Hale  Asaf

ressam

1905 yılında İstanbul’da doğdu. Salih Bey ile Enise Hanım’ın kızıdır. Güzel Sanatlar akademisinin ilk kadın profesörü Mihri Müşfik, Hale Asaf’ın teyzesidir. İlk resim öğretmeni teyzesidir. Küçük yaşta resim eğitimine başlamıştır. Ayrıca ünlü ressam Namık İsmail’den özel dersler aldı.

Roma’da teyzesinin yanında resim eğitimine devam etti. Fransızca, İtalyanca ve Rumca öğrendi. Mütareke’nin ilk yıllarında Almanya’ya resim öğrenmeye gönderildi. Berlin Güzel Sanatlar Akademisi’nde okudu. Berlin’deki yaşamı, babasının siyasi nedenlerle Mısır’a geçmesi nedeniyle hayli sıkıntılı geçti. 1924 yılında 19 yaşında ilk şöhretini kazandı. Yaptığı portreler Berlin’in en meşhur sanat dergilerinde yayınlandı. 1924 yılında Türkiye’ye döndü. Roma’ya oradan da Paris’e gitti. 13 Ağustos 1928 tarihinde İstanbul’a geldi. Bursa Kız Öğretmen Okulu’na tayin edildi. Necati Bey Kız Sanat Enstitüsü’nde Fransızca dersleri verdi. 1 Aralık 1929’da Bursa’dan İstanbul’a geldi. 1930’da Paris’e gitti ve Montparnasse yaz sergisine katıldı. 1931 yılında Paris’e yerleşti. 31 Mayıs 1938 tarihinde vefat etti.

HAKKINDA YAZILANLAR

HALE ASAF

Hale Asaf’ın teyzesi ilk Türk kadın ressamı Mihri Hanım, sonraları Bursalı Selami Paşa’nın oğlu hariciye memurlarımızdan olan Müşfik Bey’le evlendiği için Mihri Müşfik adıyla da tanınmıştır. Ünlü ressam, İtalya’da olduğu gibi, Almanya’da ve Fransa’da büyük başarılar sağlamış, mütareke devrinde İstanbul’daki Güzel Sanatlar Akademisi’nin kız öğrencilerine resim dersleri vermiş, hayatının son yıllarını Amerika’da sefalet içinde tamamlamıştır.

Mihri Hanım, 1885 yılında doğdu. Bembeyaz tenli, siyah saçlı, mavi gözleri ile etine dolgun, çekici ve değişik bir güzeldi. İlk kültürünü evlerine gelen özel öğretmenlerden aldı. Batılı kadınların hayatına özenen ve bunda bir Batılı kadın gibi başarılı olduğunu sanan kadınlar arasında, yerini buldu. Genç kızlık çağına geldiği zaman, Avrupa’dan İstanbul’a gelen operetçileri, müzisyenleri izler, o devirde Türk kızları için yadırganan biçimde dekolte giyinir ve alafranga hayata içten tutkusunu, her hareketi ile belirtirdi.Aslında, çapkın bir babanın güzel ve biraz da âşık ruhlu kızıydı. O da babası gibi, hayatını neşe ve zevk içinde geçirmeye meyilli idi.Bir ara, Müşfik Bey’le devam ettirdiği bohem hayatını, evlenmek suretiyle sürdürdü. Roma’da tabloları ile yaşantısı sırasında, belki de Danonçiyo’nun delaleti ile, Vatikan Müzesi’ne bir tablosu bile konuldu. Hatta, Papa’nın bir portresini yaptı. Papa , ilk defa bir kadın ressama poz veriyordu. Bütün bunlar, meşhur Danonçiyo’nun özel dostluğunun eseri idi.

