Birsen Karaca

akademisyen

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi
Kafkas Dilleri ve Kültürleri Bölümü Ermeni Dili ve Kültürü Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

* 06.05.2008 Profesör, Ermeni Dili ve Kültürü, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesi.

* 15.04.2002 Doçent, Batı Dilleri ve Edebiyatları Alanında (Ermeni Dili ve Edebiyatı), Üniversitelerarası Kurul.

* 01.06.2002 Yardımcı Doçent, Rus Dili ve Edebiyatı, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesi. 1999

*Doktora, 10.01.03-Yeni Sınırlar Dışında Kalan Ülkelerin Edebiyatları (Ermeni Dili ve Edebiyatı) 10.01.01- Rus Edebiyatı, Moskova Devlet Üniversitesi (M.V.Lomonosov) Filoloji Fakültesi

* 1994 Y. Lisans, Batı Dilleri ve Edebiyatları (Rus Dili ve Edebiyatı),Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

* 1989 Lisans, Slav Dilleri ve Edebiyatları, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesi

ESERLERİ:

Kitaplar

1.Sözde Ermeni Soykırımı Projesi/ Toplumsal Bellek ve Sinema, Say, İstanbul, 2006.
2.Ermenice Öğreniyorum, Kurmay, 2007 (ikinci baskı)
3.Doğu Ermenice Türkçe Sözlük, Kurmay, 2007 (ikinci baskı)

Yazar olarak hazırladığı kitaplar

1.Rus Edebiyatı Öykü Antolojisi, Dünya, İstanbul, 2004 (Hazırlayan, yazar ve farklı çevirmenlerle birlikte çevirmen olarak).
2.Çehov Öyküleri Seçkisi, Dünya, İstanbul, 2004 (Hazırlayan, Önsöz yazarı ve farklı çevirmenlerle birlikte çevirmen olarak).
3.Ermeni Edebiyatı Seçkisi, Kültür Bakanlığı, Ankara,2001 (Hazırlayan, Önsöz yazarı ve farklı çevirmenlerle birlikte çevirmen olarak).

Çeviri Kitapları

1.Zamyatin, Yevgeni İvanoviç, Sabaha Karşı Toprak Şifa Bulacak, çev. B.Karaca, Kavis, İstanbul, 2010.
2.Turgenyev, İlk Aşk, çev.B.Karaca, Kavis, İstanbul, 2010.
3.Dostoyevski, Beyaz Geceler, Kavis, İstanbul, 2009.1.Maksim Gorki, Pepe, İmge, 2007.
2.E.Uspenski, Fedor Amca, Beyaz Balina, İstanbul, 2006.
3.Anton Çehov, Ateşler/Çukurda, Dünya, İstanbul, 2004.
4.Prof.Dr. V.İ.Kuleşov, Puşkin, Multilingual, İstanbul, 2000.

Makaleler

Yabancı Dilde

1.“Aktualnıe problemı perevoda hudojestvennogo teksta c russkogo na turetskiy yazık” (“Rusçadan Türkçeye yapılan Çevirilerde Karşılaşılan Aktüel sorunlar”), Vestnik Moskovskogo universiteta, cer.9 filologiya, 2007, No:2, Moskova, (MLA ve 9 indekste taranıyor)
2.“The Armenian İmage Created in the Armenian Mass Media”, Review of Armenian Studies, volume 2, Number 7–8, Ankara/Turkey, 2005, p. 74–88. (Hakemli)
3.“K voprosı o transliteratsii v perevodah Bryusova s armyanskogo yazıka na russkiy”, Golosa molodıh uçyonıh, Dialog-MGU, Vıpusk 5, Moskva, 1999, s. 56–61
4.“İz istorii perevoda hudojestvennogo teksta”, Golosa molodıh uçyonıh, Dialog-MGU, Vıpusk 4, Moskva, 1998, s. 97–101.
5.“Armyanskaya poeziya v otsenke Bryusova”, Golosa molodıh uçyonıh, Dialog-MGU, Vıpusk 3, Moskva, 1998, s. 69–80.

