gazeteci, foto muhabiri, fotoğraf sanatçısı
1928 yılında İstanbul’da doğdu. İÜ İktisat Fakültesi’ndeki eğitimini yarım bıraktı. Gazeteciliğe 1950 yılında Yeni İstanbul gazetesinde başladı.
Babası eczacı Dacat Bey’dir. Dacat Bey’in ilk işyeri Hacopulo Han 16 numarada Panosyan’la birlikte açtığı ecza deposudur. Gazeteci Gülçin U. Tahiroğlu, Ara Güler’in ailesini şöyle tanıtıyor; “1930’lu yılların başlarında bu işyerine ait kartvizit ve antentli kağıtlarda Dacat Bey’in soyadı ‘Derderyan’ olarak geçiyor. Güler soyadını 1934’de çıkarılan soyadı yasasıyla almış. Sonraları Haccopulo Pasajı, 38 numarada açtığı eczanesini ölene kadar sürdürmesini Güler soyadına borçlu Dacat Bey. 1955’te 6-7 Eylül olayları sırasında Güler Eczanesi’ne kimse ilişmemiş. Dacat Bey, bir acil yardım servisi gibi hizmet vermiş, yaralılara pansuman, kırıklara-çıkıklara ilk yardım. Güler ailesininki bir baba-oğul hikayesi. Dacat Bey, oğluna olan sevgisini kendi imalatı olan kremin adında somutlaştırmış. Ara’dan AR, Dacat’tan DA; olmuş ARDA.
Ara Güler’in başarılı fotoğrafları, Fransa’dan Amerika’ya kadar birçok katalogda yer aldı. Türkiye ve dünyanın çeşitli yerlerinde çektiği kendine has klasik fotoğraflarıyla tanındı. Anadolu ve İstanbul’un yok edilen birçok güzelliğini yakaladı. Resimli Hayat ve Hayat dergilerinde çalıştı. Stern, Time, Life ve Paris-Mach gibi dergilerin foto muhabirliğini de yaptı. Uluslararası bir ünvan olan ‘Master of Leica’ ünvanına layık görüldü. 1966’da, ABD Modern Sanatlar Galerisi’nde açılan ‘Renkli Fotoğrafın On Ustası’ adlı sergiye katıldı. 1967 yılında Kanada’da ‘İnsanların Dünyasına Bakışlar’ adlı sergi açtı. 1971’de Almanya’da ‘Türkiye’ adlı albümü yayımladı. 1980 yılından sonra çeşitli dergi ve gazetelerde muhabirlik yaptı.
Alman akademisyen Rosa Buchner, dünya çapında şöhret olan Ara Güler’i doktora tezinde inceledi (1999). Aktüel Dergisi’nin ‘Türkiye’nin yaşayan kırk aydını’ başlıklı araştırmasında, sosyolog yazar Etyen Mahçupyan’la birlikte yer aldı. (Ocak 1999) Ayrıca, 8 Nisan 1999’da Aydın Doğan Vakfı Görsel Sanatlar Ödülü’ne layık görüldü.
Nezihe Araz’la “Kırk Pencereli Konak”, Fikret Otyam’la “Sabahcı Kahveleri” ve Çetin Altan’la yaptığı “Surlar” onun iz bırakan röportajlarından bazılarıdır. Nemrut Dağı’nın zirvesindeki heykellerin fotoğrafını ilk defa çeken Ara Güler, Hayat Dergisi’nde ileride bu konuda uzman olacak birçok fotografçının yetişmesini sağlamıştır.
Gördüğünü, gördüğü anda olduğu gibi çeken Ara Güler, “Ben fotoğrafın bir sanat olduğundan da emin değilim. Fotoğrafın bir mesaj vermesi lazım” diyor. Fotoğrafın yalan konuşmayan tek makina olduğunu savunan Güler’e göre, “Çünkü dili yoktur yalan konuşmak için. Fotoğraf çok mühimdir. Sanat olup olmaması ikinci plandadır, gerçeği yaşantıyı yakalamak için.”
