Unvan
Yazar
Doğum Tarihi
16 Ağustos 1920
Ülke
Almanya
Burç
Aslan
Asıl adı Heinrich Кarl Bukowski olan Amerikalı yazar ve şair.
Alman kökenli bir anne ve Polonyo kökenli Amerika’lı asker bir babanın çocuğu olarak 16 Ağustos 1920 tarihinde Andernach Almanya’da dünyaya gelen Bukowski , Almanya’da başlayan karışıklık nedeni ile 2 yaşındayken ailesi ile birlikte Los Angeles’a taşınır ve hayatının çoğunu burada geçirir. 1929 krizi sonrasında işsiz kalan ve geçim sıkıntısı çeken babasından uzun yıllar boyunca şiddet gören Bukowski, yaşadığı hayatın etkilerinden olsa gerek dağınık bir yaşam sürer.Asi bir çocuk olarak büyüyen ünlü yazar bunun etkilerini hayatı boyunca taşır. Paraya, işe önem vermeyen, bir aile kurmaya özen göstermeyen Bukowski , toplumun O’na biçtiği rolün daima dışında yaşar.
Okul yıllarına Los Angeles’da devam eden yazar, Los Angeles Lisesinden mezun olduktan sonra Los Angeles Üniversitesine kaydolur. Burada edebiyat, gazetecilik ve sanat dersleri alan Bukowski 2 yıl sonra okulu bırakır. Aykırı bir kişiliğe sahip olan Bukowski çok küçük yaşlarda alkolle tanışır. Sadece babasına karşı değil tüm topluma karşı aldığı tavır da bu yıllarda şekillenmeye başlar Bukowski için. Okul yıllarında eline geçen her şeyi okumaya ve yeni şeyler yazmaya meraklı olan Bukowski’nin yazılarını bulan babası çok öfkelenir. Babasının bulduğu her şeyi yok etmesiyle birlikte Bukowski evi terk eder ve sıra dışı hayatına ilk adımları atmış olur.
Charles Bukowski 24 yaşındayken önce “Aftermath of a Lenghty Rejection Slip” isimli kısa öyküsü,İki yıl sonra da “20 Tanks From Kasseldown” isimli eseri yayımlanır. Bukowski hikayelerinin yavaş gelişen basım süreciyle ilgili yaşadığı hayal kırıklıkları yüzünden neredeyse 10 yıl boyunca yazmaya ara verir. Hayatının bu bölümünü A.B.D.`yi gezerek, çeşitli işlerde çalışarak ve ucuz pansiyonlarda konaklayarak geçirir. 1950 `lerin başında Bukowski, iki yıldan az bir süre A.B.D. Posta İdaresi`nde posta kuryesi olarak çalışır. 1955`te ölümün ucundan döndüğü alkol komasından dolayı hastaneye kaldırılır. Taburcu olduktan sonra da bir daktilo satın alır ve şiir yazmaya başlar.
1957`de yazar ve şair Barbara Frye’la evlenir fakat 1959`da bu evlilik sona erer. Aynı yıl ilk şiir kitabı olan “Flower, Fist and Bestial Wail” piyasaya sürülür.
Yazar o yıllarda Los Angeles postanesindeki eski işine geri döner ve 10 yılı aşkın bir süre bu işte çalışır. O dönem birlikte yaşadığı ve hiç evlenmediği Francis Smith`ten 1964 yılında Marina Louise adında bir kızı olur. Sonrasında Bukowski Tuscon’da yaşamaya başlar. Burada Jon ve Gybsy Lou Webb ile tanışır.Webb’ler “The Outsider” adında bir dergi çıkartmaktadırlar. Bukowski’nin bazı şiirleri bu dergide yayınlanır. Yazar, Jon ve Gybsy Lou’nun bir arkadaşı olan Franz Douskey ile o günlerde tanışır. Dördü sürekli olarak Jon ve Gybsy Lou Webb’in evinde zaman geçirirler.
1969`da Black Sparrow Yayınevi ( Bugünkü adıyla HarperColins/ECCO) sahibi John Martin’den ömür boyu ayda 100 dolar maaş karşılığı çalışma teklifi alan Bukowski postanedeki işinden ayrılır ve tüm vaktini yazarlığa ayırma kararı alır .Bu kararıyla ilgili bir mektubunda şöyle der Bukowski: “İki seçenekten birini seçmek zorundaydım: Posta ofisinde kalıp delirmek ya da yazmaya oynayıp açlıktan ölmek. Ben aç kalmayı seçtim.” Posta ofisini bıraktıktan yaklaşık bir ay kadar sonra Bukowski’nin Postane ismindeki ilk romanını biter ve yayımlanır. Kendisine olan inancı ve finansal yardımlarına karşılık Bukowski kitaplarının çoğunu Black Sparrow yayınevinden çıkartmıştır..