Mihri Hanım, aynı zamanda, bir salon kadınıydı. İttihat ve Terakki Partisi büyüklerinden çoğu ile dostluğu vardı. Hıristiyan kadınları gibi, erkeklerle içki masasına oturması garip karşılanmış ve İttihatçıların memleketten kaçmasından sonra, kendisi de Roma’ya, daha sonra paris’e giderek resim yapmakla yaşantısını sürdürmüştür. Onun Paris’teki atelyesi, 52 Bd. Montparnasse’de idi. Ancak Paris’teki hayatı, çok israflı gçmiş ve tablolarının geliri borçlarını kapatamadığından, sıkıntı çekmiştir. Hayatının son yıllarını Amerika’da geçirmiş, zengin kişilere, özel resim dersleri vererek ömrünü tamamlamış, çalışma gücünü kaybettikten sonra, sefalet içerisinde, sanat ve gerçek dünyamızdan göçmüştür.

Hale Asaf’ın hocaları ve eserleri

Hale Asaf, evinde, küçük yaşta resme başladı. İlk öğretmeni, kendisine İngilizce dersi veren bir matmazeldir. Hale daha sonra Dame ve Sion’da okudu. Fransızcayı bu okulda, evlerindeki Rum hizmetçilerden de, güzel konuşacak kadar Rumca öğrendi. Daha sonra teyzesi Mihri Hanım’ın yanına, annesi ve babası ile gittiğinde Roma’da uzun müddet resim çalışmaları yaptı ve bir İtalyan gibi İtalyan diline vakıf oldu. Hale, müterakenin ilk yıllarında, babası ile annesinin mali durumu müsait olduğu sırada, Almanya’ya resim tahsiline gönderildi. Orada da, Almancayı öğrendi.
Hale’nin yabancı dilleri erken kapabilen bir kabiliyeti vardı. Resimde de öyle oldu. Teknik resim dersini teyzesi Mihri Hanım’dan aldı. Daha sonra, ünlü ressamımız Namık İsmail’in özel öğrencisi oldu. Mütareke devrinde ise 16 yaşındayken Berlin’e gönderildi. Orada, imtihanla Güzel Sanatlar Akademisi’ne girdi ve tarihi tablolar ressamı Prof. Kamf Arthur’un talebesi oldu. Akademi Müdürü Prof. Kamf Arthur, Hale’de büyük istidat gördü ve onun eserlerini Berlin’deki ünlü sanat dergilerine verdi.

HABER

Hale Asaf’ın ‘otoportresi’ ilk kez gün ışığına çıkıyor
Zaman 16 Kasım 2013

Çağdaş Türk resminin usta isimlerinden Hale Asaf, Nejad Melih Devrim, Mübin Orhon, İlhan Koman, Cevat Dereli, Ali Çelebi, Orhan Peker, Burhan Uygur, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Burhan Doğançay, Mehmet Güleryüz’e ait eserler 23 Kasım Cumartesi günü saat 15.00’te Antik AŞ’de gerçekleşecek müzayedede satışa sunuluyor.

Müzayedenin önemli eserleri arasında yer alan Hale Asaf’ın “otoportresi” ilk kez gün ışığına çıkıyor. Modern Türk resminin dönüm noktası eserlerinden biri olarak gösterilen 1928 tarihli ve imzalı tuval üzerine yağlıboya çalışma 100 bin TL açılış fiyatıyla satışa sunulacak.

Müzayedede öne çıkan diğer eserler arasında 1960 tarihli Mübin Orhon imzalı bir soyut çalışma, 1954 ve 60 tarihli Nejat Melih Devrim imzalı tuvaller, Ferruh Başağa’dan soyut bir çalışma, Erol Akayavaş’ın farklı dönemlerinden çalışmalar ve Mehmet Güleryüz’ün 1986 yılından eserleri ile Orhan Peker’in “Kedi”, İhsan Cemal Karaburçak, Mustafa Ata, Ergin İnan, Abdurrahman Öztoprak, Zekai Ormancı, Selim Turan, Burhan Uygur ve Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun önemli eserleri yer alıyor.