Dünyanın birçok ülkesini gezen Ara Güler, Hindistan’ı çok seviyor. Bir büyük medeniyet Hindistan onun için. Avrupa ise belalı, ruhsuz bir kıta. Ara Güler bu konuda gazeteci Ömer Sercan’a şöyle diyor; “Avrupa medeniyeti beladır. Hindistan’ın yamyamları bile onlardan daha insan. Pislik herifler. İnsanlığın başına bela olan bütün izm’ler Avrupa’dan çıktı. Gidip yamyamların fotoğrafını çekerim daha iyi. İnsanlık yok orada. Sanatları beş para etmez. Bizim Osmanlı’nın hat sanatının yarısına ulaşmaz onların resmi.”
Ara Güler iyi bir arşivci. Babasının ölümünde gelen başsağlığı notlarını bile dosyalayıp saklamış. Kimler yok ki başsağlığı arasında. Bunlar arasında Muhsin Ertuğrul adı da dikkat çekiyor. 1928 doğumlu Ara Güler, yetmişinci yaşını Nazım Hikmet‘in şiirindeki gibi zeytin ağacı dikerek kutluyor. Güler Apartmanı’nı bir müzeye dönüştürebilme çabasıyla, arşiviyle ve ustalarla haşır-neşir.”
Tarih Vakfı tarafından, 26 Eylül 1998’de Cumhuriyet’in 75. yılı münasebetiyle düzenlenen Cumhuriyet’in Aile Albümleri sergisinde, Güler Ailesi de yer aldı. Ara Güler, ailenin bugünkü temsilcisi olarak serginin açılışına katıldı. Türkçe, İngilizce, Ermenice ve İngilizce birçok dilde 23 kitabı yayınlanmıştır. Bunlardan “Babilden sonra yaşayacağız” adlı hikaye kitabı da Aras yayınları tarafından İstanbul’da basıldı.
17 Ekim 2018 tarihinde İstanbul’da vefat etti.
Kaynak:
Ermeni Portreleri
Hüdavendigar Onur
İstanbul 2000
HABER
Ara Güler’e Kültür ve Sanat Büyük Ödülü
3 Şubat 2012
Kültür Bakanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri verildi.
Başbakan Erdoğan, “2011 Yılı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri”nin verildiği Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’ndeki törene katıldı. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın ev sahipliğinde yapılan törende Erdoğan, fotoğraf sanatçıları Ara Güler, Sıtkı Fırat, Prof. Sabit Kalfagil ve İzzet Keribar’a ödüllerini verdi. Erdoğan daha sonra objektifin arkasına geçerek, ödül verdiği fotoğraf sanatçılarının fotoğraflarını çekti.
2011 Yılı Kültür Sanat Büyük Ödülü’ne layık görülen usta fotoğrafçı Ara Güler de ödülünü Erdoğan’ın elinden aldı. Güler, ödülünü aldıktan sonra esprili bir konuşma yaptı. Kendisine verilen 3 ödülü gösteren Ara Güler, “Bir şey alacağımı zannederken 3 ödül birden aldım. ” dedi. Fotoğrafını çeken basın mensuplarını işaret eden Güler, “İşte bu gördüğünüz arkadaşlar gibi senelerce aktüalite takip ettim. Bir sürü şey çektim. Derdim de şuydu. Ben yaşadığım devri diğer asırlara yetiştirmek ve bırakmak istiyorum. Bu yaşamın parçalarından biridir ve çok mühim olduğunu zannediyorum. Her şeyden evvel teşekkür edebilirim” dedi.
Güler’in konuşması sırasında Erdoğan ilginç bir sürpriz yaptı. Erdoğan özel fotoğrafçısı Kayhan Özer’den makinesini alarak Ara Güler’in fotoğrafını çekti. Fotoğraf ustası Erdoğan’a poz vermeyi ihmal etmezken, salonu dolduranlar bu jesti alkışlarla karşıladı. Güler’in olayın ardından yanına gelen Erdoğan’a ‘Nasıl alacağız bu fotoğrafı’ sorusuna Erdoğan “Ulaştıracağız” cevabını verdi.
HABER
Ara Güler Müzesi kurulacak
6 Eylül 2012
Ara Güler Fotoğrafçılık Eğitim ve Sanat Vakfı kuruldu. Konuya ilişkin yapılan açıklamaya göre, fotoğraf sanatçısı Ara Güler’in kurucu başkanı olduğu vakıf, Güler’in fotoğraf arşivini korumayı, yaşatmayı ve üzerinde araştırmalar yapmayı, Türkiye’de fotoğrafçılık ile görsel haberciliğin gelişimi için projeler üretmeyi amaçlıyor.
