Gaspare Fossati Biyografisi
1847’de I. Abdülmecit tarafından Ayasofya Camii’nin restorasyonu ile görevlendirildi.
Tanzimat devrinde geldiği İstanbul’da yirmi yıl yaşamış ve başta Ayasofya’nın restorasyonu olmak üzere çok sayıda mimari proje gerçekleştirmiş İtalyan mimardır.
Gaspare Fossati, 7 Ekim 1809 tarihinde İsviçre’nin İtalyanca konuşulan Ticino (Tessin) kantonunda küçük kasaba olan Morcote’de doğmuştur. Tam adı Gaspare Trajano Fossati’dir. 16. yüzyılda Venedik’e göç etmiş bir mimar, sanatçı ve edebiyatçı sülalesinden gelmektedirler. Kardeşi Giuseppe Fossati (d.1822) de mimardır. İki mimar, “Fossati Kardeşler” olarak anılır. Virgilio Fossati adındaki küçük kardeşi de mühendis olmuştur. Ailesinde pek çok mimar ve ressam vardır. Aydınlanma çağı Venedik’inde mimar ve gravürcü olan büyük dedesi Giorgio Domenico ünlü bir “Mimari Tarihi” yayınlamıştı. Dedesi Carlo Giuseppe mimar ve filozof idi. İlk ve orta öğrenimini babasının müteahhitlik yaptığı Venedik’te tamamladı; mimarlık eğitimini ise 1822-1827 arasında Milano Brera Akademisi‘nde tamamladı. Mezuniyet sonrasında 1833 yılına kadar Roma ve Rönesans devri yapılarını inceledi; İtalya’da capua, pesto, ercolano ve pompei kazıları gibi çeşitli kazılara katıldı.
Gaspare Fossati, 24 yaşında iken 1833 yılında Rusya’ya giderek Neo-Rönesans üslubundaki binaların çok beğenildiği bu ülkede çalışan İtalyan sanatçılar arasına katıldı. Rusya’da kaldığı dört yıl boyunca kont, baron ve prensler için tasarımlar hazırladı. 1836 yılında Petersburg’da saray mimarı unvanını aldı.
Gaspare Fossati, İstanbul’a gönderilmeden önce 1837 yılında Rusya‘da çalışan ünlü İtalyan mimar Luigi Rusça‘nın (d 1762–ö.1822) torunu ve mimar Francesco’nun kızı Giuseppina ile evlendi.
1837 yılında İstanbul, Beyoğlu yangınında kül olan İstanbul Rus elçiliği binasının yerine büyük ve gösterişli bir bina inşa etmek üzere Rus çarı I. Nikolay tarafından İstanbul’a gönderilince, 20 Mayıs 1837 tarihinde İstanbul’a geldi. 7 Temmuz 1838 tarihinde inşaatı başlayan binanın açılışını 1845 yılında gerçekleştirdi; inşaatın bütün ayrıntıları ile tamamen bitmesi 1849 yılını buldu. Batı üslubundaki büyük kâgir bina (bugün de Rusya‘nın İstanbul Başkonsolosluğu olarak kullanılan bina), gerek Osmanlı ileri gelenleri, gerekse İstanbul’daki yabancı devlet temsilcileri ve Levantenler arasında ilgi uyandırdı. Mimar, elçilik binasının inşaatı sürerken İstanbul’da başka yapılar için siparişler aldı.
Aldığı siparişlerde kendisine yardımcı olmak üzere getirttiği kardeşi Giusseppe Fossati ve geniş bir ekip ile birlikte elliyi aşkın yeni ve büyük yapı projesini gerçekleştirdi. Osmanlı yöneticileri, Gaspare Fossati’ye ilk olarak deneme maksadıyla 1841-1843’te “Bab-ı Seraskeri Hastanesi” (yapı daha sonra kışla ve tutukevi olarak kullanıldı; “Bekirağa Bölüğü” olarak tanındı; günümüzde İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi olarak kullanılıyor) ve Eminönü’nde “Limon İskelesi Karakolu”’nu sipariş etti. Bu yapılardaki başarısı sonucu, 1844 yılında Babıali’de Arz Odası düzenlemesi, 1845’de ilk Darülfünun binası (yapımı uzun yıllar süren bina, tamamlandıktan sonra Darülfünun binası olarak değil, önce Osmanlı Meclis-i Mebusan binası, ardından Evkaf Nezareti, daha sonra Adliye Nezareti binası olarak kullanıldı; 1930’larda yandı); 1846-1848’de Osmanlı’nın ilk modern arşiv binası olan Hazine-i Evrak binası (2008 yılına kadar Devlet Arşivi olarak kullanılmaya devam etmiş, sonra “Araştırma, Arşiv, Belgeleme ve Okuma Salonu” haline getirilmiştir.) ve Sultanahmet’te “Mekteb-i Sanayi” binalarını inşa etmekle görevlendirildi.
