avukat
1922 yılında Antakya’da doğdu. İlkokulu aynı kentteki Mektebi Sultani’de, ortaokul ve liseyi Mandacı Fransızların yönetimindeki Antakya Lisesinde okudu. 1944’te İstanbul Hukuk Fakültesini bitirdi. Aynı yıl sınıf arkadaşı Şekibe Sayar’la evlendi. 1948’de Samsun’da avukatlığa başladı. 1962 Ekiminde eşi Şekibe Çelenk’le birlikte Türkiye İşçi Partisi’ne (TİP) üye oldu, Genel Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi. Avukatlığa başladığı günden itibaren haksızlığa uğrayan, ezilen, sömürülen, işkence gören, tutuklanan, yargılanan işçilerin, öğrencilerin, gençlerin, yazarların, sanatçıların, parti, sendika, dernek, vakıf yöneticilerinin savunmalarını üstlendi. THKO, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının savunmalarını üstlendi, Deniz’lerin infazında yanlarında bulundu. Kendisi de çeşitli davalarda yargılanan, gözaltına alınan Çelenk, Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanlığı, Türk Tarih Kurumu İkinci Başkanlığı yaptı. İnsan Hakları Vakfı kurucuları arasında yer aldı. Aziz Nesin’in öncülüğünü yaptığı Aydınlar Dilekçesi’ni kaleme alanlar arasındaydı; SBP kuruluş çalışmalarında bulundu. Astım ve kanser tedavisi görüyordu. 5 Mayıs 2011 tarihinde öldü.
ESERLERİ:
1.Barış Savaşçıları
Anılar
Halit Çelenk
Tekin Yayınevi
Ülkemizde hakça bir düzenin gerçekleşmesi doğrultusunda verilen savaşımların uzun bir geçmişi var. Bu dikenli yolda, zindanlarda çürüyenler, öldürülenler, işkence görenler var. İnancı uğruna gencecik yaşamlarını veren, sehpa altında bile davalarını savunanlar var. Yargısız infazlarda faili meçhul cinayetlerde yaşamını yitirenler, Kayıplar adı altında yokedilenler var…
2.Umut Hangi Dağın Ardında
Halit Çelenk
Çağdaş Yayınları
Ben bir savunmanım. Güzel insanları savundum. halkını seven, onların “Bir orman gibi kardeşçesine” yaşaması için gencecik yaşamlarını veren insanları. Özgürlüklerini, yaşanmamış yemyeşil yıllarını ortaya koyan insanları. Hakça toplumsal bir düzene giden yola ışık saçan insanları savundum. Onlar bir çiçek gibi arı, taze ve renkliydiler. İnsan olmaktı suçları.
İnsanları sevmekti, baskısız, sömürüsüz, özgür bir dünya istemekti. Her biri birer dünyaydı. İdealleri için öldüler, idam edildiler, hapis yattılar. Ben bu güzel insanları savunarak, onlarla beraber, insan sevgisini, barış dolu, özgür ve mutlu bir dünyayı savundum. Bu güzel insanları seviyorum. Bir yaşam bu sevgiyle geçti. kendilerini tüm insanlığa adayanlara bir yaşam
vermek çok mu?
3.Beş Kapı Beş Kilit
Anılar
Halit Çelenk
Tekin Yayınevi
Ezilen sınıf ve halklar bugüne kadar yenilmedi. Önünde sonunda yendi. Çünkü yenilemez. Tarihsel gelişme doğrultusu ezilenlerden yana. Bu bir doğa yasası, toplum yasası. Bunu anlamayanlar, anlamazlıktan gelenler, çıkarları anlamalarına engel olanlar, kendi iğrenç çıkarları ve kişilikleriyle tarihin mezarlığına göçüp gidecekler. Ama “Mazlum milletler” ezilen sınıflar
yaşayacak. Bu sonu hiç bir güç önleyemeyecek.Bir maymun sırıtmasından insanca bir gülüşün çıkışı bile bunu anlatmaya yeter.
4.İdam Gecesi Anıları
Halit Çelenk
Tekin Kitabevi
Deniz Gezmiş, Yusuf Arslan ve Hüseyin İnan’ın “merhaba kainat” “dedikleri” sabahın, 6 Mayıs 1972 sabahının üzerinden yaklaşık yirmi yıl geçti. Toplumların tarihi bir yana, insan ömrü açısından bile kısa bir süredir bu. Tarihin soğukluğuna gömülmeye, duygusallıktan arınmaya yetmeyecek kadar kısa.
“İdam Gecesi Anıları” birinci elden bir tanıklık. Bu tanığın, dava boyunca ve son sözlerini haykırdıklarında yanlarında olan Halit Çelenk oluşu, Anılar’ı belgesel kılıyor. Yalnız siyasal değil, hukuksal yönden de hayli tartışmalı olan ve artık bulunamayacak olan “karar” metinlerinin de bu kitapta içerilmiş olması, bu belgeselliği güçlendiriyor.