Alexandre Cabanel Biyografisi
Alexandre Cabanel, tarihsel, klasik ve dini konuları akademik tarzda çizdi. Aynı zamanda portre ressamı olarak da biliniyordu.
Alexandre Cabanel, 28 Eylül 1823 tarihinde Fransa‘nın güney batısında Montpellier kentinde Pierre-Jean Cabanel ve Marie Anne Jean Cabanel’in dokuzuncu çocuğu olarak doğmuştur. Babası dolap yapımcısı idi. İlk eğitimini memleketi Montpellier’de aldı. 1834’te on yaşındayken Charles François Matet tarafından yönetilen Montpellier’in ücretsiz École des Beaux-Arts’taki çizim derslerine katıldı. 17 yaşında iken 1840 yılında başlayıp Ecole des Beaux Arts’da (Ulusal Güzel Sanatlar Okulu) okudu. Cabanel için École des Beaux-Arts sadece sanat öğreten bir kurum değildi; edebiyat, tarih ve din eğitimi alabildiği bir yerdi. Cabanel iyi, kapsamlı bir eğitim aldı ve kendisine sunulan öğrenimden yararlandı ve bir bakıma bilgisini gelecekteki sanat eserlerinde rol oynayacak görsel imgelere dönüştürmesine yardımcı oldu. İki yıllık bursu 1841 yazında sona erdiğinde, akıl hocası Picot, Montpellier yetkililerine, çömezi için ek bir burs için, Cabanel adına ricada bulundu ve bunun karşılığında, Cabanel için büyük bir formda iş bulacağını yazdı.
Ressam François-Édouard Picot’un öğrencisi olan Alexandre Cabanel Paris Salonu’na ilk kez 1844 yılında kabul edildi. 1863 yılında enstitüye üye olarak seçildi ve aynı sene Güzel Sanatlar Okulu’nda profesör olarak çalışmaya başladı. Bu dönemde; Charles Fouqueray, François Guiguet, Paul Tavernier, Henri Regnault, Louis Royer, Charles Lucien Léandre gibi birçok ünlü ressamı yetiştirmiştir.
Alexandre Cabanel, Paris Salon’daki ilk çıkışını 1843 yılında Bahçede Istırap tablosuyla yaptı ve bu eseri ile Prix de Rome yarışmasında ikincilik aldı. 1845 yılında Praetorium’daki İsa tablosu ile yine ikinci oldu ve (Prix de Rome) Roma Ödülünü kazandı.
Kendinden önceki pek çok öğrenci gibi, Alexandre Cabanel de Roma‘da geçirdiği 5 yıl boyunca mümkün olduğu kadar çok sanat ve kültürü hevesle özümsedi. Hem Roma antik eserlerini hem de rönesans başyapıtlarını inceleme fırsatı, sanatçıya yalnızca Paris‘te hayal edebileceği resim ve heykel tekniklerine doğrudan maruz kalmasını sağladı.
Bu yıllarda Cabanel, Roma‘da sanat tarihi okumak isteyen Montpelier’den zengin bir bankacının oğlu hemşerisi bir başka genç olan ressam Alfred Bruyas (1821-1876) ile de tanıştı. 1846’da Cabanel’in Alfred Bruyas‘ın Portresini yaptığı zamandan başlayarak, iki adam uzun süreli bir dostluk kurdu. Alfred Bruyas, Alexandre Cabanel’i ilk günlerde destekledi.
Alexandre Cabanel, 1847 yılında Roma’da iken “Fallen Angel” tablosunu yaptı. O yıllarda henüz enstitüye üye olarak seçilmediği için eseri yaptığı dönemde (tarih konulu bir sergi için) sanat çevrelerince oldukça eleştirilmiştir. Roma’da hiçbir öğrenci Şeytan’ı içeren bir tablo sunmadığından konu sergi jürisini şok etmiştir. Çünkü Cabanel, tabloda Lucifer’i yani Şeytan’ı tasvir etmiştir. Eseri inceleyen akademisyenler ve jüri üyeleri, tarih ile şeytanın ne alakası var diyerekten, eserini romantik tarzda sınırlandırdığı için Cabanel’i eleştirmiş ve şöyle demişlerdir: “Hareket yanlış, teknik ressamlık belirsiz, icra yetersiz.” Alexandre Cabanel’in 1847 yılında yapmış olduğu yağlı boya eseridir. Fransa’daki Fabre Müzesi’nde bulunan ve kamuya açık olan eser, melekler ve şeytan olarak etiketlenmiştir.
Alexandre Cabanel, Fallen Angel’daki esin kaynağının John Milton‘un epik şiiri Paradise Lost olduğu söylenir. Milton’un eserinde beş melek yer alır: Moloch, Belial, Mulciber, Mammon ve Beelzebub. (Daha çok Lucifer olarak bilinen Beelzebub)
1852 yılına kadar Roma‘da kalan Alexandre Cabanel, 1849 yılında Vaftizci Yahya, 1850 yılında Musa’nın Ölümü adlı tablolarını yaptı. 1952 yılında Paris‘e döndükten sonra ikinci bir ödül madalyası kazandı.
