Çağla Şimşek

Çağla Şimşek, 1 Ağustos 2002 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Türk dizi ve sinema oyuncusudur. Babası Samsunlu annesi ise Gümüşhanelidir.

Çocukluk yılları: Henüz 4 yaşındayken oyunculuğa başladı. “Kendimi bildim bileli setlerde olduğum için sonrasında da başka bir şey yapmayı hiç düşünmedim. O kadar küçük yaşta mesleğe adım atmak biraz şans olmuş olsa da sonrasında kendimi geliştirmek ve mesleğime yatırım yapmak için çok çalıştım. Şu anda da işime aşık bir şekilde devam ediyorum İlk oyunculuk deneyimimi ise çok küçük yaşlarda olduğum için hatırlayamıyorum ancak ben her setimde hatta her günümde ilk set günümmüş gibi hep heyecan ve aşırı mutluluk duyuyorum.”

Eğitim hayatı: Sosyoloji ve yan dal olarak da psikoloji eğitimi alıyor. “Oyunculuğa ne kadar aşık olsam da eğitim benim için her zaman ilk planda oldu. Maalesef sınavların için çok güzel iş tekliflerini geri çevirdiğim de oldu. Ancak üniversitemi bitirip her alanda başarılı olmak hedeflerim arasında olduğu için ne okuldan ne de işimden vaz geçebildim. Şu anda sosyoloji bölümü ile eş zamanlı psikoji cap yapıyorum. Bir oyuncu için insan psikolojisini bilmek, toplumun sosyolojik dengelerini anlayabilmek çok önemli diye düşünüyorum. Oyuncu olmasaydım Psikolog veya Sosyolog olmayı düşünebilirdim.”

Hayatının dönüm noktası: Keşfediliş ve oyunculuğa başlayış hikâyesi ilginç. 3 yaşından itibaren çeşitli reklam filmleri ve dizilerde rol aldı. İlk ciddi rolünü 2007 yılında Elveda Derken dizisinde ‘Naz’ karakteriyle yaşadı. Çocukken annesiyle doktora giderken yolda yapımcı Osman Yağmurdereli’nin dikkatini çekti. Teklifi değerlendiren annesinin dizi setine gitmesi sonrasında oyunculuk kariyeri başladı. “Annemle doktora giderken yolda Osman Yağmurdereli bizi görmüş. Beni çok sevmiş. Anneme kartını vermiş ve setimize gel demiş. Annem de beni sete götürmüş. Sonra Elveda Derken dizisine başladım. “

Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına 2007 yılında, ‘Elveda Derken’ dizisinde canlandırdığı ‘Naz’ karakteriyle başladı.

Hangi proje ile parladı? ‘Küçük Gelin’ dizisinde canlandırdığı ‘Zehra’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.

Sosyal: İş yoğunluğundan fırsat buldukça sevdikleriyle vakit geçirmeye özen gösteriyor. “Her fırsatta kitap okurum, arkadaşlarımla vakit geçirmeyi çok seviyorum. Tatile çıkıp yenilenmeyi, dinlenmeyi seviyorum. Yoğun çalıştığım dönemler dışında vakit bulursam da spor yapmaya özen gösteriyorum.”

Düşünce yapısı: Kendini bildim bileli setlerde olduğu için sonrasında da başka bir şey yapmayı hiç düşünmedi. “O kadar küçük yaşta mesleğe adım atmak biraz şans olmuş olsa da sonrasında kendimi geliştirmek ve mesleğime yatırım yapmak için çok çalıştım. Şuanda da işime aşık bir şekilde devam ediyorum. Kendimi doğduğumdan beri oyuncu olmak için yetiştiriyormuşum gibi hissediyorum. Ama tabii ki eğitimimi aksatmadan mesleğimi yapmaya devam ediyorum.”

Mutluluk kaynağı: Şöhretin hayatına katkısı büyük, en büyük mutluluk kaynağı ise hayranlarının ilgisi. “Mesleğimin en önemli getirisi; Kocaman bir ailem var. Canlı görmedikleri halde sizi koşulsuz seven milyonlarca insan düşünün bu o kadar kutsal bir şey ki, sizin üzüntünüzle üzülüp dua eden, sizin mutluluğunuzla mutlu olan bir sürü insan.”

Aşka bakışı: Bence ‘ilk görüşte aşk’ dedikleri şey enerjidir. Enerjiye çok inanırım. Belki iki kişinin hissedebileceği bir heyecan, bir bakışma ve sevgi kırıntısı… Bir insana zamanla onu tanıdıkça aşık olabilirsin.”

İlk sinema filmi: Kemal Uzun/ Vay Arkadaş

Hayata bakışı: Doğal bir güzellik anlayışı var, abartıdan hoşlanmıyor. “Nesneler üzerinde düşündüğüm güzelliklerinden bahsedecek olursam; abartı olan şeylerden çok hoşlanmam, soft ve sade görünümü severim. Yüz güzelliği de aynı şekilde diyebilirim. Doğallığın oyunculuğa bile faydaları var; hem yüz doğallığı gerekiyor hem karakter doğallığı bu yüzden her zaman doğallıktan yanayım.”