Haile Selasiye Biyografisi
Etiyopya imparatoru Haile Selasiye, 57 yıllık egemenliği boyunca, içte baskıcı dışta bağımsız bir politika gütmüştür.
Haile Selasiye, 24 Ağustos 1892 tarihinde Etiyopya, Harar Eyaleti’nde Ejersa Gora’da çamur bir kulübede doğmuştur. Asıl adı Ras Tafari Makonnen’dir. Babasının adı Ras Makonnen’dir. Babası Ras Makonnen, Etiyopya (Habeşistan) imparatoru II. Menelik’in (1844-1913) amcasının oğluydu. II. Menelik İtalyan ordusunu 1896’da Adoua’da (Aduva) büyük bir yenilgiye uğratmış bir imparatordu. Amcaoğlu Makonnen de bu savaşta imparatorun sağ kolu olarak büyük başarı elde etmiş ve ülkenin en güçlü kişilerinden biri olmuştu. Adoua savaşı Kara Afrika tarihinin en büyük savaşlarından biri sayılır.
Haile Selasiye (Tafari Makonnen), imparator ailesinden geldiği için iyi bir eğitim gördü. Fransız misyonerlerince eğitildi. Genç yaşta kendi eyaletinin yönetimiyle ilgilendi. II. Menelik 1913 yılında ölünce torunu Lidj İyasu tahta çıktı. Zaten Menelik’e son yıllarda felç gelmiş olduğundan torunu yönetimi üstlenmişti. Tafari Makonnen, Ras Tafari sanıyla imparator naipliğine getirildi. İmparator’un torunu Lij Iyasu tahta geçti ve 1913-1916 yılları arasında imparator olarak ülkeyi yönetti. Tahtta bulunmasına rağmen, Iyasu popüler olmayan bir hükümdardı; zira, en eski ve büyük Hıristiyan ülkesinde İslam’ı tercih etmesi nedeniyle hoş karşılanmıyordu. Genç imparator devleti yönetecek güçte olmadığı için üç yıl sonra kendisine karşı bir darbe girişimi oldu ve Lidj İyasu devrildi. Yerine II. Menelik’in kızı Zaouditou kraliçe oldu. Ras Tafari yine naib olarak görevi başında kaldı. Bütün yönetimi eline geçirdi ve çevresinde büyük bir sevgi topladı. Köleliği yasakladı, ama kraliçe köleliğin kaldırılmasından yana değildi. Ras Tafari ile kraliçe arasında bazı anlaşmazlıklar çıktı, darbe girişimleri oldu. Orduyu ele geçiren Ras Tafariyi halk destekliyordu. Kraliçe kendisi ile savaşamadı. Ras Tafari 1923’te Etiyopya’nın Milletler Cemiyeti’ne girmesini sağlayarak uluslararası alanda da kendini tanıttı. 1928’de “Negus” (kral) adını aldı.
1924 yılında, Ras Tafari, Kudüs, Kahire, İskenderiye, Paris, Brüksel, Amsterdam, Stockholm, Londra, Cenevre ve Atina‘yı içeren Avrupa ve Orta Doğu turu gerçekleştirdi.
Kraliçe Zaouditou 2 Ağustos 1930 tarihinde ölünce Tafari Makonnen “Negasa Negast” (kralların kralı) olup “Haile Selasiye” adıyla tahta çıktı. Ras Tafari tahta çıkınca, “Kutsal Üçleme’nin Gücü” anlamına gelen Haile Selasiye ünvanını aldı. Hükümdarın başka ünvanlarıda vardı: “Yahuda Kabilesi’ni Fetheden Aslan”, “Tanrı’nın Sevgili Kulu”, “Krallar Kralı”. Ancak Haile Selasiye, Etiyopya İtalya’yla anlaşmazlığa düşerek kendisinin uluslararası alanda adı duyulan kadar, ülkesi dışında hemen hemen hiç tanınmıyordu. Haile Selasiye Etiyopya’nın, öteki Afrika ülkeleri gibi tamamıyla sömürgeleştirilmesini önledi. İmparatorluğun bağımsızlığını koruyan Makonnen, Eritre‘yle federasyona giderek, Etiyopya’nın hem topraklarını genişletti, hem de deniz kıyısı olmasını sağladı.
