Cem Sultan 

1459 yılında doğdu. Osmanlı şehzadesi. II. Mehmet’in (Fatih Sultan) oğlu olan Cem Sultan, on yaşına kadar sarayda sıkı bir disiplin altında eğitildi. 1469’da Kastamonu Sancak Beyliği’ne gönderildi. 1473’te, Doğu seferine çıkan babasına vekillik etmek üzere İstanbul’a geldi. II. Mehmed’in Anadolu’da Uzun Hasan’a yenik düştüğü dedikodusuna kanarak padişahlığını ilan etme düşüncesine kapıldı. Otlukbeli zaferini kazanarak İstanbul’a dönen II. Mehmed, oğlunun aklını çelenleri cezanlandırdı. Cem’i de, 1474’te ölen büyük oğlu Musafa’nın yerine Karaman-Konya valiliğine atadı. II. Mehmed’in ölümünü gizleyerek Bayezid’e ve Cem’e haberler uçuran Cem yanlısı Sadrazam Karamani Mehmed Paşa, onun hiç değilse bir hafta önce İstanbul’a gelebileceğini hesaplamıştı. Ancak, Bayezid, hızlı bir yürüyüşle İstanbul’a gelerek tahta oturdu.

Bunun üzerine Cem, Konya’da topladığı kuvvetle 28 Mayıs 1481’de Bursa’da sultanlığını ilan etti. Ağabeyine elçi göndererek ülkenin paylaşılmasını önerdi. Ama Bayezid, harekete geçerek 20 Haziran günü Cem’in ordusunu yendi. Yenik, yaralı ve bitkin Cem, Memluklar’a sığındı. 25 Ağustos’ta Kahire’de törenle karşılandı. Buradan ağabeyiyle uzlaşma yolları aradı. Bayezid, hükümdarlık emelinden vazgeçerse, bir milyon akçe göndereceğini bildirdiyse de buna yanaşmadı ve hacca gitti. Dönüşünde şansını bir daha denedi. Ankara’ya kadar ilerledi ama Bayezid’in harekete geçtiğini öğrenince geri çekildi. Sultan Bayezid’in Kudüs’e oturması önerisini de kabul etmeyerek kendisine bağımsız bir bölge verilmesinde diretti. Karamanoğulları Beyi Kasım’a kanarak Rumeli’ne geçmek düşüncesini benimsedi. Bunun için, 18 Temmuz 1482’de Anamur açıklarında şövalyelerin bir gemisine binerek Rodos’a hareket etti. Şövalyelerin başı Pierre d’Aubusson kendisini bir hükümdar gibi karşıladı ama, artık o, Hıristiyan dünyasının çok değerli tutsağıydı. d’Aubusson, bu değerli tutsağı sürekli Rodos’ta tutamayacağından 2 Eylül 1482’de Fransa’ya gönderdi. Keşifler, Rönesans ve Reform çalkantılarıyla yeni bir çağa girmekte olan Avrupa’nın kucağına düşen Fatih’in oğlu, müslüman ve muzaffer Osmanlı’ya karşı gerçekten değerli bir kozdu. Cem bu pahalı varlığının yanı sıra, romantik kişiliği, kültürü ve serüvenleriyle de Batı’nın ilgisini çekmeye başladı.Avrupa’daki veba salgını ve her an kaçırılma korkusu yüzünden, şövalyeler onu kent kent gezdirmek zorunda kaldı. Batı edebiyatında Zizimi adıyla çeşitli eserlere konu olan Cem’in Osmanlı divan edebiyatında da önemli yeri vardır.1495’de öldü.

HAKKINDA YAZILANLAR

1.Cem Sultan
15. Yüzyıl Bir Saray İspiyoncusunun Anıları
Roderic Conway Morris
Milliyet Yayınları / Tarih Dizisi