Türkçe

1.B.Karaca, “Feridun Andaç’ın Denemelerinde Yalnızlığın ve Belleğin Alegorisi: Paris”, Hürriyet GÖSTERİ Dergisi, sayı: 300, İstanbul, 2010, s.28-33.
2.“Gürsel Aytaç’ın Çalışmalarında Kültür, Medya, Edebiyat İlişkisi”, Yaşamak Eşittir Yazmak Gürsel Aytaç Kitabı, Hece Yayınları, Ankara, 2008, s. 105-113.
3.“L.N. Tolstoy’un, XXI. Yüzyılın Kültürel Dokusundan Yansıyan Görüntüsü”, Patika Dergisi, Sayı: 62, Ankara, 2008, s.33-36.
4.Toplum, Birey ve Kimlik
http://www.soykirimgercegi.com/default2.asp (20.07.2007)
5.“Evrensel Bir Konu Olarak Ütopyanın Türk Edebiyatındaki Yeri”, Folklor/Edebiyat, Sayı: 48, Ankara, 2006, s. 379–387. (Hakemli)
6.Türk ve Ermeni Edebiyatlarında İmge Karşılaştırması, Folklor/Edebiyat, Sayı:46, Ankara, 2006, s. 165–174. (Hakemli)
7.“Ermeni Tarihçiler Tarafından Yazılan Kitaplarda Yapılan Tahrifatlar”, Ermeni Araştırmaları, sayı: 22, Ankara, 2006, s. 57–68. (Hakemli)
8.“İvan Sergeyeviç Turgenev ve ‘Babalar ve Oğullar’ Adlı Romanı”, İ.S.Turgenev, Babalar ve Oğullar, Say, İstanbul, 2006, s.9–21 (Önsöz) .
9.“Ermeni Sorununda Gözden Kaçırdıklarımızın Ermeni Basınındaki İzdüşümleri”, Ermeni Araştırmaları, sayı: 19, Ankara, 2005, s. 51–61. (Hakemli)
10.“Mizahın Ardındaki Eleştirel Bakış: Fazıl İskender”, Fazıl İskender, Çik ve Puşkin, çev: Mehmet Özgül, Dünya, İstanbul, 2004, s.7–12 (Önsöz) .
11.“Rus Edebiyat Tarihinde Öykü Türünün Gelişim Evreleri”, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi, cilt: 44, Sayı. 1, Ankara, 2004, s. 149–167. (Hakemli)
12. “Feridun Andaç’ın Denemelerinde Çağrışımların Rolü, Varlık (Avrupa Kültür ağı www.eurozine.com üyesidir), Eylül, İstanbul, 2005, s. 55–61.
13.“Rus Edebiyatının Gelişim Süreci İçerisinde Öykü Türü ve Öykü Ustaları”, İmge Öyküler, sayı: 1, Ankara, 2005, s. 112–115.
14.“Ermeni Sorunu”yla İlgili Olarak Toplumsal Bellek Oluşturmak Yönünde Ermeni Kitle İletişim Araçlarının Oynadığı Rol”, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt: 2 sayı: 7, Bolu, 2003, s. 57–64. (Hakemli)
15.“Kitle İletişim Araçları ve ‘Ermeni Sorunu’nu Konu Alan Metinlerde Yaratılan İmajlarda Görülen Paradokslar”, Dünden Bugüne Türk Ermeni İlişkileri, Editörler: İdris Bal, Mustafa Çufalı, Nobel, Ankara, 2003, s. 425–424. (Bölüm yazarlığı)
16.“Feridun Andaç’ın Denemelerini Okurken” Varlık (Avrupa Kültür ağı www.eurozine.com üyesidir), Aralık, İstanbul, 2002, s. 49–51.
17.“Çeviribilim ve Çeviri Sorunları (Türkçe, Rusça ve Ermenice Çevirilerde Karşılaşılan Sorunlar)”, [LİTTERA Edebiyat Yazıları, cilt: 11, Mayıs 2002, s. 223—228. (hakemli)
18.“Rus Edebiyatında Nazım, Nesir ve Dram Öğelerini İçeren Bir Tür: POEMA”, Çağdaş Türk Dili, Sayı 160, Haziran 2001, s.164—168.
19.“Babam ve Kiraz Ağacı Öyküsündeki Anlatım Tekniklerinin Metin Analizi Yöntemiyle İncelenmesi”, Adam Öykü, 73—75, sayı: 28, Mayıs—Haziran, 2000
20.“Lyudmila Petruşevskaya’nın “Lala i Mara” Adlı Öyküsü”, Gündoğan Edebiyat, Sayı: 22, s.59—63, 1998.
21.“L.N. Tolstoy’un Savaş ve Barış’ında Yer Alan Yapı Öğelerinden Deneme”, Gündoğan Edebiyat, sayı:18, s.37—45, 1996.
22.“Rus Edebiyatında Sürgün Motifleri ve Sürgün Yazarlar”, Haz.: Feridun Andaç, “Sürgün Edebiyatı, Edebiyat Sürgünleri”, Bağlam Yayıncılık, s.181—187, İstanbul, 1996.
23.Dostoyevski ve “Ölü Bir Evden Hatıralar”, Haz.: Feridun Andaç, “Sürgün Edebiyatı, Edebiyat Sürgünleri”, Bağlam Yayıncılık, s.291—296, İstanbul, 1996.
24.“Rus Edebiyatında Farklı Ütopya Yorumları ve Bir Örnek: ‘Mı’”, Gündoğan Edebiyat, Sayı: 13,s.111—124, 1995.
25.“Gogol’de Grotesk”, Gündoğan Edebiyat, 7. Sayı, s.103—106, 1993.
26.“Melisa Gürpınar. ‘İstanbul’un Gözleri Mahmur’. Figürler”, Gündoğan Edebiyat, 3. Sayı, s. 29—33, 1992.