Ülkede liberal bir rejim kurmak için bir parlamento oluşturdu, bazı reform eylemlerine girişti. Köleliği kaldırmış; ülkesine ulusal ve uluslararası hava yolları ,bir üniversite ve bir ulusal radyo kazandırmış; orduyu çağdaşlatırmış; memur ve ücretlilerden oluşan yeni bir kentli sınıf yaratmıştır.
İşte bu sıralarda İtalya, Afrika’da yeni sömürgeler ele geçirmek için hazırlıklara başlamıştı. Benito Mussolini 2 Ekim 1935’te kendi sömürgesi Somali ile Etiyopya arasındaki sınırda bazı değişiklikler yapmak bahanesiyle saldırıya geçti. Fransa’da İtalya’yı destekleyerek Etiyopya’ya gönderilmek üzere Cibuti’ye gelmiş olan silahlara el koydu. Faşizm yanlısı Pierre Laval o sıralarda Fransa’da dışişleri bakanıydı. İngilizler de İtalyan donanmasının Süveyş Kanalı’ndan geçmesine izin verdiler. Etiyopya çok güçsüz durumdaydı. İtalyanlar yakıcı silahlarla, gazlarla ve dum-dum kurşunlarıyla saldırdılar. Etiyopyalılar kendilerini savundularsa da sonunda başkent Addis Ababa düştü, imparator Haile Selasiye 2 Mayıs 1936 tarihinde ailesiyle birlikte önce Cibuti’ye, sonra da İngiltere’ye sığınarak Birleşik Krallık, Filistin Mandası’da bulunan Kudüs’e doğru yola çıktılar. Hayfa’dan karaya çıkıp Kudüs’e gittiler. İtalyanlar Etiyopya’yı Eritre ve Somali ile birleştirerek İtalyan Doğu Afrika’sı adlı bir sömürge oluşturdular.
1941 yılında İngiltere‘nin yardımı ile ülke İtalyan kontrolünden kurtulunca Haile Selasiye ülkesine döndü. Ülkesine döndüğünde yönetiminin yıkılmış olduğunu fark etti. İdareyi yeniden inşa etmek ve Etiyopya’nın savunmasını güçlendirmek için varını yoğunu ortaya koydu. Aşamalı bir şekilde, birçok genç eğitim görmek ve diğer kültürlerden bilimsel ve sosyal gelişmeleri öğrenmek amacıyla yurtdışına gönderildi. Ülkenin altyapısını geliştirdi ve köprü, hastane, fabrika ve okullar inşa etmeyi başardı. Bu esnada Batılı güçler tarafından desteklendi. Birçoğu tarafından büyük bir reformcu olarak görülüyordu.
1962’de Eritre’yi Etiyopya’ya kattı.
Haile Selasiye, 1911 yılında Woizeru Menen Asfau ile evlendi 4 kızı, 2 oğlu oldu.
Etiyopya köylüsü, yürürlükteki derebeylik sistemi yüzünden acı çekmeye devam etmiştir. Zaten 1974’te Vollo’da 200 bin kişinin ölümüyle sonuçlanan büyük açlık felaketi, ordunun, 12 Eylül 1974 tarihinde imparatoru tahttan indirmesine yol açmıştır.
Haile Selasiye, 27 Ağustos 1975 tarihinde Etiyopya, Addis Ababa’da gözetim altında yaşadığı konutunda yaşarken, prostat ameliyatının komplikasyonlarını takiben “solunum yetmezliğinden” 83 yaşında ölmüştür.
Etiyopya’yı yöneten adam için cenaze töreni dahi yapılmadı. Mezarının yeriyse hâlâ bilinmiyor.