Gazneli Mahmud Biyografisi
998-1030 yılları arasında Gazne Devleti‘nin hükümdarı olmuştur. Gazneli Mahmud, İslamiyet’i yaymak için Hindistan‘a 17 büyük sefer düzenlemiştir.
Gazneli Mahmud, 2 Kasım 971 tarihinde Afganistan, Buhara’da doğmuştur. Tam adı Yemin el-Devlet Abdülkasım Mahmud ibn Sebük Tigin’dir. Babası Samanîler Devleti’nin bir Gazne valisi Sebük Tegin, annesi ise İran ile Afganistan arasında bir bölge olan Zabulistan kökenli asil bir ailenin kızıydı. Gazneli Mahmud, Zamanın ünlü âlimlerinden aldığı derslerle iyi bir öğrenim gördü.
Gençlik yıllarından itibaren devlet idaresinde görev olan Gazneli Mahmud, Babasıyla birlikte, Hindulara karşı düzenlenen Lamagan Savaşına (986/987) katılıp büyük yararlıklar gösterdi. Ebu Ali Simcur’un 992 yılında Samanîler Devleti’nin topraklarına saldırması üzerine babasıyla birlikte Samanî hükümdarına yardım etti. Samanî hükümdarı Nuh bu başarısından ötürü Gazneli Mahmud’a Seyfettin sanını verip kendisini Horasan Valiliğine getirdi.
Gazneliler Devleti’nin hükümdarı babası Sebük Tegin 997 yılında öldü. Sebük Tegin; ölmeden önce küçük oğlu İsmail’in tahta geçmesini vasiyet etmesinden dolayı İsmail, babasının ölüm haberini aldıktan sonra Belh’e gelerek hükümdarlığını ilan etti. Nişabur’da bulunan Gazneli Mahmut ise kudret ve tecrübe bakımından İsmail’den üstündü. Mahmut, İsmail’e kendisinin yaşça büyük olduğunu ve tahta geçmesi gerektiğini, İsmail’e de Belh ve Horasan eyaletlerinin yönetimini bırakmayı teklif ettiyse de, İsmail bunu kabul etmedi. Gazneli Mahmud, amcası Buğracık ve kardeşi Nasr ile birleşerek Gazneye yürüdü. İki kardeş arasında Mart 998 tarihinde yapılan savaşı Mahmud’un ordusu kazandı ve tahta Mahmut geçti.
Gazneli Mahmud tahta geçtiği 998 yılından 1030 yılına kadar 32 yıl hüküm sürmüştür. Bu süre içerisinde göstermiş olduğu azim ve faaliyetlerle, Orta Asya’nın büyük ve güçlü bir devletine hakim olmuştur.
Gazneli Mahmud, 999 yılında Karahanlıların, Samanî Devleti’ni yıkması üzerine bağımsızlığını ilan etmiştir. Horasana kardeşi Nasrı vali atadı. Horasan, Herat, Büst ve Kabil bölgesinde tam bir egemenlik kuran Gazneli Mahmud, 1000 yılında dönemin ünlü hukukçularından Ebu Hamit el-İsferainiyi Bağdata gönderip durumu Abbasi Halifesi Ahmed “el-Kâdir bi’l-Lâh’a bildirdi. Halife, Mahmud’un elçisini sevinçle karşıladı ve kendisine hilat, taç ve bayrak gönderdi.
Bu olaydan sonra Samanoğulları topraklarının mirasçısı olduğunu ileri sürerek Karahanlılar üzerine sefere çıktı. Çok çekişmeli geçen çarpışmalar sonucunda Karahanlılar yenilgiye uğratıldı. İki devlet arasında yapılan anlaşmalardan sonra oğlu I. Mesut ile beraber, Karahanlı Kağanı’nın birer kızıyla evlenerek, baba-oğul Karahanlılara damat olmuşlardır.
Gazneli Mahmud, 998-1030 yılları arasında Gazne Devleti‘nin hükümdarı olmuştur. Gazneli Mahmud, İslamiyet’i yaymak için 1001-1027 yılları arasında Hindistan‘a 17 büyük sefer düzenlemiştir. Ömrünün kırk beş senesini savaş meydanlarında mücadeleyle geçiren Gazneli Mahmud, Türk-İslam dünyasının yetiştirdiği en büyük hükümdarlardan biri olarak tarih sahnesinde yerini aldı.