Çeviriler
Makaleler, öyküler, şiirler

1.Yelena Sergeyevna Tverdislova, “Helen”, çev. B.Karaca, Patika dergisi, sayı,68, Ankara, 2010,s.17.
2.Tefi, “Yazılmamış Günlüklerden”, çev. B.Karaca, Patika Dergisi, sayı: 69, Ankara, 2010, s.12-13.
3.Samuel Yakovleviç Marşak, “Bagaj”, Patika Dergisi, Sayı: 62, Ankara, 2008, s. 11–12.
4.Mariya Vardenga, “Yazar Pelevin: Yeni Edebiyat Konusunda Bir Ders”, Edebiyat ve Eleştiri, sayı: 91, Ankara, 2007,s. 103–105 (eleştiri yazısı).
5.J.McCarthy ve diğerleri, The Armenian Rebellion at Van, The university of Utah Press, Salt Lake City, 2006. (Bilimsel çalışma/ Ermeniceden çevirmen olarak katkıda bulunduğu kitap)
6.N.V.Gogol, “Korkunç El”, İmge Öyküler, sayı: 7, Ankara, 2006, s.98–100. (öykü)
7.(Yazar ve Çingiz Guseynov’un anılarının çevirmeni olarak) “Nâzım Hikmet’in İkinci Ölümü”, İmge Öyküler, sayı: 4, Ankara, 2005, s.69–75.(anı)
8.N.S.Leskov, “Aptalcık”, İmge Öyküler, sayı: 2, Ankara, 2005, s.121–126. (öykü)
9.M.M. Prişvin, “Mavi Kız Böceği”, İmge Öyküler, sayı: 1, Ankara, 2005, s.116–118. (öykü)
10.Mikael Danielyan, “İdeoloji Olan Terörizm”, Ermeni Araştırmaları, sayı: 14–15, Ankara, 2004, s.165–166. (Makale)
11.Halık Guseynoviç Kor-Oglı, Türk Totemleriyle İlgili Mitler, Folklor/Edebiyat, sayı:37, Ankara, 2004, s.73–80. (Makale)
12.Çingiz Guseynov, Nâzım Hikmet’in Tutsaklıktan Özgürlüğe Üç Kaçışı, Çağdaş Türk Dili, Özel sayı: II, Sayı: 173, 2002, s. 342–350. (anı)
13.Viktorya Tokareva, “Çizgili Şişme Yatak”, Adam Öykü, Sayı 26, s.28—36, Ocak—Şubat 2000 (öykü).
14.“Semyon (Bir Eski zaman Öyküsü)”, yazar: Andrey Platonov, Haz.: Prof.Dr. Gürsel Aytaç, Çağdaş Dünya Edebiyatı Öykü Seçkisi, Kültür Bakanlığı, s.397—407, Ankara, 1999 (öykü).
15.“Puşkin’in ‘Peygamber’ Adlı Şiiri ve Muhammed Peygamberle İlgili Arap Efsanesi”, yazar: Halık Guseynoviç Kor–oglı, Edebiyat ve Eleştiri, sayı 45, s. 78—82, Eylül–Ekim, 1999 (makale).
16.“Praskova Aleksandrovna Osipova’nın A.S. Puşkin’e Mektubu”, Edebiyat ve Eleştiri, sayı 45, s. 73, Eylül–Ekim, 1999, (edebî mektup).
17.Prof.Dr. D.Gudiashvili, “XV.—XVII. Yüzyıllarda Türkiye’de İpekli Kumaş Dokumacılığı”, Osmanlı (Ansiklopedisi), 3. Cilt, Yeni Türkiye Yayınları, s.86—96, Ankara, 1999, (makale).18.Yev. İ. Zamyatin, “Araplar”, Tömer Çeviri Dergisi, sayı: 8, s. 66, 1996, (küçük öykü).
19.“Şçelikovo’ya İlk Seyahat”, yazar: A.N.Ostrovski, Haz.: Prof. Dr. Gürsel Aytaç, Gezi Notları Seçkisi, Gündoğan Yayınları, s.275—284, Ankara, 1994, (gezi notu).
20.“N.V.Gogol’ün S.T.Aksakov’a Mektubu”, Haz.: Prof.Dr. Gürsel Aytaç, Mektup Seçkisi, Gündoğan Yayınları, s. 179—183, Ankara, 1992, (edebî mektup).
21.“M.Gorki(Aleksey Maksimoviç Peşkov)’nin Konstantin Aleksandroviç Fedin’e Mektubu”, Haz.: Prof.Dr. Gürsel Aytaç, Mektup Seçkisi, Gündoğan Yayınları, s. 188, Ankara, 1992, (edebî mektup).