1847’de I. Abdülmecit tarafından Ayasofya Camii’nin restorasyonu ile görevlendirildi. Yaşamı boyunca en önemli uygulaması olarak sözünü ettiği bu restorasyon sırasında hazırladığı resimlerden 25’ini I. Abdülmecit’in desteği ile büyük ölçülerde bir albüm halinde Londra’da yayımladı. Ayasofya restorasyonu sırasında hünkar girişi cephe düzenlemesi, hünkar mahfili, Kasr-ı Hümayun ve Ayasofya Muvakkithanesi gibi ekler yaptı. Restorasyon çalιşması bittikten sonra padişahın bu olayın anısına bastırdığı madalyalarını Gaspare ve Giuseppe, 13 Temmuz 1849’da düzenlenen büyük törende, doğrudan padişahın elinden aldı.
Fossati Kardeşler Türkçe de öğrendiler, ancak resmi temaslarda genellikle günün iletişim dili olan Fransızcayı kullanıyorlardı.
7 Ocak 1858 tarihinde sadrazam Koca Mustafa Reşid Paşa ölünce Bayezid Külliyesi’nin haziresi köşesine ona bir türbe yaptı.
Gaspare Fossati ve kardeşi Giuseppe Fossati Osmanlı Devleti’nden aldıkları siparişlerden başka 1841-1843 arasında Galata’daki San Pietro Kilisesi’ni; günümüzde Beyoğlu’ndaki İtalya Başkonsolosu’nun ikametgâhı olarak kullanılan “Venedik Sarayı”nın 1853’te restorasyonunu ve 1854’te Beyoğlu’ndaki Hollanda Elçilik binası inşaatını gerçekleştirdi. aynı yıl 1854’de İstanbul İspanya elçiliği ve 1856’da İran elçiliği için projeler hazırladı.
İtalyan tiyatro mimarisini iyi bilen Gaspare Fossati İstanbul’da üç de tiyatro projesi hazırladı. Bunlardan 1846’a Galatasaray’da gerçekleştirdiği Naum Tiyatrosu, 1870 yangınına dek işlevini sürdürdü.
Ayrıca yaptığı konut projeleri arasında Koca Mustafa Reşid Paşa, Keçecizade Fuad Paşa gibi Osmanlı yöneticileri ve İstanbul’un tanınmış Levantenleri için yaptıkları yapılar vardır. 1847 yılında Koca Mustafa Reşid Paşa için yaptığı saray bugün Baltalimanı Kemik Hastalıkları Hastanesi olarak kullanılmaktadır.
Gaspare Fossati 1858 yılında memleketine Morcote’ye döndü. Bir yıl sonra da 1859’da kardeşi Giuseppe Fossati döndü. 1862 yılında Milano’ya yerleştiler. İtalya, Milano’da Duomo Meydanı düzenlemesi, Galleria Vittorio Emanuelle II, Palazzo Marino gibi uygulamalarda jüri üyeliği yaptı. 1863’te Sarayburnu sahil sarayının yanması haberi üzerine Sultan Abdülaziz’e mektup yazarak aynı yerde yeni bir saray yapmayı teklif etti.
1869 yılında Fossatiler ailecek İtalya vatandaşlığına geçtilerse de doğum yerleri olan İsviçre’nin Morcote kasabası ile her zaman ilişki içinde oldular. Morcote’de, Lugano Gölü kıyısında inşa ettikleri evlerini Türk tarzında düzenlediler.
Gaspare Fossati, 5 Eylül 1883 tarihinde Morcote, İsviçre’de 74 yaşında ölmüştür. Ölümünden sonra kardeşi Guisseppe onun için Morcote’de bir mezar tasarladı. Türbe biçimindeki bu mezara hem Gaspare hem de Guiseppe ve eşi defnedilmiştir.