Vakıf, bu doğrultuda fotoğrafçılığın ve görsel haberciliğin toplumda yaygınlaştırılması ve yozlaştırılmaması amacıyla gerektiğinde ilgili resmi ve özel kuruluşlarla işbirliği yaparak, araştırma ve eğitim uygulama alanlarındaki başarılı çalışmaları destekleyecek ve ödüllendirecek.
Fotoğrafçılığı ve görsel haberciliği yaygınlaştırmak ve gelişimini sağlamak amacıyla çeşitli etkinlikler, atölye çalışmaları ve kurslar düzenleyecek olan vakıf, oluşturulacak kütüphane ve yayınlarla araştırmacılara destek olacak.
Destekçi üyeleriyle birlikte ”Ara Güler Müzesi”ni kurmayı da hedefleyen vakıf, 12 Eylül’de Beyoğlu’ndaki Fransız Sarayı’nda düzenlenecek toplantıyla tanıtılacak.
HABER
MSGSÜ’den Ara Güler’e ‘Fahri Doktora’
6 Mart 2013
Foto muhabiri Ara Güler’e, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) tarafından ”fahri doktora” unvanı verildi.
Üniversite senatosunun 19 Şubat 2013 tarihinde aldığı karar doğrultusunda, yarım yüzyılı aşkın süredir, ”kendi deyimiyle” foto muhabirliğini sürdüren, Türk fotoğrafının dünyada tanıtılmasını sağlayan fotoğraf sanatçısı Ara Güler’e, Tophane-i Amire Kültür Sanat Merkezi Beş Kubbe Salonu’ndaki törende, fotoğraf sanatına katkılarından dolayı ”fahri doktora” unvanı verildi.
Törende, Güler’e, MSGSÜ Rektörü Prof. Yalçın Karayağız tarafından ”fahri doktora beratı” sunulurken, MSGSÜ Fotoğraf Bölüm Başkanı Prof. Yusuf Murat Şen tarafından da cübbesi giydirildi.
Karayağız, Ara Güler’i ”Türk fotoğraf sanatının en büyük duayeni, en büyük ustası” şeklinde tanımlayarak, ”fahri doktora” unvanının, sanatçının Türkiye kültür ve sanat hayatına katkılarından dolayı verildiğini belirtti.
Ara Güler de yaptığı konuşmada, şunları söyledi:
”Aslında insan düşünüyor; Niye bana bu kadar şey yapıyorlar- Demek ki bir şey yapmışım. Bu, benim ikinci fahri doktora almamdır. Biraz alıştık. Bunlar iyi oluyor. Çünkü insana şevk veriyor. Demek ki ben işimi yapmışım. 60 sene gazetecilik yaptım.
Foto muhabirleri görsel tarihi yazmaktadırlar. İnsanlık tarihinin görsel kısmını yazıyorlar. Foto muhabirliği, yaşanan devrin aynasını tarihe yazmaktır. Biraz tarihçi sayılır foto muhabiri.”
”Ara Güler’e Saygı” sergisi
Törenin ardından Doç. Ozan Bilgiseren’in küratörlüğünü yaptığı ”Ara Güler’e Saygı” adlı sergi açıldı.
Ara Güler, serginin açılışında, Hasan Şenyüksel tarafından hazırlanan, çektiği fotoğraflar ve onların hikayelerinden oluşan ”Ara Güler” kitabını imzaladı.
Sergi, 30 Mart’a kadar Tophane-i Amire Kültür Sanat Merkezi Tek Kubbe Salonu’nda görülebilecek
HABER
Ara Güler yoğun bakımda
17 Ocak 2014
Ünlü fotoğrafçı Ara Güler, aniden rahatsızlanması üzerine Memorial Hastanesi’ne kaldırıldı. Güler yoğun bakımda tedavi altında. Bazı yayı organlarında vefat ettiğine ilişkin haberler ise yakınları tarafından yalanlandı. Ara Güler yakınları vasıtasıyla kendisini merak edenlere selam gönderdi.