Yayınlanmış kongre/ sempozyum bildirileri
Uluslararası kongre tam metin

1.(Dili Türkçe) “Göç Olgusu ve Edebiyat”, 4–8 Mayıs 2009 Hamburg Almanya’da düzenlenen “Kültür ve Edebiyatta Göç ve Göçmenlik” konulu XVI. KIBATEK Edebiyat şöleni bildiri metinleri, yayına hazırlayan: Metin Turan, s.29–36.
2.(Dili Türkçe) L.S. Petruşevskaya ve Öyküleri, Edebiyat ve Eleştiri, sayı:89–90, Ankara, 2006, s.57–67 (X.Uluslararası Ankara Öykü Günlerinde Sunulan “L.Petruşeskaya ve Öyküleri” başlıklı bildiri metnidir).
3.(Dili Rusça/ Türkçe ve Ukraynaca Özetle yayınlandı) “Ukrainskaya literatura v Turtsii” X.Uluslararası KIBATEK Türk Edebiyatı Şöleni Bildirileri, Kiev, 2005, 25–29.
4.“Ermeni Kitle İletişim Araçlarında Ermeni Sorunu”, Editör: Prof.Dr. Aysel Ekşi, Türk Ermeni İlişkilerinde Tarihi Gerçekler, Alfa, İstanbul, 2006, s. 195–210 (kitaplaştırılmış Sempozyum bildirileri, İstanbul Teknik Üniversitesi, sempozyumun yapılış tarihi:15–16 Aralık 2005)
5.(Türkçe ve İngilizce yazılı metin olarak) “Türk–Ermeni İlişkilerinde Edebiyatın Yeri”, “1000 yıllık Beraberlik: Türkler ve Ermeniler”, 4. Uluslararası Sinema–Tarih Buluşması, TÜRSAK, 2002, İstanbul, s.(Türkçe) 25—33; (İngilizce) 52—61.

Ulusal kongre/sempozyum tam metin

1.“N.V. Gogol ve Öyküleri”, Eşik Cini, sayı. 3, İstanbul, 2006 (9. Ankara Öykü Günleri).
2.“Çehov Bir Kez Daha İki Yüzyılın Sınır Çizgisinde, Varlık (Avrupa Kültür ağı www.eurozine.com üyesidir), Ocak, İstanbul, 2005, s.56–60. (8. Ankara Öykü Günleri, “Ölümünün 100.yıldönümünde Çehov” konulu panelde sunulmuş bildiri metnidir.
3.“Hangi Çehov?”, Edebiyat ve Eleştiri, sayı:89–90, Ankara, 2006, s.57–67 (Dokuz Eylül Üniversitesi tarafından 21–22–23 Aralık 2005 tarihlerinde düzenlenen “İktisat Oyuncuları I. Kısa Oyun Günlerinde sunulan bildiri metnidir).
4.“Ermeniceden Türkçeye ve Rusçaya Çevrilen Metinlerde Transkripsiyon ve Transliterasyon Sorunu”, Cumhuriyetimizin 80.Kuruluş Yıldönümü Anı Kitabı, DTCF, Ankara Üniversitesi Basımevi, 2004, s. 243–247. (22–23 Ekim 2003 tarihlerinde DTCF’de Cumhuriyetimizin 80. Kuruluş Yıldönümü dolayısıyla düzenlenen Doğu – Batı Dilleri ve Edebiyatları Araştırmaları Sempozyumunda sunulan bildir metnidir)
5.“Ermeni Kültüründeki Üç Tabudan Birisi: Ermeni Dili”, Ermeni Araştırmaları 1. Türkiye Kongresi Bildirileri, III. Cilt, ASAM, Ankara, 2003, s.137–142.

Röportajlar

1.Özkan Kıymaz, Ermeni Dili Mezunları İşsiz Kalmıyor, Ankara Üniversitesi Bülten, Sayı: 129, Ankara, 12 Şubat 2010, s. 27.
2.2023, Doç.Dr. Birsen Karaca ile Söyleşi: Toplumsal Belleğin Dinamikleri ve Ermeni Kimliğini Yenileme Çabalarındaki Rolü, 2023 Dergisi, sayı:76, Ankara, 15 Ağustos 2007,s.16–22.
3.Mehmet Çevik, Doç.Dr. Birsen Karaca ile “Sözde Ermeni Soykırımı Projesi”ne Dair, Edebiyat Otağı, Sayı:21, Ankara, 2007, s.32–36.
4.Murat Aksoy, Cumhuriyet Kitap, 22 Mart 2007.
5.Muhsin Öztürk, AKSİYON, Sayı. 633, 22.01.2007.
6.Şeyma Apaydın, Dünden Bugüne TERCÜMAN, 04.04.2005.
7.Ergün Çenit, KLAVUZ, Sayı: 19, Ekim 2004, s.36–38.