1952 yılında arkadaşı Alfred Bruyas, Alexandre Cabanel’i desteklemek kapsamında sipariş verdiği Alexandre Cabanel otoportresini yaptı. Bu görüntüde kendini, siyah ve kahverenginin kasvetli tonlarında, yakasında ve alnında keskin vurgular olan hafif karamsar bir figür olarak tasvir etti.
Alexandre Cabanel, 1852-1853 yıllarında Paris belediye binası Hôtel de Ville’deki on iki pandantifin dekorasyonu için yılın aylarına göre geleneksel bir mevsimsel görüntülü 12 resim yaptı. 1855 yılında ise on sekizinci yüzyıldan kalma Hôtel Chevalier de Montigny’nin yenilenmesi sırasında Grand Salon’daki tavana resimler yaptı. Ardından benzer dekorasyonlar için başka siparişler de geldi.
Alexandre Cabanel, 1855 yılında Legion of Honor madalyasını aldı. Bu on yıl boyunca, Cabanel Paris‘teki yıllık Salon’da düzenli olarak sergiler açtı ve giderek yaygınlaşan tarihsel tür sahnelerinin keşfi de dahil olmak üzere sanatsal repertuarını genişletmeye devam etti.
Alexandre Cabanel, 1865, 1867 ve 1878 yıllarında Paris Salonu’nda (Grande Médaille d’Honneur) Büyük Onur Madalyası’na layık görüldü. Paris Salonu ile yakın ilişkisini her zaman sürdürdü. Alexandre Cabanel, çoğunlukla jürisine seçildiği sergide öğrencilerinin yüzlerce tablosu sergilendi. 1863 yılında, jüri olarak William Adolphe Bouguereau ve Jean-Leon Gerome ile birlikte izlenimciliğin öncüsü olan ressam Edouard Manet ve diğerlerinin akademik geleneğini yansıttığına inanmadıkları tablolarını Salon’a kabul etmemesi (Salon des Refusés) Reddedilenler Salonu’nun kurulmasına sebep oldu.
Hüsrana uğrayan “reddediden” sanatçılar, eşi benzeri olmayan 2783 sanat eserinin yıllık sergiye dahil edilmesini yeniden değerlendirilmesi için hükümete dilekçe verdiler ve III. Napolyon reddedilen sanatçılara daha sonra resmi Salon’un bitişiğinde Edouard Manet, James McNeil Whistler, Paul Cézanne, Camille Pissarro, Johan Jongkind, Henri Fantin-Latour ve diğer ressamların resimleri hakkında halkın karar vermesi için (Salon des Refusés) Reddedilenler Salonu’nun kurulmasına karar verdi.
Başarılı bir akademik ressam olan Alexandre Cabanel‘in 1863 yılında çizdiği Venüs’ün Doğuşu isimli tablo on dokuzuncu yüzyıl akademik resminin en bilinen örneklerinden biridir. Yapıldığı dönemde eser, III. Napolyon tarafından satın alındı. Ayrıca, 1875 yılında John Wolf isimli bir banker için yapılmış daha küçük bir kopyası da bulunmaktadır. Bu kopya şu anda New York‘taki Metropolitan Museum of Art’ta sergilenmektedir.
Alexandre Cabanel, Venüs’ün Doğuşu tablosu 1863 yılında yapılmış, şu anda Paris‘teki Orsay Müzesi‘nde sergilenmektedir. Ressamın, Ayrıca, 1875 yılında John Wolf isimli bir banker için yapılmış daha küçük bir kopyası da bulunmaktadır. Bu kopya şu anda New York‘taki Metropolitan Museum of Art’ta sergilenmektedir.
Alexandre Cabanel‘in tarihselliğin arkasına sakladığı erotik hayal gücü, toplum yüksek tabakaları tarafından takdirle karşılandı. Alexandre Cabanel, izlenimcilerin özellikle de Edouard Manet‘nin karşıtı olarak kabul gördü. Manet’nin aynı yıl çizdiği Olympia’daki kadın figürü çıplaklığın tüm vahşiliğini ortaya çıkarırken, Venüs’ün Doğuşu’ndaki çıplak pürüzsü ve düzgündü. Bu sebeple de akademik kurallara tamamen uygundu.
Klasik Pompier sanatçıları arasında olan Alexandre Cabanel, III. Napolyon‘un tercih ettiği ressamdır.
1862 yılından itibaren 8 yıl Osmanlı Devleti‘nden gelen ressam Süleyman Seyyid ondan resim dersleri aldı.
Alexandre Cabanel, 23 Ocak 1889 tarihinde Fransa, Paris’de 66 yaşında bir astım krizi neticesinde ölmüştür.