Alessandro Algardi Biyografisi
İtalyan Barok Dönemi Heykeltıraşıdır. 1598-1654 yılları arasında yaşayan Alessandro Algardi, barok dönemde yaptığı zarif ve gerçekçi heykelleri ile Gian Lorenzo Bernini’nin en önemli rakibi olmuştur.
Alessandro Algardi, 27 Kasım 1598 tarihinde Bologna, İtalya’da doğmuştur. Küçük bir çocukken Agostino Carracci‘nin yanında çırak olarak çalışmaya başlayan Alessandro Algardi, heykele karşı yeteneği fark edilince Gulio Cesare Conventi (1577-1640) için çalışmaya başladı.
Alessandro Algardi, 1618 yılında 20 yaşına geldiğinde Mantova Dükü tarafından dönemin papasının yeğeni Ludovico Carracci tarfından Cardinal Ludovisi ile tanıştırılarak Roma‘ya gitti. Roma‘da papa tarafından görevlendirilerek eski heykeller onardı. Bu restore edilmiş heykeller hala Palazzo Altemps’deki Bonacorsi-Ludovisi koleksiyonunun esas parçalarıdır. Heykel onarımı ve restorasyonu Gian Lorenzo Bernini ve Ercole Ferrata da dahil olmak üzere dönemin heykeltraşları için yaygın bir işti.
1640 yılında St. Lucas Akademisi yöneticiliğine seçildi. 1645 yılından sonra Papa X. Innoccntius ve ailesinin hizmetine girdi, X. Innocentius dönemi (d. 1644-1655) Gian Lorenzo Bernini’nin gözden düştüğü ve Algardi’nin en başarılı olduğu yıllardır. Alessandro Algardi’nin birçok yapıtı Bernini’ninkilerle karıştırılır. Yapıtları arasındaki bu benzerlik, Algardi’nin Bernini’nin ürünlerinden etkilenerek bunlardan pek çok şey aktarmasından ileri gelir.
Algardi’nin 1645’te başladığı X. lnnocentıus Heykeli, Palazzo dei Conservatori’de Bernini’nin VIII. Urban Heykeli ile bir arada bulunmaktadır. Bu iki yapıt aynı elden çıkmışçasına benzeşir. S. Pietro’daki XI. Leo’nun Anıt Mezarı (1634-1652) ise Bernini’nin VIII. Urban’ın çok renkli mezar anıtının beyaz mermerden bir uyarlaması gibidir. En önemli rölyefi S. Pietro’daki Attila Rölyefi’dir (1646-1653) ve teknik açıdan bir hüner gösterisidir.
S. Pietro’daki Attila Rölyefi
Algardi’nin yapıtları yalın ve ağırbaşlı bir görünümdedir. Portrelerinin karakterizasyonları içe dönüktür. Bernini’ninkiler ise aşırı dışa dönük karakterli portrelerdir. Klasik anlayışı temsil etmesine karşın kendi de barok bir – heykeltıraş olan Algardi sert kıvrımlara ve fırtınalı devinimlere de düşkündür; ancak bunlarda Bernini kadar aşırıya kaçmaz. Papa’nın yengesi Donna Olimpia Maidalchini’nin Mermer Büstü’nde (1650) bu özelliklerin bir araya, geldiği görülür. Algardi’nin antik gelenekten kaynaklanarak başın üzerindeki eşarbı şişkince biçimlemiş olması bu gururlu kadının başına bir görkem verir, kıvraklığı ile barok üsluba uygunluk sağlar.
Papa’nın yengesi Donna Olimpia Maidalchini’nin Mermer Büstü
Roma’da yaptığı en önemli eserler; “tomb of pope leo”, “pope leo driving attila” ve “the decapitation of st paul” adında üç önemli eseridir.
Alessandro Algardi’nin Roma’daki ilk yapıtları Sta. Maria del Popolo Kilisesi’ndeki Kardinal Millini’nin Mezarı (1629) ve S. Marcello Kilisesi’ndeki Frangipane’nin portre-büstleridir. Sta. Maria in Vallicella Kilisesi’nde bulunan Aziz Philip Neri Büstü (1622) azizin hayali bir portresidir. Bu portre Algardi’nin hiç görmediği insanların portrelerini yapmaktaki becerisini kanıtlar. Şimdi Berlin’de bulunan Cardinal Zacchra (1626) ve Londra’da “Victoria ve Albert Müzesi”ndeki Bracciolini de model karşısında çalıştığında ne denli güçlü yapıtlar verebileceğini gösterir.
Alessandro Algardi’nin yaptığı bir büst
17. yüzyılın başında Barok’a geçiş, önce resim sanatında, Bologna’da yetişmiş ama genellikle Roma’da çalışan kimi Bologna kökenli ressamların aracılığı ile gerçekleşti. Ludovico Carracci ile kuzenleri Agostino ve Annibale Carracci, Toskana maniyerizmi’ni, Yüksek Rönesans’ın klasik resim ustaları Michelangelo Buonarroti, Raffaello Santi ve Antonio da Correggio’dan yola çıkarak gerçekleştirdikleri metodik bir sentez yararına terkettiler. Bologna Okulu’nun bu eklektizmi gittikçe daha fazla Barok’a özgü hâkim biçimlere bağlanır.
Alessandro Algardi’nin yetiştiği Carracci Akademisi’nde (Incamminati Akademisi) geleceğin sanatçılarına Michelangelo Buonarroti’nun gücü, Titian’ın doğallığı, Antonio da Correggio’nun saflığı, Raffaello Santi’nin armonisi (uyumu), Francesco Primaticcio’nun buluşları ve Parmigianino’nun zarafeti öğütleniyordu. Bu kaynakları seçmekle, Giorgio Vasari ve Federico Zuccari’nin stilindeki başıboşluk ve ölçüsüzlüğe hesapçı bir sağduyuyla tepki gösteriyorlardı. Bu, mütevazı ve denetimli, daha eğitici ve edebi bir sanattı.
Alessandro Algardi, 10 Haziran 1654 tarihinde İtalya, Roma’da 56 yaşında ölmüştür.
Alessandro Algardi’nin yaptığı bir eseri