Yayınlanmamış akademik etkinlikler

1.B.Karaca, “Yevgeni Zamyatin Ütopya algılarını Yeniden Kurarken”, İstanbul Üniversitesi, Fen edebiyat Fakültesi, Slav Dilleri ve Edebiyatları Bölümü, Rus Dili ve Edebiyatı Anabilim dalı tarafından düzenlenen “Çağdaş Rus Edebiyatı ve Sanatında Yeni Arayışlar Konulu sempozyum, 04.06.2010, İstanbul
2.“Yeni Bir Toplumsal Bellek Oluşturma Çabalarına Ermeni Senaristlerin Katkıları”, 25–26 Aralık 2009 tarihlerinde Politik Psikoloji Derneği tarafından düzenlenen “Dünden Bugüne Türk-Ermeni İlişkileri: Disiplinlerarası yaklaşım konulu eğitim programında davetli konuşmacı.
3.“Göç ve Edebiyat” (dili Türkçe) 02.10.2009 Amsterdam Vrije Universiteit’de Hollanda SUN ve Anatolia Öğrenci Derneği tarafından düzenlenen konferansta davetli konuşmacı.
4.“24 Nisan 1915 Tarihinde Neler Oldu? //Ermeni Ninelerin Anlatamadığı Gerçekler” (Dili Türkçe) 15.02.2008 tarihinde Nevşehir Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü Özel Kardelen Koleji tarafından düzenlenen konferansta davetli konuşmacı.
5.“Ermeni İddiaları ve Sinema” (Dili Türkçe) 11.05.2007 tarihinde Merzifon kaymakamlığınca düzenlenen adlı konferansta davetli konuşmacı.
6.“Ermeni İddialarını Değerlendirirken Neden Ermenice Metinleri de Dikkate Almalıyız?”, TÜKSEV“ Uluslararası Ermeni Sorunu Sempozyumu, 20–21 Nisan 2007, Ankara. (bildiri sunmak)
7.(Dili Türkçe) 20.09.2005 tarihinde Kazan Kaymakamlığı tarafından düzenlenen “Asısız Soykırım İddiaları” konulu konferansa davetli konuşmacı. Yer: Kazan/Ankara
8.“Ermeni Tarihinde Oluşturulan Karanlık Noktalar” 25.05.2005 tarihinde Haymana Kaymakamlığının düzenlediği konferansta davetli konuşmacı.
9.(Dili Türkçe) 23 Eylül 2004 tarihinde Kazan Kaymakamlığı tarafından düzenlenen “Asılsız Soykırım İddialarıyla Mücadele” çerçevesinde düzenlenen konferansa davetli konuşmacı. Kazan/Ankara

Yönetiminde Tamamlanan Tezler:

1.Ercan Cihan Ulupınar, “Hovhannes Tumanyan’ın Masalları/Halk Edebiyatının Çocuk Edebiyatındaki Yansımaları”, YL, 28.06.2010.

2.Yavuz Aydın, “Ermeniceden Türkçeye Yapılan Çevirilerde Karşılaşılan Çeviri Sorunları”, YL, 14.04.2008.

3.Yıldız Deveci, “Zaven Biberyan’ın Yalnızlar adlı Romanıyla Barbara Frischmuth’un Pembe ve Avrupalılar adlı Romanında Türk İmgesi”, YL, 07.05.2006.

4.Melek Sarı Güven, “Kevork Pamukciyan’ın Tarih Perspektifinden Olaylara Bakışı”, YL, 21.09.2005.
5.Tuna Saylan, “Garip Akımının İki Temsilcisi Orhan Veli Kanık ve Zareh Yaldızcıyan”, YL, 28.06.2004

HAKKINDA YAZILANLAR

Ermenice bilen tek Türk
Muhsin Öztürk
Aksiyon Sayı: 633 – 22.01.2007

Ermeni Soykırımı kavramıyla bu kadar yüzyüze gelen Türkiye’de Doğu Ermenice’yi bilen tek bir akademisyen olması ilginç değil mi? Doç. Birsen Karaca Aksiyon’a konuştu.

Bazı kitapları birkaç kişinin yazması muhtemel olsa bile aslında onu sadece bir kişi yazmalıdır veya yazabilir. O sebepledir ki, önemli görevlerde bulunmuş siyasilerin hatıralarını yazmasını bekleriz, çünkü yegâne tanık odur. Habere konu ettiğimiz kitap ve yazar bu çerçevede değerlendirilebilir. Doğu Ermeniceyi bilen tek Türk olsaydınız, yaklaşık 10 yıldır teorisi ve ‘edebiyatı’ ile meseleyle içli dışlı bulunsaydınız Sözde Ermeni Soykırımı Projesi (Say) kitabını da siz yazmış olurdunuz, yazdığınıza da değerdi. O şans Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Birsen Karaca’ya ait.

