Doğum Tarihi
25 Mart 1944
Ölüm Tarihi
24 Ağustos 1990
Şehir
Kütahya
Ülke
Türkiye
Burç
Koç
Ayla Dikmen, 25 Mart 1944’te Kütahya’da doğdu. Baba, Ali Rıza Dikmen ve anne Bedriye Dikmen’in en küçük çocuklarıydı. Müziğin baş köşeye kurulduğu bir evde gözlerini açtı hayata. Baba piyano ve ud, anne ise keman çalmaktaydı.Abla Meral Dikmen ve ağabey Oktay Dikmen bu müzik ortamına bir parça uzak kaldı. Ancak Ayla Dikmen’in hemen hemen her günü müzikle dolu geçti, hemen hemen her gününü anne ve babasını dinleyerek geçirdi.
Küçüklüğünde ‘haylaz’ bir çocuk olduğu söylenir. Elbisesini ters giyip bisiklete binmeleri aile ve akrabalar arasında en çok konuşulan konuymuş; aynı zamanda yüzlere tebessüm yerleştiren, gülümseten bir konu.
İlk, orta okul ve lise eğitimini Aydın’da tamamladı. Lisedeyken okul korosuna katıldı. Müzik öğretmeni İhsan Ünaldı aynı zamanda türkü de derlemekteydi ve Dikmen, Aydın Lisesi’nin radyosunda solist olarak şarkı söylemeye başladığında ilk olarak hocasının derlediği bu türküleri söyledi. Ardından da, büyük zorluklarla dinlemeye çalıştığı Kahire Radyosu’ndan öğrendiği Batı müziği şarkılarını (İngilizce olarak) seslendirdi.
Lise çağı bitince Ankara’ya gitti ve burada Ankara Yüksek Ticari İlimler Akademisi’nde eğitimine devam etti. Bu eğitimi sırasında TBMM’de ‘stenograf’ olarak da çalışmaya başladı. Ardından da, ‘sekreter’ yetiştiren bir okulda stajyer öğretmenlik yaptı.
Müzik ile profesyonel olarak ilgilenmeye başlaması İlham Gencer sayesinde oluyor. Gencer, bir çay partisinde tesadüfi olarak Dikmen’i dinliyor ve kendisine bu işe mutlaka profesyonel olarak devam etmesi gerektiğini öğütlüyor. Dikmen, bu ‘öğüt’ sonrası bir ‘şarkıcı’ olmayı ciddi olarak kafasına koyar. Ancak ailesinin bu isteğini engelleyeceğini düşündüğü için evde bundan hiç söz açmaz ve eğitimine ikinci bir üniversite ile devam etmek istediğini söyleyip İstanbul’a gelir, Siyasal Bilgiler’e kaydını yaptırır. Genç Dikmen’in asıl niyeti, müzik dünyasına profesyonel bir giriş yapmak için gerekli bağları kurmaktır. Bunu da Yavuz Özışık ile tanışarak başarır. Ailesinden korktuğu için adını değiştirir ve Parla Nur adını seçerek Özışık ile çalışmalara başlar. Özışık ile yaptığı bir radyo programı sırasında, Türkiye Müzisyenler Sendikası’nda oldukça aktif bir rolü olan Şerif Yüzbaşıoğlu ile tanışır. Bu tanışma, Dikmen’in hayatını tamamen değiştirecektir. Yüzbaşıoğlu, Dikmen’i dinledikten hemen sonra orkestrasına katılmasını teklif eder. Yüzbaşıoğlu’nun orkestrası oldukça önemli bir orkestradır ve bu orkestrada ‘kadın solist’ olmak Dikmen’in hayal dahi edememiş olduğu bir durumdur.
Sayfalar: 1 2 3 4 5 6