Gaznelilerin ilk bağımsız hükümdarı olan Gazneli Mahmud, önce Seferîler sonra da Karahanlılarla olan ilişkilerini yoluna koyup kuzey yönünü güven altına aldıktan sonra 1000 yılında 1. Hint seferine çıktı. Peşaver’e karşı düzenlenen bu seferle Hindûşâhîlerin başındaki Caypal’ı tutsak alıp pek çok değerli ganimet elde etti (1001
İlk seferini 1000 yılında Sistan’da hüküm süren Seferîler üzerine düzenlemiştir. Art arda yaptığı akınlarla hazırlıksız olan Emir Halef ibn Ahmed’i yenilgiye uğratmış ve bölgeyi kolayca ele geçirmiştir. Güçlü Gazne ordusu karşısında hiçbir başarı elde edemeyen Halef, tazminat ödemek ve adına hutbe okutarak sikke bastırmak suretiyle Mahmut’un hakimiyetini tanımıştır.
İslam kaynaklarına göre sultan sanını kullanan ilk hükümdar Gazneli Mahmud’tur.
Son yılları Irak-ı Acem ve Horasan‘da geçen Sultan Gazneli Mahmud 1029 yılında Rey’e girip Büveyhilerin hâzinesini ele geçirdi. Batınileri dağıttı. Irak-ı Acem’de işlerini yoluna koyduktan sonra oğlu Mesut’u buraya vali atadı ve Nişabur’a döndü.
Düzenlediği seferlerde İslamiyetin Hindistan’da yayılmasına çalışıp elde ettiği zengin ganimetlerle de ülkesini bayındır duruma getiren, Gazne, Belh ve Nişabur gibi kentlerin seçkin mimarlık eserleriyle süslenmesini sağlayan Gazneli Mahmud, Escedi, Gadaii, Ferruhi, Firdevsi, El Biruni, Unsuri gibi şairlere çeşitli açılardan destek olarak Farsçanın ve klasik İran edebiyatının doğuşuna katkıda bulundu.
Gazneli Mahmud, hayatının büyük bir kısmını savaş meydanlarında geçirmiş, özellikle Hindistan‘a yaptığı seferler onu çok yormuş ve hastalanmasına sebep olmuştu. Doktorların önerilerine rağmen hiç dinlenmiyor ve bir hükümdarın yapması gereken vazifeleri yerine getiriyordu. Genellikle tarihçiler, Gazneli Mahmut’un verem hastalığından öldüğünü kabul ederler
1029-1030 kışını Belh’te geçiren Gazneli Mahmud, bu şehrin havasından dolayı Gazne’ye döndü. Burada da sağlığına kavuşamayan Gazneli Mahmud, 30 Nisan 1030 tarihinde Gazni, Afganistan’da 59 yaşında ölmüştür.
Sultan Mahmud zamanında en parlak dönemini yaşayan Gazneliler, Büyük Selçuklu Devleti ile yaptıkları Dandanakan Muharebesi’nden (24 Mayıs 1040) sonra zayıflayarak yıkılış sürecine girmişlerdir. Gaznelilere, Afgan yerlilerinden olan Gurlular 1187 yılında son vermiştir.
HİNDİSTAN SEFERLERİ :
1. Hint Seferine 1001 yılında çıkan Gazneli Mahmud, Hindistan‘ın kuzeyinde bulunan zengin ve bereketli topraklara sahip Kâbil Şahnalığına ilerledi. Peşaver yakınlarında yapılan savaşta; 30.000 piyade, 12.000 süvari ve 300 savaş filine sahip Hint ordusunu yenerek Pencap bölgesinde hüküm süren Raca Caypal ve komutanlarını esir aldı. Büyük bir ganimet elde eden Mahmud, fidye olarak yüklü miktarda altın ve 50 fil verilmesi karşılında Caypal’ı serbest bıraktı. Esirlikten kurtulan Raca, kendine esirliği yediremediği ve halkının gözünden düştüğü için ateşte yakılmak suretiyle kendini öldürdü.
2. Hint Seferinde Gazneli Mahmud, Caypal’in oğlu Anandapal’ı 15.000 süvariyle yenilgiye uğratarak İndus Nehri kenarında bulunan Vayhand şehrini ele geçirdi.