Ermenilerin soykırım tarihi olarak ilân ettikleri 24 Nisan 1915’in her yıl dönümünde pek çok ülkede gösterilen Anne (Henri Verneuil), Ağrı Dağı (Atom Egoyan) ve Sason’un Oğulları (Sarky Mouradian) filmlerine dayanarak toplumsal hafızanın nasıl inşa edildiğini konu ediyor. Karaca’nın büyük çoğunluğunu Ermeni kaynaklarından yararlanarak yazdığı kitap, ‘yeniden bellek inşa etme’ gibi teorik temel dayansa da Ermeni Meselesi ile ilgili en farklı ve çarpıcı çalışmalardan biri olmaya aday. Her gün bir ülkenin Ermeni soykırımını bilmem kaçıncı sefer kabul ettiği haberleriyle uyanan Türkiye’nin Ermeniceyi bilen ve tarihle meşgul uzmanlarından mahrum olması ayrıca düşündürücü bir durum. Karaca’nın konuya edebiyat ve sanat üzerinden yaklaşması, Ermenilerin kendi içlerinde sürdürdükleri tartışmaları yakından izleyebilmesi tarihî ve siyasî yaklaşımların ötesinde farklı bir çalışmayı doğuruyor. Birsen Karaca’nın on yıl önce başlayan Ermenice macerası ise kitap kadar önemli ve izlenmeye değer.

Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Rus Dili ve Edebiyatı bölümünde yüksek lisans öğrencisi iken gelen bir öneriyle Moskova Devlet Üniversitesi’nde Ermenice okuma fırsatı doğduğunda, işin yurtdışında gerçekleşiyor olması, ikinci dil fırsatı, Rusçayı ilerletme gibi nedenlerle bu maceraya atılır. Kafasında ne Ermeni Meselesi ile ilgili bir eksikliği kapatmak ne de Ermeniceye karşı eski bir merak söz konusudur. “İki sene önce Ermeniceyi öğreneceğim söylenseydi inanmazdım.” diyor. Birsen Karaca, Moskova’da eğitime başladığında sadece Türklerin değil Ermenilerin dışında diğer milletlerin de bu dile merak sarmadığını, son on yıl içinde Moskova Devlet Üniversitesi’ne Ermenice öğrenmek için başvuran tek öğrenci olduğunu fark ettiğinde daha iyi anlar.

Aksilikler de, sürprizler de Moskova’ya ayak bastığı anda başlar. Karşılayacak kişi gelmez, ama bir şekilde soluğu Türk büyükelçiliğinde almak suretiyle okul, yurt vs işlerini düzene sokar. Öğrencilik başlamıştır başlamasına da, kendisi için tayin edilen hoca uzun bir süre ortalıkta gözükmez. Derse gelmemek, telefonlara çıkmamak gibi birtakım direnmeler sonrasında Karaca’nın da ısrarıyla, dersin iptali için türlü yolu deneyen hoca ile gönülsüzce de olsa dersler başlar.

SANATA SİYASET BULAŞMASIN

Moskova’da bulunduğu 3 yıl içinde 5-6 hoca değiştirecek, bir kısmından düşmanlık bir kısmından da dostluk görecektir. İçlerinde Türkiye’ye karşı çok büyük sempati duyanlar da vardır. Kocasının çocuklarıyla birlikte yüzüstü bıraktığı bir Ermeni Hanım, bir Türk’e ders verdiği sebebiyle Ermeni Okulundan ‘işine son veririz’ tehdidi almasına rağmen derse devam eder, bir süre sonra tehdidin boş olmadığını görür. Bir başka işe son verme kararı ise uğradığı fizikî şiddet sonrasında üniversite yönetimince hoca aleyhine alınır. Hocasız kaldığı bir zamanda Moskova Ermeni Komitesi’ne başvurarak bütün inatçılığıyla ‘Ermenice öğretmek sizin göreviniz’ diyerek manevi baskı yapmaktan geri kalmaz. Üstelik bir şartı da vardır. “Hayata çok dar ve katı bakıyorlar. Lütfen 40 yaşının üstünde olmasın.”

Birsen Karaca hem Ermeniceyi hem de Rusçayı ‘intihal’ vakalarını tespit edecek kadar iyi beller. Ünlü bir Rus eleştirmeni ve edebiyatçısının Ermeniceden yaptığını söylediği çevirilerinin aslında Ermeni danışmanlarca gerçekleştirildiğini öğrendiğinde ve tezinde işlemek istediğinde onu seven bir Rus büyüğünce ‘insan durması gerektiği yeri de bilmeli ki, hayat devam etsin’ mealinde bir nasihat alır. Böyle bir skandalı Türk öğrencinin tespit etmesi kimsenin hoşuna gitmeyecektir zira.

