Ünlü politikacı, yazar ve şair. Oset kökenli olan Ahmet Tsalıkkatı, 1882 yılında Kuzey Osetya’nın Kurtati boğazındaki Nogkau köyünde doğdu. Babasının adı Nimbolat’dır. Stavropol Gimnazyumunu(1899) ve Moskova Üniversitesi Hukuk Fakültesini (1907) bitirdi. Üniversitede okurken komünist düşüncelere ilgi duymaya başladı ve bir süre sonra Rusya Sosyal Demokrat Partisi’ne girdi. Partide bir dizi öğrenci derneğinin yöneticisi olarak önemli bir konuma geldi. Kurucu Meclis oluşturulması istemiyle ortaya konan ilk öğrenci bildirisi onun kaleminden çıkmıştır. Üniversite sıralarında iken karıştığı eylemler nedeniyle sürekli olarak Çarlığın güvenlik güçleri tarafından izlendi. Birçok kez hapis ve sürgün cezalarına çarptırıldı.
1903 yılında Moskova’dan Kafkasya’ya sürgün edilen Tsalıkkatı, Terek bölgesinde sosyal demokrat komitelerin kurulmasına çalıştı ve devrimci düşünceleri Osetya’ya getiren ilk kişi oldu. Faaliyetleri bir süre sonra Dağıstan’a da yayıldı ve Rusya Sosyal Demokrat Devrimci Partisi’nin Terek-Dağıstan Merkezi kuruldu. 1904 yılında Moskova’ya dönen Ahmet Tsalıkkatı, Moskova Üniversitesi’nden, Kiev’de toplanan gizli Rusya Öğrenci Kongresine temsilci olarak seçildi.
Üniversiteyi bitirdikten sonra bir süre avukatlık yaptı. Fakat bu iş onu tatmin etmedi ve tekrar politikaya döndü. “Russkoe Slovo” (Rus Sözü), “Ranneye Utro” (Sabahın Erken Saati), “Utro Rossii” (Rusya Sabahı), “Vestnik Yevropı” (Avrupa Habercisi) gibi önemli Rusça yayınların sürekli kadrosu içinde yer aldı. Bu yayın organlarındaki çalışmalarıyla, Rusya’daki Müslüman milletlerin politik çevrelerinin dikkatini çekti. Devlet Duması Müslüman Fraksiyonu tarafından özellikle okullar ve öğretim konusunda olmak üzere çalışmalara katılması için davet edildi.
Rusya’da gelişen devrim hareketleri, anayurdu Kafkasya’nın ve Rusya’daki Müslüman halkların politik arenada uğradığı haksızlıklar onu bu kitlenin organizasyonuna ve onların politik çabalarını biçimlendirmeye yöneltti. Rusya’daki Müslüman halkların hemen tüm politik, sosyal ve ulusal gruplarını bir araya getiren birinci Tüm Rusya Müslümanları Kongresi’nin (1-11 Mayıs 1917) toplanmasında ve çalışmalarında aktif rol oynadı. Bu kongrede oluşturulan Müslüman Ulusal Konseyi (Milli Merkezi Şura)nın Başkanlığına seçildi. Bu sıfatla Geçici Hükümet’le müzakerelerde bulundu. Kurucu Meclis’in seçim hazırlıklarını yapan komisyonun çalışmalarına katılarak Rusya Müslümanlarının haklarını savundu. Fakat kendisinin ve diğer Rusya Müslüman liderlerinin Kerenski Hükümeti’nde görev almaları, Petrograd Sovyeti’ndeki Gürcü Menşevik liderler Tseretelli ve Çkheidze’nin düşmanca müdahaleleriyle önlendi. (Tsalıkkatı, bu yersiz ve umulmadık müdahaleyi sonradan, Kuzey Kafkasyalı’larla Gürcüler arasındaki tarihsel anlaşmazlıkların bir sonucu olarak nitelemiştir). Buna karşın Ağustos ayı sonunda Başkomutan General Kornilov’un hükümet darbesi girişimi sırasında yine de büyük bir iyi niyetle devrimi ve hükümeti destekledi. Kuzey Kafkasya Merkez Komitesi temsilcisi Aytek Namitok’la birlikte, Petrograd önlerine gelmiş bulunan Kafkas Süvari Tümeni “Diki Divizi”nin komutanlarını ikna ederek hareketin başkent Petrograd kapılarında durdurulmasını sağladı. Eylül 1917’de Petrograd’daki Sosyalist Partiler Kongresi’ne katılarak “Rusya Müslümanları Milli Şurası” adına çeşitli girişimlerde bulundu. Bu arada Kurucu Meclis’in hemen toplantıya çağırılmasını ve bakanlık düzeyinde bir “Müslüman Devlet Sekreterliği” oluşturulmasını istedi. Fakat kendi demagojik çalışmalarıyla meşgul bulunan sosyalistler Tsalıkkatı’yı çok az desteklediler. Tsalıkkatı’nın Rus ve Gürcü “sosyalist” lerinden uğradığı hayal kırıklığı sonradan Bolşevik’lerle olan kısa ömürlü ilişkisine ve Kafkasya Sosyal Demokrat örgütünde birlikte çalışırlarken tanıdığı J. Stalin ile olan görüşmelerine vesile oldu.
