Dursun Ali Akınet

Dursun Ali Akınet, 1945’te Ordu’nun Fatsa ilçesine bağlı Sazcılar köyünde dünyaya gelmiştir. Akınet’in ailesi Gürcistan’dan göç ederek önce Ünye’ye sonra Fatsa’nın Sazcılar köyüne yerleşir. Annesi Zekiye Hanım, babası ise Mevlüt Usta’dır. Akınet, ilköğrenimine Evkaf İlkokulunda başlar. 1956’da babasını kaybeder. Maddi imkânsızlıklar sebebiyle ilkokuldan sonra öğrenimini sürdürememiştir. 1961’de Sabiha Hanım ile evlenir, beş çocukları dünyaya gelir. Mobilyacılık ve taksicilik gibi çeşitli işlerde çalışır, bu şekilde hayatını sürdürme ve aile bütçesine katkıda bulunma gayreti içinde olur. İş yaşamına atıldıktan sonra çocukluğunda ilgi duyduğu ilahiler, mevlidler ve türkülerden etkilenerek şiirle ilgilenmeye başlar. Bilhassa halkın bir araya geldiği meclislerde okunan Süleyman Çelebi’nin mevlidini ve annesinin sevdiği ilahileri dinlemesi çocukluk yaşlarından başlayan bir şiir sevgisi kazanmasına vesile olur. Fırsat buldukça kültür ve sanat dergilerini ve şiir kitaplarını okur.

1960’lı yılların başlarından itibaren şiir yazmaya başlayan şair, yaşadığı toprağın insanlarının duygularına tercüman olmak için eserlerini kaleme alır. Hayat Mecmuasında 1962’de yayımlanan Çite Bakarım Çite (Bizim Çiti) şiiri ile şair olarak tanınmaya başlar. Ayrıca (Fatsa Güneş Gazetesi gibi) bazı gazetelerde de köşe yazarlığı yapar (Okumuş 2010; Ünlüyol 2014; Karabulut ve İşleyen 2016). Üretken bir ozan olan Akınet’in ilk şiir kitabı Asarkaya 1999’da yayımlanmıştır. Diğer şiir kitapları Suyun Gözü ve Şimal Esintileri adını taşımaktadır.

Dursun Ali Akınet’in şiirlerinin birçoğu bestelenir. Bu nedenle Türk müziğine de şiirleri ile katkıda bulunmuştur. Ayrıca bestelenen şiirlerinin şaire ayrı bir ün ve değer kazandırdığını da belirtmek gerekir. Bestelenmiş şiirlerinden bazıları şunlardır (Ünlüyol 2014; www.fatsakent.net): Beyin Oğlu Hangisidir?, Firari, Geri Dönün Seneler, Gücüm Yetene Kadar, Gülüm, Güney İlleri, Halil İbrahim, Hazan Nedir?, Hoş mudur?, Ilgın Ilgın, Kar Dağları, Kerbela, Kızılkaya, Laz Eminem, Nar Çiçeğim, Ne Yaptım Ben?, Sallan Yeşil Cami, Sarı Manolim, Sen Giderken, Tel Vurdu, Turnam Başım Darda Benim, Sürmeli Gelin, Vonalı Yunus, Varma Üstüme, Yan Yaralı Yüreğim, Yolun Sonu Görünüyor, Yunus ve Zay Oldu…

Şairin bestelenen şiirleri Ali Asker, Alişan, Bülent Serttaş, Çelebi Ertaş, Enver Merallı, Gökhan Güney, Kıvırcık Ali, Mahsun Kırmızıgül, Mehmet Gümüş, Muazzez Abacı, Musa Eroğlu, Mustafa Özarslan, Onur Akın, Şükriye Tutkun, Tuğrul Şan, Yavuz Bingöl, Zakkum ve Zara gibi sanatçılar tarafından seslendirilmiştir.

Şiirlerinde sosyal temalara ağırlık vermiş, bunun yanında sevgi, ayrılık, ümitsizlik gibi ferdî konulara da değinmiştir. Açık ve sade bir dil ile şiir söyleme geleneğini takip eder, atasözleri, deyimler ve mahallî söyleyişlere sıkça yer verir. Yine şiirlerinde güçlü bir gözlem yeteneğinin yansıması olarak doğadan tasvirlere de rastlanır. Söz gelimi şair, Halil İbrahim adlı şiirinde zengin ile fakir ayrımını ve sosyal sınıflaşma olgusunu, Yolun Sonu Görünüyor şiirinde annesi Zekiye Hanım’ın vefatı üzerine hissettiklerini, Bizim Köyümüz ve Kavlan şiirlerinde ise tabiat görünümlerini içten ve yalın biçimde dizelere döker. Tüm bu nitelikleri ile Akınet şiirleri, toplum için sanat anlayışının birer örneğidir. “Şiir anlayışında insan-zaman-muhit kavramları önemlidir. Akınet’e göre, şiirde insan temel unsurdur ve insan yaşadığı sürece şiirin de var olacağına inanır. Şiir için gereken his ve ilhamın yaşamdan edinilen tecrübelerle oluştuğunu da savunmaktadır” (Okumuş 2010). Doğduğu, yetiştiği ve yaşadığı yörenin kültürüne ve insanına olan bağlılığını şiirinde hep vurgulamıştır. Şiiri, birlikte yaşadığı topluma faydalı olmada ve yol göstermede bir araç olarak görmüştür.

Akınet; Yunus Emre, Karac’oğlan, Pir Sultan Abdal, Kul Himmet ve Nesimî gibi büyük şahsiyetlerin şiir dünyalarından etkilenmiştir. Nitekim bir röportajında (www.haberyirmibes.com), Yunus’un ve Karacaoğlan gibi halk şairlerinin yüzyıllar öncesinden bugünleri gördüğünü ve halka rehber olup ışık tuttuklarını dile getirerek kendisi için değerli olduklarını belirtmiştir. Ayrıca bizim bu şahsiyetlerin değerini geç fark ettiğimizi de ekleyerek şiire, şaire ve sanata hak ettiği değeri vermediğimiz noktasında haklı bir serzenişte de bulunmuştur.

Çeşitli süreli yayınlarda yazı ve şiirleri okuyucusuyla buluşmakta olan Akınet, bugüne kadar birçok söyleşi ve konferansa katılmış, saygı gecelerine davet edilmiştir.