Birsen Karaca’nın Ermeni sorunuyla tanışması, öğrenmesi, kendince bir tür savunma mekanizması geliştirmesi Moskova günlerinde gerçekleşir. Özenle işlediği ders notlarını tekrar incelediğinde ilk hocasının kendisine daha 3. derste diaspora sözcüğünü öğrettiğini görecektir. Üstelik bu hocasıyla hiçbir zaman siyasî ve tarihî bir Ermeni sorunu konuşması dahi olmamıştır. Türkiye’de kutlamadığı coşkunlukta ve sadelikte bütün 23 Nisan Çocuk ve Egemenlik Bayramları’nı kutlamayı ihmal etmez. Şöyle ki; bir gün hocası 24 Nisan’da ders yapılmayacağını çünkü o gün Türk Büyükelçiliği önünde Ermeni soykırımını protesto ediyor olacağını söyler. Karaca’nın sonraki yıllarda hiç atlamadan uygulayacağı tepkisi o anda gelişir. “Bizim de 23 Nisan bayramımız var, bir gün önce de ben yokum.”

Bu üç yıl böyle devam eder. Kaldığı yurttaki Ermeni komşusunun çocuklarına yedirmediğini kendisiyle paylaşması, yiyecek ihtiyacı hâsıl olduğunda kilometrelerce uzaklıktaki tek Türk markalı yiyeceklerin satıldığı Ermeni marketlerine gitmesi ayrıca hafızasında yer eder. Dolayısıyla Birsen Karaca’nın Ermenice öğrenme serüveninden geriye kalan tek bir Ermeni imajı yoktur. “Ben size sadece Moskova’da yaşadığım olayları tek taraflı anlatsaydım kafanızda Ermeni imgesi nasıl olurdu? Kitabımda sadece kötüleme ve yargı yoluna gitseydim okurun kafasında oluşacak Ermeni imgesi nasıl olurdu? O zaman koskocaman halkı haksız yere töhmet altında bırakıyorsunuz.” Bu bakış açısı önemli; çünkü Karaca sözde Ermeni soykırımının yanlışlıklarını anlatırken bilindik tartışmalar üzerinden bir anlatıma, karşı tarafı mahkûm eden, tahkir eden bir tartışmanın içine girmek istemiyor. Dolayısıyla kitabı okurken Gogol’un ‘Ölü Canlar’ına, Tolstoy’un karakterlerine ve canlılar âleminin ‘bellek’ sorunlarına kadar yayılan entelektüel bir tartışmanın içinde bulacaksınız kendinizi.

Rusya’da öğrenci arkadaşları, hocaları ile Ermeni tezleri üzerine bir hayli tartışmalı, korumalı bir hayat sürse de, Türkiye’ye dönüşünde Ermenice yayımlanan Agos gazetesi ekibiyle birlikte Ermeni Edebiyat Seçkisi hazırlar. Doğu Ermenice metinlerini kendisi, Batı Ermenice metinlerini de Agos çalışanları çevirir. Hatta iki hafta Agos’un Yayın Yönetmeni Hrank Dink’in evinde misafir olur. “Benim geldiğimde ilk iştir diyalog. O insanları tanımak. O insanlara yakın olmak. O insanların diliydi öğrendiğim, onların dilini öğretiyordum. O insanları tanımadan, o insanların dilini öğretmek tabii ki mümkün olmuyor.”

Ermenistan’dan getirttiği kitaplarda yardımcı olduğu için kitabının önsözünde Hrant Dink’e teşekkür eder. Dink de kitabını Agos gazetesinde tanıtır. “Şu anda bir diyalogum yok. Bir ihtiyaç da duymuyorum. Tabii ki Türkiye’de yaşayan Ermenileri ayrı bir kategoride değerlendirmek gerekiyor. Sorunun bir parçası olarak görmüyorum onları. Tam aksi, sorunun çözüme giden bir parçası olma yönünde son derece önemli etkilerinin olacağını düşünüyorum.”

Tarih ile sanat eseri arasında bir fark olmalıdır. Tarihî gerçekliği yansıttığı iddiasını taşıyan bir sinema eseri doğru bilgelere dayanmak zorundadır bu durumda. Ermenilerin propaganda filmlerine dönüşen Ağrı Dağı ve Anne’de maddi bilgi yanlışlıkları barizdir. Zira, Van’dan Ağrı Dağı görülebilmekte, Mayıs ayında Nar yenilmekte, güneye gidildikçe Ermenistan’a varılmaktadır. Birsen Karaca bellek oluşum çalışması yaparken cerrahlarla da zoologlarla da görüşür. Her canlının belleğinin nasıl çalıştığını öğrenmek ister. Yüzyıllık Ermeni Sorunu’nu ‘bellek inşası’ tezi ile anlatacaksa kavramın tüm yönlerini araştırma ihtiyacı hisseder.