3. Hint Seferi’ni 2. seferde kendisine destek olmayan Bhâtiya Racası Becî Rây’a karşı yapmıştır. 1004 yılında yapılan savaş 4 gün sürmüş ve alınan bu galibiyetle birlikte Bhâtiya bölgesi Gaznelilerin eline geçmiştir. Kuşatma sırasında ele geçirilmekten korkan Raca kaleye kaçmış ancak Gazneli birlikler tarafından takip edilmiştir. Caypal gibi o da intihar ederek ölmüştür. Gazneli Mahmut ele geçirdiği bolca ganimet ve 280 fil ile birlikte 1005 yılında Gazne’ye geri dönmüştür.
4. Hint Seferinde Multan Emiri Ebu’l-Feth Dâvud’un Sünnilikden ayrılıp Bâtınî görüşleri yaymaya başladığı için 1006 yılında ordusuyla harekete geçen Mahmud, Multan üzerine hareket eder. Fakat Sind Nehrinin suları yüksek olduğu için Pencap Racası Anandapal’dan, Multan’a geçmek için yardımda bulunmasını istemiştir. Bu isteği reddedilen Gazneli Mahmut, Anandapal üzerine saldırarak onu yenmiş ve Keşmir’e çekilmesini sağlamıştır. Gaznelilerin üzerine geldiğini öğrenen Dâvud, yenilgiye uğramaktan korktuğu için kaçarak Sind nehri üzerinde bir adaya sığınmıştır. Bu seferle birlikte Multan’a kadar olan bölge Gaznelilerin eline geçmiş ve Hindistan’da bulunan Bâtınîler öldürülerek huzursuzluk ortadan kaldırılmıştır. Multan Emiri olarak Caypal’in Müslüman olmuş torunu Suphal seçilmiş ve göreve getirilmiştir.
5. Hint Seferinde Multan Emiri Suphal’in, 1006-1007 yılları arasında Gazneliler ile Karahanlılar arasındaki mücadeleden faydalanarak ayaklanması üzerine yapılmıştır. Suphal’in Müslümanlığı bırakarak tekrar Hindu dinine döndüğünü ve isyan çıkardığını öğrenen Gazneli Mahmud, Karahanlılara karşı galibiyet elde etmesinin ardından 1008 yılında mevsimin kış olmasına rağmen ordusuyla birlikte Multan üzerine sefere çıktı. Suphal’ın isyanını kanlı biçimde bastıran Mahmud, Anandapal’ın yanına kaçmaya çalışan Suphal’ı esir almıştır. Suphal 400.000 dirhem gümüş fidye ödedikten sonra serbest bırakıldı.
6. Hint Seferinde Pencap Racası Anandapal ile birleşmiş olan Ucceyn, Gvalior, Kalincar, Kavenc, Delhi ve Keşmir Racalarının İslam dinine karşı tavır sergilemeleri üzerine, oluşturulmuş olan birleşik Hint ordusunu yenerek itaat altına almak için 1008 yılında yapılmıştır. Sayıca Hint ordusundan az olmasına karşılık Gazneliler, Vayhand şehri yakınlarındaki ovaya çekilip mevzide bekleyerek yapmış olduğu vur-kaç taktikleriyle Hint ordusunu yıpratmışlardır. Yapılan meydan savaşında Gazneli Mahmut, bir ara güç duruma düşmüşse de savaş esnasında yapmış olduğu çevirme harekatıyla Hint ordusunu bozguna uğratmış ve birleşmiş olan Racaları birbirinden ayırmıştır. Bu zaferden sonra Bhim Nagar kalesini (şimdiki Nagaur) 7 günlük bir kuşatmadan sonra ele geçirmiş ve buradaki putları kırmıştır. Yüklü miktarda ganimetle Gazne’ye dönen Mahmut’un bu başarısına dayanamayan Anandapal, üzüntüsünden fazla yaşayamayarak ölmüştür. Bu başarı Gazneli Mahmut’un İslam ve Hint dünyasındaki prestij ve şanını çok yükseltmiştir.
7. Hint Seferinde Gazneli Mahmud, büyük bir ticaret şehri olan Narayanpur’u itaat altına alabilmek için ordusuyla birlikte 1009 yılında Gazne’den ayrılmıştır. Buranın Racası Gazneli Mahmut’un ünü karşısında savaşmadan antlaşma yapmak zorunda kalmıştır. Haraç ödemek, ihtiyaç olduğunda 2.000 asker ve 50 savaş fili göndermek kaydıyla barış yapılmıştır.