HABER
Ara Güler’e fahri doktora
26 Haziran 2014
Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanlığı, usta fotoğrafçı Ara Güler’e, fotoğraflarıyla Türkiye’nin tarihini ve gündelik yaşamını tüm dünyaya tanıtmış olması sebebiyle “fahri doktora” unvanı verecek.
Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü Albert Long Hall’de 1 Temmuz saat 14.00’te yapılacak törende yazar Orhan Pamuk da bir konuşma yapacak. Program, piyanist Aydın Karlıbel’in dinletisi ile sona erecek.
HABER
Ermeni kökenli sanatçı Ara Güler: Hepimiz Türküz
22 Nisan 2015
Ermeni toplumunun ileri gelenlerinden dünyaca ünlü fotoğraf sanatçısı Ara Güler, udî Yervant Bostancı ve müzisyen Garo Mafyan, Ermeni diyasporasını eleştirip ‘Türkiye hepimizin ortak vatanı’ dedi
SÖZDE Ermeni soykırımının 100. yılı dolayısıyla Batı devletlerinin parlamentolarında alınan “soykırım” kararlarıyla tartışmalar artarken Türk vatandaşı Ermeni sanatçılardan “ortak kader paylaşımı” çağrısı geldi.
Ara Güler, Yervant Bostancı ve Garo Mafyan, “düşmanlık tohumları”na karşı “Türkiye, hepimizin vatanı” dedi.
Gazeteci/foto muhabiri Ara Güler, geçmiş olayları unutmakta fayda olduğunu belirtti.
Yeni bir çağdan geçildiğini ve 21. asırda artık böyle şeylerle insanların birbirini kırmaması gerektiğini dile getiren dünyaca ünlü fotoğraf sanatçısı, “İnsanların birbirinin sevmesi, anlaması ve hürmet etmesi lazım. Düşmanlık tohumları iyi bir şey değildir ve hiç bir zaman da olmadı” dedi.
‘TÜRKLER VE ERMENİLER BİR BÜTÜNDÜR’
Kadim halklar olan Ermeni ve Türklerin bir bütün oluşturduğunu vurgulayan Güler, “Hepsinin adı Türkiye Cumhuriyeti’dir. Bu memlekette yaşayanlar, kökenleri ne olursa olsun Türk’tür. Türkiye vatanlarıdır” diye konuştu.
Güler, Türkiye’nin 1915 olaylarının tarihçiler tarafından araştırılması önerisi için de “Özgür tarihçiler hakikati yazarlar. Çünkü hakikatin dışına çıkamazlar” ifadelerini kullandı.
‘ACILARI BİRLİKTE SARMALIYIZ’
ABD’nin Los Angeles kentinde 21 yıl yaşadıktan sonra 2 yıl önce Türkiye’ye kesin dönüş yapan ve memleketi Diyarbakır’a yerleşen udî Yervant Bostancı sanat yaşamı boyunca şarkılarını bu toprakların sesi olan Ermenice, Kürtçe ve Türkçe olarak seslendirdiğini belirtti. Bostancı yüzyıllardır bu kadim vatanda birlikte omuz omuza yaşayan, komşuluk yapan, acılara birlikte ağlayan, sevinçlere birlikte gülen halkların dilleriyle sesini sevenlerine ulaştırdığını ifade etti.
Bostancı, sanat yaşamı boyunca ayrıştırıcı olmaktansa her zaman birleştirici olduğunu söyleyerek, hiçbir zaman insanları etnik, dil, din kökeni birbirinden ayırmadan, bir sanatçının nasıl olması gerekiyorsa öyle olduğunu ve insanların dostluğu için çalıştığını belirtti.
Tarihte bazı olayların yaşandığını, hiçbir şey olmamış gibi davranılmaması gerektiğinin altını çizen Bostancı, “Her dinden, ırktan komşularımız vardı. Canımdan çok sevdiğim Türk dostlarım oldu, hala da var. Ancak bu yaşananları ve tüm acıları birlik olarak sarmaya çalışmalıyız” dedi.