Gerçekler deniliyorsa her şey gerçek olmalı değil mi? Nar ağacının mayısta çiçeğe durduğunu öğrenmesi için tarım il müdürlüğünden, Vanlı akademisyen arkadaşlarına, bölgede araştırma yapan coğrafyacı uzmanlara kadar birçok kişiyi devreye sokması icap eder. “Ben bir edebiyat metnini okurken yazarın düşüncelerini okuduğumu bilirim. Yazarın dünyayı nasıl algıladığını bilirim. Onun tarih yazdığını düşünmem. Ben yaratıcı zekânın peşindeyimdir. Hem dili beni ilgilendirir hem kurgusu… Bunları hesaba kattığınızda tarih o kadar geri planda kalır ki. Masal dinlerken masal dinlediğinizi bilirsiniz. Ama tarih derseniz o zaman bu gerçek olmalı.”

Birsen Karaca bir sanat eserinin siyasi bir mevzuya alet edilmesine karşı. Bu nedenle Türkiye’den karşı tezi işleyen film yapılmamasına seviniyor. “Türk sanatının siyasete bulaşmasını istemiyorum. Sinemanın etkili olduğunu biliyorum ama sanatın görevi insanlar arasında düşmanlık tohumu ekmek, toplumlar arasında uçurumlar açmak değildir. O hep birleştirici ve üst kimlik gibi olmalıdır.” Ünlü bir Rus eleştirmenin “Allah Allah Türkiye’de Ermeni edebiyatı daha çok gelişmiş.” demesinin sebebi Türkiye’deki Ermeni edebiyatının siyasetten uzak durmasıdır Birsen Karaca’ya göre.

Orhan Pamuk tartışmalarına girmek istemiyor, edebiyatın siyasete kurban gitmesine üzülüyor. “Türk edebiyatının siyasete bulaşması kadar beni rahatsız eden bir şey olamaz. Onun için de mümkün olduğu kadar siyasetin dışında çalışıyorum. Türk edebiyatında benim gördüğüm bir şey var, siyasetin güdümü yok. Bu çok hoşuma gidiyor. Her ne kadar yazarlar kendilerine yer edinmek için bazı girişimlerde bulunuyor olsalar da…” Ona göre siyasî akımlar sıklıkla değişir, bugünün siyaseti biter yarın bir başkası başlar, yazar ortada kalır. Ermeni edebiyatına hiç girmiyor, zira Ermeni Edebiyatında Türk İmgesi olarak başladığı çalışmasını, dostça yazılmış hiçbir metin görmediği için, sinema ile sınırlamak zorunda kalır.

Kitabında konu ettiği filmlerden biri olan 1908 yılında çekilen Sason’un Oğulları filmi 1915 öncesi Ermeni isyanlarını anlatır. Romantik geleneğe yaslanan filmin amacı Ermenilerin milliyetçilik duygularını harekete geçirmektir. Birsen Karaca’yı korkutan tarafı şiddeti teşvik ediyor olması. “Filmin ortak teması ASALA’yı, yöntemlerini ve daha doğrusu şiddeti onaylaması. Gördüğüm filmlerde beni kaygılandıran şey bu.” Şiddeti teşvik eden, tarihi saptıran filmlerin anılara ve gözyaşlarına dayanarak kamuoyu oluşturma gayretlerinin bir asır önceye dayandığı görülüyor ancak Karaca’ya göre Sözde Ermeni Soykırımı Projesi’nin bu kadar gündemde kalması sadece Türkiye için değil dünya için de büyük bir tehlikeye işaret ediyor. “Bu projenin hukuk sistemlerindeki açıklardan yararlanarak propaganda yaptığını düşünüyorum. Hukuk yapıcılar bazı şeyleri öngöremiyorlar sanıyorum. Örneğin konuşma özgürlüğü herkese aitti. Bunun böyle olmadığı görüldü. İkincisi bu konuda öğretilen imgeler insanları birleştirici boyutta değil. Kitapta kaynak olarak verdiğim yazarların büyük bir çoğunluğu da imge üreticilerinin ne kadar tehlikeli olduğuna işaret ediyorlar. Afrodit’i izlerken A veya B şahsa karşı kin tutmazsınız, sadece güzelliğini düşünürsünüz. Eğer bir sanat eseri, bir ulus hakkında düşmanlık yaratacak efsaneler üretmeye başlamışsa bence tehlike oluşmaya başlamış demektir.”

Yakın bir zamanda Doğu Ermeniceyi bilen tek Türk akademisyen unvanını kaybedecek Birsen Karaca. Çünkü 3. kur seviyesinde 20 öğrencisi var. Ve bu öğrenciler hem farklı ilgi alanlarına sahip hem de Ermeni meselesine aşina. Karaca’ya göre Türkiye’de Ermenice uzmanlarının yetişmesi için ille bir Ermeni sorununun olması gerekmiyor. Ermeni operasını, yeme içme kültürünü bilen, bir Afrika yerlisinin diline hâkim uzmanların olması gerekir, eğer büyük ülke isek.