Ahmet Tsalıkkatı, Müslümanların listesinden Tüm Rusya Kurucu Meclisi’ne seçildi. Bolşevik’lerin Petrograd’da bir ayaklanmayla iktidarı ele geçirmelerinden sonra Milliyetler Halk Komiserliği’ne getirilen J. Stalin, Rusya Müslümanları Milli Şurası Başkanı olan Ahmet Tsalıkkatı ile temasa geçerek ona Bolşevik’lerle işbirliği önerisinde bulundu. Buna göre Milli Şura bağımsızlığını koruyacak ve Tsalıkkatı, Hükümetin yakın bir tarihte kuracağı “Müslüman İşleri Komiserliği”nin başına getirilecekti. “Truva Atı” olarak kullanılmak istenen Ahmet Tsalıkkatı ve arkadaşları Bolşevik’lerin bu önerisini kabul etmediler ve Tsalıkkatı anayurdu Kafkasya’ya döndü. Burada 1918 yılında Terek bölgesi Halk Konseyi’nin başına geçti. 11 Mayıs 1918’de oluşturulan Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti’nin önce General Denikin’in “Beyaz” ordusu, sonra “Kızılordu” tarafından işgal edilmesi üzerine, birçok yurtsever gibi o da Gürcistan’a sığınmak zorunda kaldı. Burada yayınladıkları “Volnıy Gorets” (Özgür Dağlılar, 1919-20) gazetesi çevresindeki politik çalışmalarda aktif rol aldı.
Gürcistan’ın da Bolşevikler tarafından işgali üzerine, önce Türkiye’ye sonra da Avrupa’ya geçen Ahmet Tsalıkkatı, o yıllarda bile hala Rusya’daki demokratik güçlere (?) inanıyordu. Fakat son yıllarında artık hayal kırıklığı içindeydi ve Rus “sosyalist”lerinin artık ne sosyalist ne de devrimci olmadıklarını söylüyordu. Kafkasya halklarının politik bağımsızlık mücadelesinde sadece kendilerine güvenebileceklerine kanaat getirmişti.
Yurdunu kaybettikten sonra yerleşmiş bulunduğu Çekoslavakya’nın merkezi Prag’da, “Promethe” hareketinin öncüsü olarak “Kavkazkiy Gorets” (Kafkasya Dağlıları, 1924) dergisini yayınlamaya başladı. Daha sonra “Volnıye Gortsı” (Özgür Dağlılar, 1927-28) dergisini çıkardı. Rusça olan bu dergilerde ve daha sonra Paris ve Varşova’da yayınlanan “Gortsı Kavkaza” (Kafkasya Dağlıları, 1928) dergisinde Kafkasya ile ilgili politik ve kültürel yazıları, “Kafkasyalı Göçmenin Şarkıları” başlığı altında şiirleri “Vubıh’ların Sonuncusu”‘ “Hamzat’a Dair Bir Şarkı”, “Ölülerin Hatırası” gibi küçük hikayeleri bulunmaktadır. Aynı yıllarda Çekoslavakya’daki Kafkas politik örgütlerinin çeşitli toplantılarında yaptığı konuşmalardan bazıları da broşürler halinde yayımlanmıştır.
Kafkasya’nın bu büyük evladı 2 Eylül 1928’de, Polonya’nın başkenti Varşova’da uzun süren bir hastalık döneminden sonra ve yurt özlemi içinde öldüğünde sadece 46 yaşındaydı.
Kitap halindeki eserleri: “Kavkaz i Povolje-Oçerkz İnorodçeskoy politiki i kulturno-khozyaystvennogo bıta” (Kafkasya ve Volga Bölgesi-Rus Olmayanlarla ilgili Politika ve Kültürel-Ekonomik Yaşam Şekli Üzerine Denemeler, Moskova 1913), “V gorakh Kavkaza” (Kafkasya Dağlarında, Toplu Hikayeler, 1914), “Krasavitsa Zübeyda” (Güzel Zübeyde, Toplu Hikayeler), “Brat na brata” (Kardeş Kardeşe Karşı, Kafkasya’da devrim yıllarındaki kardeş kavgasını anlatan bir roman, Prag 1926), “Musulmanskaya. Fraktsiya v Uçredilnom Sobranii” (Kurucu Meclis’deki Müslüman Fraksiyonu, Kazan, 1917), “Musulmane Rossii i federatsiya” (Rusya Müslümanları ve Federasyon, Broşür); “Borba za volyu gor Kavkaza” (Kafkas Dağlarında Özgürlük Savaşı, Broşür, Prag 1928)….
Aşağıdaki eserlerinin ise hazır ve yayınlanmak üzere oldukları”Volnıye Gortsı” (No: 1, Prag 26 Mart 1927) ve “Gortsı Kavkaza” (No: 1, Paris, Kasım 1928) dergilerinde bildirilmiş olmakla birlikte basılıp basılmadıkları konusunda bilgi sahibi olamadık: “Okrovalennıye gorı” (Kana Bulanmış Dağlar, “Kardeş Kardeşe Karşı” adlı romanın devamıdır), “Gorskaya Respublika” (Dağlı Cumhuriyeti), “Dagestan v ogne” (Dağıstan Ateşler içinde)…