8. Hint Seferinde 1010 yılında Multan’daki Karmatîlerin isyan etmesi üzerine harekete geçen Gazneli Mahmud, ayaklanmayı bastırmış, isyana önderlik eden Ebu’l-Feth Dâvud’u yakalatıp hapsettirmiştir. Buradan sonra 1011 yılında Herat’ın doğusundan geçen kervanlara saldırarak zenginleşen Gurlular üzerine yürümüştür. Yapılan zorlu çarpışmaların ardından Gurluları yenilgiye uğratarak bütün kalelerini ele geçirmiş ve Emir Muhammed bin Şanşabani esir alınmıştır. Esirliği sırasında Muhammed’in intihar ederek ölmesi üzerine, yerine oğlu Ebu Ali bin Muhammed bırakılmıştır. Bu bölgede İslamiyet’in yayılabilmesi için din adamlarını bırakmıştır.
9. Hint Seferinde Gazneli Mahmud, 1014 yılında Keşmir’e doğru ilerledi. İlk önce Pencap Racası Triloçanpal üzerine yürüdüyse de kışın erken gelmesiyle Gazne’ye geri dönmüştür. Triloçanpal ise Keşmir Racasından yardım ister. Fakat yapılan savaşta Hindular büyük bir bozguna uğratıldılar. Nandana da ele geçirilir. Yol boyunca birçok kaleyi ele geçiren Mahmut, Hinduları da Müslüman yapmıştır. Fethettiği birçok yerde mescitler yaptırdıktan sonra elde ettiği ganimetlerle birlikte Gazne’ye geri dönmüştür.
10. Hint Seferinde Delhi’nin 150 km. kadar kuzeyinde bulunan Thanesar şehrine ilerleyen Gazneli Mahmud, buradaki putların en büyüğü olan Hindularca kutsal sayılan Çakrasvamî putunu ele geçirmek ve oradaki iyi cins filleri almak istemiştir. Triloçannpal’in karşı koymaması halinde 50 fil vermeyi teklif etmişse de anlaşmaya varılamamıştır. Gazneliler Thanesar’a yaklaşmasına karşı Racalar kaçmış ve şehir yağma edilmiştir. Bahsi geçen put ise ele geçirilerek Gazne’ye götürülmüş ve Hinduların maneviyatı çökertilmiştir.
11. Hint Seferinde Gazneli Mahmud, 1016 yılında Lokhot Kalesi’ni zapt etmek için ilerlediyse de başarı elde edememiştir. Çünkü kuşatma sırasında çok şiddeti kış şartları olması ve Keşmir Racasının Triloçanpal’e yardım etmesinden dolayı 1016 Mart’ında Gazne’ye geri dönmek zorunda kalmıştır.
12. Hint Seferinde Gazneli Mahmut, 1017 yılında Harezmde çıkan bir karışıklığı hallettikten sonra Türkistandan ordusuna katılan yaklaşık 20.000 kişilik Türkmen grubu sayesinde ordusunu daha da büyüterek 1018 yılında tekrar harekete geçti. Yaklaşık 100.000 kişilik bir orduyla Ganj Nehrinin vadisine kadar uzanan birçok kenti ele geçirdi. Sirvasa Racası kaçarak şehir fethedildi. Yaklaşık 1.000.000 dirhem gümüş ve 30 fil ele geçirildi. Barar Racası Hardat ise Gazneli Mahmud’a katılıp 10.000 kişilik askeri ile Müslüman oldu. Mathura’nın 10 km. güneydoğusundaki Mahaban Racası Külçend ile yapılan savaşta Hint ordusu bozguna uğratılmış ve Külçend yakalanmamak için ailesini öldürmüştür. Bu savaştan sonra 185 fil ele geçirilmiştir. Kudüs kadar kutsal sayılan Mathura’yı karşı konulmadan fethetti. Agra’nın 170 km. doğusundaki Kanavcda bulunan birçok put mabedi yıkıldı. Buradaki Hint Tanrısı Vişnu’nun vatanı sayılan tapınaklarda bulunan hazineleri alıp dönerken 1018 yılında Gurlular’ın saldırısına uğradı. Fakat fazla kayıp vermeden Gazne’ye geri döndü.