‘AYNI NEFESİ ALIYORUZ’
1915 olaylarıyla ilgili Türkiye Ermenileri ile diyaspora Ermenilerinin farklı tutum içerisinde olduğunu belirten Bostancı, şunları söyledi:
“Dışarıdakilerin ne söylediği beni ilgilendirmez. Türkiye Cumhuriyeti olarak içimizdeki gönülleri hoş etmemiz lazım. Dışarıdakilerle bu işi çözemeyiz. Biz bu yarayı kendi içimizde çözmeliyiz. Benim Mehmedim, Kirkorum, Ayşem, Agopum bu topraklarda. Türkü, Ermenisi, Kürdü aynı nefesi alıyoruz. Onlarla aynı kaderi paylaşıyoruz. Yüzyıllara dayanan derin dostluğumuz var. Gerekirse birlikte ağlamışız, beraber savaşmışız, beraber bir lokma ekmeği paylaşmışız.”
‘PAPA’NIN SÖZLERİ ONU BAĞLAR’
Bostancı, iki ülke arasındaki bu durumun çözüme kavuşması için eli kalem tutan, okuyan herkesin daha duyarlı davranarak iki toplumun birleştiriciliği üzerinden mesajlar vermesi gerektiğini vurguladı. Müzisyen Garo Mafyan da bir sanatçı olarak bu topraklarda her zaman ortak yaşam vurgusunu yaptığını belirtti.
Mafyan, 1915 olaylarının tarihçiler tarafından araştırılması gerektiğini söyleyerek “Tarihin araştırılması ne benim işim ne başkasının işi” dedi. Papa Franciscus’un 1915 olaylarına ilişkin “20. yüzyılın ilk soykırımı Ermenilere yapılmıştır” şeklindeki tepki toplayan sözlerine de değinen Mafyan, “Papa Katolik aleminin lideridir, Hristiyan dünyasının değil. Herkes bir şey söyler. Papa’nın sözleri onu bağlar” diye konuştu.
HABER
Bir göz, bir makine ve Ara Güler…
22 Haziran 2015
Foto muhabiri Ara Güler’in fotoğraflı biyografi kitabı ‘Bir Göz Bir Makine ve Gerçek’ kitabı Fotoğrafevi Yayınları tarafından yayınlandı.
Ara Güler’in dedesinden başlayıp bugününe kadar uzanan hayatını anlatan kitabı yayına, sağ kolu Fatih Arslan hazırladı. Kitapta, Güler’in yanı sıra Orhan Pamuk, Zülfü Livaneli, Doğan Hızlan’ın ve çok sayıda Ara Güler dostunun yazıları yer alıyor.
HABER
Ara Güler’den Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Övgü
13 Ocak 2018
Üsküdar Belediyesi, dünyaca ünlü fotoğraf sanatçısı Ara Güler için ‘Ara Güler’e Vefa Gecesi’ adlı program düzenledi.
Düzenlenen geceye Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen ile birlikte Ara Güler’in yanı sıra çok sayıda fotoğraf sanatçısı ve vatandaş katıldı.
Ara Güler’e Cumhurbaşkanı Erdoğan ilişkin görüşleri sorulması üzerine ünlü foto muhabiri Ara Güler, “Bugüne kadar kaç cumhurbaşkanı geçti bizden. Bir tanesi de kafa tutmadı ya kimseye. Yani onun o tarafı hoşuma gidiyor. Niye çekinsin ki biz devletiz be, Osmanlı’dan geliyoruz biz. Uygur yazılarını Moğolistan’da çektim. Bütün bunlar var. Onların nesi var? Zavallı Amerika’nın nesi var?” dedi.
VEFAT-HABER
Ara Güler vefat etti
17 Ekim 2018
Efsane fotoğrafçı Ara Güler, dün gece tedavi gördüğü hastanede 90 yaşında yaşama veda etti.
Doktor Zafer Gökay, Güler’in yakınlarına yaptığı açıklamada, “Serviste üç kez resüsitasyona cevap vermiş, yoğun bakımda da iki kere verdi ama üçüncüsünde ne yazık ki döndüremedik, başımız sağ olsun. Tamamen kalp yetersizliği” dedi.
“Sanat olmasına gerek yoktur fotoğrafın. Fotoğraf tarih olayıdır. Tarihi zaptediyorsun. Bir makine ile tarihi durduruyorsun” diyen usta fotomuhabiri Ara Güler, dün 23.20’de tedavi gördüğü Florence Nightingale Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.