Çalkantılı ve aykırı bir hayata sahip olan Bukowski,1976 yılında Linda Lee Beighle ile tanışır. İki yıl sonra birlikte Doğu Hollywood!a taşınırlar. “Woman” ve “Hollywood” adlı kitaplarında Sara adıyla anılan Beighle ile 1985`te evlenirler.
Bukowski, Pulp ɾomanını henüz bitiɾdikten sonɾa 9 Maɾt 1994’te 74 yaşındayken omuɾilikten yayılan lösemi sebebiyle San Pedɾo, Кalifoɾniya’da ölmüştür. Ölüm töreni Budist rahipler tarafından yönetilmiştir.
Bukowski, kavgacı kişiliği neden ile bir çok kez tutuklanmış, dayak yemiş, özgün dili ve tarzı ile Amerikan edebiyat tarihine damgasını vurmuştur. Eserlerinde genellikle toplum dışı insanlar ile depresyonu konu alması ve alkolizme yatkın bir hayat tarzını anlatmasıyla ünlüdür. Bunun nedeni olarak kendi hayat tarzı gösterilebilir. Bukowski’nin kendi hayatını yazıp yazmadığı tartışma konusu olmuştur. Hayranlarının bir kısmı yaşamadan bu tip bir kurgulama yapmasının mümkün olmadığı görüşündedir. Bazı eserlerinde kullandığı Henry Chinaski karakterinin kendi hayatının yansıması olduğu düşünülmektedir.
Bukowski, “Ekmek Arası” adlı eserinde çocukluğunu, lise yıllarını ve ailesini, “Factotum” adlı eserinde evden kaçtığı dönemleri, “Kadınlar” adlı eserinde hayatına giren kadınları anlatmıştır. Bukowski, binlerce şiir, yüzlerce kısa hikaye, 6 roman yazmış ve bu esreleri 50’ye yakın kitapta toplanmıştır. Ülkemizde ise ilk kez Sokak Deɾgisi’nde çıkan öyküleɾi ile tanınan Bukowski’nin eserleri hemen hemen tüm dünya dillerine çevrilmiş ve kendine özgü bir hayran kitlesi oluşmuştur. Hakkında en çok eser yazılan edebiyatçılardan birisi olmuştur.
“Acı çekmek için ayyaş olmak, bir kadın tarafından sıfırlanmak gerekmiyordu , ama acı çekip ayyaş olunabilirdi. Bir süre, gençlikte özellikle, talihin senden yana olduğunu sanabilirdin, bazen senden yanadır da gerçekten. Ama senin farkında bile olmadığın ve senin aleyhine işleyen birtakım ortalama hesaplar ve kanunlar vardır, her şeyin yolunda gittiğini sandığın zamanlarda bile.Bir gece, sıcak bir salı gecesi o ayyaş sen oluverirsin, sensin o ucuz pansiyon odasında olan, ve daha önce o odalarda olmuş olmanın da bir yararı olmaz, daha da kötüdür hatta, çünkü bir daha bu duruma düşmemeye karar vermişliğin vardır. Bir sigara daha yakmaktan, bir içki daha içmekten, o sıvası dökük duvarlarda bir çift göz, bir çift dudak aramaktan başka bir şey de gelmez elden “- Bukowski
Romanları & Kitapları & Eserleri:
Kadınlar,
Sıcak Su Müziği,
Bir Tek Ben miyim Böyle Yaşayan,
Dünyevi Şiirlerin Son Gecesi,
Kapalı Bir Kapıdır Cehennem,
Gülün Gölgesinde,
Postane,
Pis Moruğun Notları,
Sevimli Bir Aşk Hikayesi,
Sıradan Delilik Öyküleri,
Kendimizde Açtığımız Yaralar,
Sarhoş Çal Piyanoyu,
Vurmalı Çalgı Gibi,
Parmaklar Biraz Kanamaya Başlayana Dek,
Pansiyon Manzumeleri,
Gece Çılgın Ayak Sesleriyle Yırtıldı,
Ölüler Böyle Sever,
Shakespeare Bunu Asla Yapmazdı,
Güneşe Uzan,
En Kısa Andır Mucize,
Güneş İşte Burdayım,
Kimse Bilmez Ne Çektiğimi,
Kaptan Yemeğe Çıktı ve Tayfalar Gemiyi Ele Geçirdi,
Pulp,
Factotum,
Ekmek Arası,
Kaybedenin Önde Gideni,
Bana Aşkını Getir,
En İyi Adamlar Yalnızken Güçlüdür,
Hollywood