13. Hint Seferinde Hindu Racaların Kanavcı geri almak için yaptıkları saldırılara karşılık vermek için 1019 yılı kışında harekete geçen Gazneli Mahmud, Pencap Racası Triloçanpal’in toplamış olduğu 150.000 piyade ve 600 filden oluşan ordusunu, Ramganga Nehri kıyısında yapılan savaşta bozguna uğrattı. Triloçanpal savaştan yaralı olarak kaçtı ve 200 fil ganimet olarak ele geçirildi. Yola devam eden Mahmud, Kalincar Racası Gandanın fillerle destekli büyük bir orduyla üzerine geldiğini öğrendi. Karşılaşma öncesi Raca İslam dinine davet edildiyse de teklifi kabul etmedi. Gaznelilerden sayıca fazla olan bu Hint ordusunun öncü birlikleri Gazneliler tarafından yenilgiye uğrayınca, korkuya kapılan Ganda savaş malzemelerini bırakmış ve ordusuyla birlikte gece karanlığından faydalanarak geri çekilmiştir. Hint ordusunun kaçtığını anlayan Mahmut, eşyalara el koymuş ve Hint ordusunu takip etmeye başlamıştır. Kaçan birçok Hint asker öldürülmüş ve 580 fil ele geçirilerek Gazne’ye geri dönülmüştür.
14. Hint Seferinde 1021 yılında harekete geçerek Keşmir yolunu kapatan ve 5 yıl önce alamadığı Lokhot Kalesi’ni zaptetmek için ilerleyen Gazneli Mahmut, aynı şekilde kış şartlarından dolayı kaleyi ele geçiremeden geri dönmek zorunda kalmıştır.
15. Hint Seferinde 1022 yılında Kalinca’a bağlı Gvalior Racası Ercan ‘ın kalesine saldıran Gazneli Mahmud, kayalık bir tepe üzerinde bulunan kaleyi, kuşatmanın 4. gününde Racanın barış istemesi üzerine ele geçirmiştir. Raca Gazneli Mahmud’a 35 fil vererek bağlılığını bildirdi. Buradan sonra yine büyük ve yalçın kayalar üzerine kurulmuş olan Kalincar Kalesini kuşatan Mahmud, kaleye yapmış olduğu şiddetli taarruzlar sonucunda Raca Ganda’nın barış istemesini sağlamıştır. Yapılan anlaşmaya göre; ganimet olarak 300 fil alınmıştır. Kalincar Kalesi ile egemenliği altında bulunan 15 kadar kalenin yönetimini Raca’ya bırakarak 1023 yılı baharında Gazne’ye geri dönmüştür.
16. Hint Seferinde 30.000 süvari ile 1025 yılında en ünlü seferine çıkan Gazneli Mahmud, Multan’a varınca çölü geçme hazırlığına başladı. 1 ayda büyük Tar Çölünü geçerek Hindistan’ın batısında bulunan Somnat’a vardı. İslam ülkelerindeki putların başına gelen olayların buradaki en üstün put olan Şiva tarafından verilen bir ceza olduğunu ileri süren Hindu inancını yıkmak istedi. Bu maksatla 1026 yılının Şubat ayında 4 gün süren kuşatmanın ardından şehri ele geçirdi. Buradaki Şivaya ait putu da 4 parçaya bölerek Gazne’ye gönderdi. 1026 yılı Nisan ayında büyük ganimetlerle dönerken Ganj Nehrinde bulunan Catların saldırısına uğramış ve büyük kayıplar vererek Gazne’ye ulaşmıştır.
17. Hint Seferinde 16. sefer dönüşü Catların yapmış olduğu saldırının ve vermiş olduğu kayıpların öcünü almak için 1027 yılında harekete geçen Gazneli Mahmud, elde etmiş olduğu zaferlerle Hint Müslümanları arasında bir kahraman konumuna geldi. Kurmuş olduğu 1400 nehir gemisinden oluşan donanmasıyla Cat gemilerini delmek suretiyle onları bozguna uğrattı. Nehrin iki kıyısını tutan süvari ve fillerden oluşmuş ordusu ile kıyıya çıkmak isteyen Catları yakalayıp öldürttü. Catların hazinelerini saklamış oldukları ada da yağma edilerek çok fazla ganimet elde edilmiş oldu. Bu bölgenin komutasını Ahmet Tegin’e bırakarak Gazne’ye geri döndü.