Erol Simavi

Unvan

Gazeteci

Doğum Tarihi

1930

Vefat Tarihi

8 Haziran 2015

Şehir

İstanbul

1930 senesinde İstanbul’da dünyaya geldi. Annesi Melek Simavi, babası Sedat Simavi’dir. Erol Simavi 1949 senesinde Işık Lisesi’nden mezun oldu.

Gazeteciliğe 12-13 yaşlarında 7 Gün ve Karikatür mecmualarında mücellit olarak başladı. Daha sonra terfi ederek sırasıyla makinist ve resimci oldu. Babası Sedat Simavi Hürriyet gazetesini çıkarmaya başladığı sırada yeni kurulan klişehanede çalıştı.

1953 senesinde Sedat Simavi’nin yaşamını kaybetmesi neticeyi Haldun Simavi ve Erol Simavi kardeşler, Hürriyet gazetesinin idaresine geçti. Simavi kardeşlerin 1968 senesinde başlayan ihtilafları, Haldun Simavi’nin 1971 senesinde Veb Ofset grubunu kurup Günaydın gazetesini çıkarmasıyla sonuçlandı. Erol Simavi bu tarihten sonra Hürriyet gazetesinin idaresini tamamıyla devraldı.

Erol Simavi, Hürriyet gazetesinin yanında Kelebek, Hafta Sonu, TV’de 7 Gün, Çarşaf, Gong ve Şov gibi ilaveler çıkardı.

22 Haziran 1993 tarihinde Hürriyet gazetesinin yüzde 25’lik hissesini 16 milyon dolar karşılığında Erol Aksoy’a sattı. Aynı sene İsviçre’ye yerleşti. 29 Haziran 1994 tarihinde geri kalan paylarını Aydın Doğan’a satarak medya sektöründen dağıldı.

EROL SİMAVİ’NİN VEFATI
Uzun seneler İsviçre’de ikamet eden Erol Simavi, birkaç sene evvel taşındığı Monako’da rehabilitasyon gördüğü sağlık kurumunda 8 Haziran 2015 tarihinde 85 yaşında yaşamını kaybetti.

Erol Simavi, iş insanı Kadir Has’ın eşi Rezzan Germirli’nin teyzesinin kızı, yalı komşuları Yağcıgiller’in torunu Emine Belma Başar ile 1953 senesinde evlendi. Şubat 1980’de 23 yaşındaki oğlu Saffet d.1957 hayatını yitirdi. Erol Simavi’nin Sedat d.1953 isminde bir oğlu daha vardır.

Erol Simavi’nin şarkıcı Gönül Yazar ile 1968 senesinde birlikteliğinden Yasemin Simavi isminde kızı 1970 senesinde İsviçre’nin Cenevre şehrinde dünyaya geldi.

Ünlü şarkıcı Nükhet Duru, 2021 senesinde verdiği bir ziyarette, 20 sene süresince ‘saklı aşk’ yaşadıklarını söyledi.

EROL SİMAVİ MASON MU?
Erol Simavi, Hürriyet yazarı Emin Çölaşan’a verdiği bir ziyarette mason olduğunu söylemişti. Müzakerenin alakalı kısmı şöyle:

Emin Çölaşan: “Efendim, sizin mason olduğunuzu dinlemiştim. Masonlar genelde kendilerini saklarlar. Gerçekten mason musunuz? Yoksa masonlukla hiç alakanız yok mu?”

Erol Simavi: “Eminciğim iyi ettin bu suali sormakla. Şekerim ben, 27 yaşında mason oldum. Türkiye’nin en genç masonuydum. 30 yaşında üstat, 31 yaşında İstanbul Büyük Locası Başkanı oldum ve 33 yaşıma kadar başkanlık yaptım.

Sonra bir gün bizim bağlı olduğumuz İskoçya Büyük Locası’nın en büyük üstadı buraya geldi… Üst makama masonlukta obediyans denir. Bağlılığı, bağımlılığı ifade eden Fransızca bir kelimedir bu. Bizim o en büyük üstat bir İngiliz… Meğerse benden de gençmiş! Adamla karşılaşınca bir acayip oldum.

Ama ben masonlukta çok çalıştım çok şeyler bildim. Muhteşem sabırlı bir insan yaradılışın nedeni, tamamen mason yaradılıştandır. Masonlara ‘dinsiz’ derler… Her işin başında onların olduğunu söylerler. Bunlar komik iddialardır.

Masonluk her dine saygı gösterir. Nitekim Ramazanlar’da bizim biraderlerin neredeyse dörtte üçü oruçlu olduğu için locadaki buluşmaların saatini öne alırdık. Konuşmaları da uzatmamaya bakardık. Kasıt buluşmamız erken bitsin ki biraderler de alt salondaki iftar sofrasına yetişebilsin.

Geçmişe baktığımızda da masonlar arasında padişahlar vardır, şeyhülislamlar vardır… İlk mason olacağın müddet insanı oraya gözü kapalı getirirler. Kimileri varsayır ki masonluğun koşulu Allah’a ve dine inanmamaktır. Kendisine bu mevzuda sual sorulur. Yanıt, ‘Ben Allah’ tanımıyorum, dine inanmıyorum’ olursa bunlar hemen yeniden gözü kapalı olarak binadan çıkartılırlar. Bir daha da gelemezler.

Allah’a inanmayan, dini tanımayan insan mason olamaz. Ama yalnızca kendi dinine değil, Allah’ın birliğine inanan, her dine saygı göstereceksin. Zati Müslümanlığın koşulu da bu değil mi? Biz, her dine saygılıyızdır.”