştirdi. 8 çocuklu bir aileden geliyor. 2 çocuk babası.

Dedesinin kardeşi şairdir. Büyük abisi Haydar Giryani ile birlikte diğer abisi Ömer Ummani de saz çalar türkü söylerler. Baba tarafı Varak soyundan gelmektedir, Güney’den Antep dolaylarından gelmişler. Anne tarafı ise Ercişli. Asıl mesleği öğretmenlik olan Ahmet Poyrazoğlu, gözünü ozanlık geleneğini sürdüren bir ailenin içinde açtı. Öyle ki anne ve babası kavga ettiklerinde türkülerle atışırlardı.

Abisi Âşık Ummani nedeniyle yörenin ozanları evlerine sürekli gelip giderlermiş. Özellikle Erzurum ile Kars yöresinin ozanları gelirmiş. Bu bağlamda Emrah ve Emin Cihani’den etkilenir. Ercişli Emrah, Âşık Davut, Emin Cihani, Mehmet Çağlar yörenin diğer ozanlarıdır.

Haksızlıklar, hukuksuzluklar üstüne; doğaya duyarlı, çevreci konularda yazıyor ve söylüyor.

Şiir yazma yetisini doğuştan aldığına inanıyor. Köy odalarının yerini sahneler alınca, yöresellikten de çıkıldığına inanıyor.

Erguvan Yayıncılık’tan kitabı çıktı.

Beğendiği ozanlar arasında, Şeref Taşlıova, Feryadi, Mürsel Sinan, Feymani, Fuat Çerkezoğlu gibi ozanlar var.

Türkçeye âşık olduğu için Poyrazoğlu soyadını seçti. Konya, Sivas, İstanbul ve daha bir çok yerde etkinliklere katıldı. Dereceler aldı. Ama bu tür derecelendirmelere karşı.

Bağlamayı kendi kendine öğrendi ve sazı uzun sap çalıyor. Atakan Çelik eserini okudu. “Yücedağım yağar bana kar o yandan”, “Taşlara çaldım bağrımı ezem dedim ezilmiyor” piyasada hala okunan türküleri. “Bizim yaylaların yeli eser inceden inceden” adlı derlemesi bir çok sanatçı tarafından okundu. Çok sayıda plak, kaset ve cd si var ve doğaçlamayı önemsiyor.

Atatürk, Van, Sivas, Orhangazi, Selçuk Üniversitelerince hakkında akademik çalışmalar yapıldı, tezler hazırlandı. Pek çok televizyon ve radyo programlarına katıldı, reklam filmi de yaptı. Bir çok gazete ve dergide hakkında yazılar yayınlandı.

AŞIK VEYSEL’E NAZİRE BABINDA
AMERİKA’YI TAŞLAMA

Zorbalığın on par’etmez,
Sendeki şer güç olmasa.
Eğlenecek yerin olmaz,
Kalleş dünya piç olmasa.

Füze atıp yıkar mıydın,
Mazlumları yakar mıydın,
İnsan kanı döker miydin,
Doymaz gözün aç olmasa.

Poyrazoğlu hiç ham değil,
Daha zulümün tam değil.
Senin derdin Saddam değil,
Petrolden haraç olmasa.

HAKKINDA YAZILANLAR

Aşık dayanışması!
Vakit 26 Haziran 2005

Ülkemizde halk ozanları hep atışmalarıyla bilinir. Herhangi bir etkinlikte bir araya gelen aşıklar, kırıp dökmeden birbirlerine laf yetiştirirler. Atışmalarıyla ünlü ozanlar dün bir dayanışma örneği sergilediler.
İstanbul Halk Ozanları Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Aşık Ahmet Poyrazoğlu’nun gecesine katılan ozanlar, arkadaşları için sazlarının tellerine vurup en güzel türkülerini okudular. Önceki akşam Zeytinburnu Öğretmenevi’ndeki programa katılan Hilmi Şahballı, Orhan Üstündağ, Mürsel Sinan, Maksut Feryadi, Aşık Fikret Ünal ve İsmail Azeri birbirleriyle atışmadılar. Aşık Fikret Ünal’ın tüm meydan okumalarına rağmen, diğer aşıklar “Bu bir dayanışma gecesidir” diyerek birlikte sahneye bile çıkmadılar. Her ozan tek tek sahneye çıkarak, arkadaşları Ahmet Poyrazoğlu’nun gecesini renklendirmeye özen gösterdi. Aşıkların dayanışma örneği salonda büyük takdir topladı.
Ercişli Ozan Ahmet Poyrazoğlu’nun sanattaki 30. yıl kutlamasına ozan arkadaşlarının yanı sıra sanatçı Celal Yarıcı, Mehmet Ündül, Osman Gümüş, Cahit Özdağlar ve Maraşlı Tacim ile Van iline ait dernek yöneticileri katıldı. Konuşma yapan sanatçı ve dernek yöneticileri Ahmet Poyrazoğlu’nun kişiliği ve sanatına olan sevgisini dile getirdiler. Milli ve manevi değerlere saygınlığı ile dikkatleri üzerine çeken Ahmet Poyrazoğlu ise kendisini yalnız bırakmayan tüm dostlarına teşekkür etti. Aşıkların sıkıntılarının çözümü konusunda devletin de destek vermesi gerektiğini belirten Poyrazoğlu, ozan dayanışmasından gurur duyduğunu söyledi.