1945, İstanbul doğumlu.İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye Bölümü Öğretim Üyesi
Öğrenim Süreci: Alman Lisesi, Nrth Platte High School (ABD), İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi (lisans ve doktora)
Çeşitli tarihlerde DAAD, British Council, Fulbright, Friedrich Ebert Vakfı burslarından yararlanarak İngiltere’de York, Almanya’da Saarbrücken ve Frankfurt, ABD’de Manyland, Pittsburgh ve Virginia State Üniversitelerinde konuk araştırmacı olarak bulundu.
Çalışmaları kamu kesiminde etkinlik, vergi politikası,sosyal devlet, sağlık ekonomisi gibi alanlardır.
Öğretim elemanları örgütlerinde aktif görevlerde bulundu (TÜMAS İst. Şubesi Başkanlığı, Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Genel Sekreterliği ve Başkanlığı)
‘YÖK sistemi tükendi’ diyen yeni YÖK üyesi
Nuran Çakmakçı Hürriyet 18 Mart 2001
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in YÖK üyesi olarak atadığı Prof. Dr. Burhan Şenatalar geçen yıl, ‘‘Son yıllardaki aşırı merkeziyetçi yönetim anlayışından duyduğu rahatsızlık’’ nedeniyle bölümleri de kapatılan İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi senatörlük görevi ve öğretim üyeliği görevinden ayrılmıştı. Kurucuları arasında bulunduğu Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği’nde öğretim üyelerinin sorunlarına yönelik birçok çalışmada bulunan Prof. Dr. Şenatalar, birçok bilimsel vakıf ve kuruluşta da yönetim alanında görev yaptı.
Cumhurbaşkanı’nın önceki sabah kendisini bizzat arayarak, görev almasını istediği Prof. Dr. Şenatalar, ‘‘Ben de kendisine bu görevi almaktan onur duyacağımı, güvenine layık olmaya çalışacağımı söyledim’’ dedi. Şenatalar, ‘‘Bence YÖK sisteminin artık tükendiği gayet açık’’ diyerek görevine başlıyor. Prof. Dr. Şenatalar. YÖK sistemini değiştirmek için yeni görevinde çalışacağını söyleyerek, ‘‘Ben oraya YÖK sisteminin aşılmasına katkıda bulunmak üzere gönderiliyorum’’ diye konuştu. Prof. Dr. Şenatalar, yaklaşımının bilindiğini vurgulayarak, düşüncelerini şöyle anlattı:
‘‘Sayın Cumhurbaşkanı ‘Gidin oraya, eski sistemi devam ettirin’ diye göndermiyor. Biz de eski sistemin iyi olmadığını yıllardır söylediğimize göre, yeni bir sistem oluşturmak, birinci görevimiz. Ama bu, birileriyle takışacağımız anlamına gelmez. Bu kamu görevidir. Nesnel biçimde yapmak durumundayız. Tarafsız davranacağız. Diyaloga açık davaranacağız. Yapıcı ve barışçı olacağız.’’