DTK Başkanı
DEP Eski Genel Başkanı
1954 yılında Diyarbakır’da doğdu. 1979 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nü bitirdi. 1970’li yıllarda Devrimci Doğu Kültür Derneği’nde (DDKD) çalıştı. 1984 yılında gözaltına alındı. 1991 yılına SHP-HEP seçim ittifakıyla Diyarbakır Milletvekili seçildi. Daha sonra (aynı yıl) HEP’e katıldı. 12 Aralık 1993 tarihinde DEP Genel Başkanlığına seçildi. 2 Mart 1994 tarihinde TBMM tarafında milletvekili dokunulmazlığı kaldırıldı. Aynı gün, Orhan Doğan ile Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Ekipleri tarafından gözaltına alındı. Dokunulmazlıkların kaldırılmasına dayanak oluşturan Ankara DGM Başsavcısı Nusret Demiral tarafından hazırlanan iddianamede vatan hainliği ile suçlandı. Daha sonra hapis cezası aldı ve 10 yıl cezaevinde kaldı. 10 yıl sonra tekrar yargılandı. 2004 yılında tahliye edildi. Tahliye edildikten sonra siyasi çalışmalarına devam etti. Demokratik Toplum Partisi’nin kuruluşunda yer aldı. Siyasi yasaklı olduğu gerekçesiyle, Anayasa Mahkemesi tarafından parti üyeliği düşürüldü. Demokratik Toplum Kongresi’nin kurulmasına öncülük etti ve bu kongrenin eşbaşkanlığı ve sözcülüğünü üstlendi. 2010 Nisan ayında gerçekleşen KCK operasyonunda tutuklandı. 2014 yılında çıktı. DTK Başkanlığına seçildi.
HABER
Hatip Dicle’nin vekilliği düştü
YSK, Hatip Dicle’nin milletvekiliğini oybirliğiyle düşürdü.
YSK, Diyarbakır’dan BDP’nin desteklediği bağımsız aday olarak seçilen ve mazbatasını alan Hatip Dicle’nin milletvekili mazbatasını oy birliğiyle iptal etti.
Vatan’ın haberine göre; Milletvekili kesin aday listeleri açıklandıktan sonra 1 yıl 8 ay hapis cezası Yargıtay’ca onanan Dicle’nin durumuyla ilgili YSK’nın vereceği karar merakla bekleniyordu. YSK geçen hafta Dicle’ye savunmasını göndermesi için 7 gün süre vermişti. Dicle’nin avukatları da geçen hafta Ankara 11. Ağır ceza Mahkemesi’ne başvurarak Dicle’nin cezasının 4 yıl 3 ay fazladan hapis yattığı DEP davası ile KCK davasındaki tutukluluğundan mahsup edilmesini istemişlerdi. Mahkeme ise Dicle’nin cezasından KCK’dan dolayı tutuklu bulunduğu 15 ay 3 günü mahsup etmiş, ancak DEP davasındaki fazladan yattığı sürenin mahsup istemini reddetmişti. Avukatları, mahsup edilen sürenin cezanın şartlı tahliyesi için gereken 15 aydan fazla olması nedeniyle seçilme yasağının da kalktığı yorumunu yapmıştı. Ancak YSK çevreleri Türk Ceza Kanunu’na göre yasağın kalkması için ceza süresinin tamamının geçmiş olması (bihakkın tahliye) gerektiğini belirtmişlerdi.
Savunma için ek süre istedi
Dicle ise dün Diyarbakır İl Seçim Kurulu’na giderek sözlü savunma verdi ve mahkemenin DEP davasından ceza süresinin mahsup edilmesini ret kararına karşı Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz ettiklerini bildirdi. Dicle ve avukatları bu itirazlarının sonuçlanmasına kadar yazılı savunma için süre talep ettiler.
Ancak YSK, İl Seçim Kurulu’ndan gönderilen savunmayı okuduktan sonra Dicle’nin durumunu görüşmek üzere dün saat 16.00’da toplandı ve 7 saat süren toplantı sonrası karar gece yarısına doğru açıklandı. Edinilen bilgiye göre YSK, Dicle’nin cezasından yapılan 15 ay 3 günlük mahsubun ceza süresinin tamamı olan 20 aydan az olduğunu göz önüne aldı.
Başkanvekili açıkladı
YSK Başkanvekili Turan Karakaya şu açıklamayı yaptı: “Adı geçen, aldığı 1 yıl 8 aylık hapis cezası nedeniyle milletvekili seçilme olanağını kaybetmiştir. Dicle’ye verilen milletvekili tutanağının, seçilme yeterliliğine ilişkin tam kanunsuzluk hali nedeniyle iptaline, İl Seçim Kurulu’nca sıradaki aday için milletvekili tutanağı düzenlenmesine oy birliğiyle karar verilmiştir.”
Mazbatası iptal edildi
Dicle’nin mahkumiyetinin seçimden önce YSK’ya bildirilmesine rağmen neden seçime girmesine izin verildiği ise “Kesinleşmiş aday listeleri üzerinde oy verme günü saat 17.00’ye kadar bir değişiklik yapılması ve oy pusulasının yeniden bastırılmasına olanak bulunmadığı” gerekçesiyle açıklandı.Seçilme yeterliğine sahip olmadığı halde seçilen bir adaya verilen mazbatanın iptalinin mümkün olduğuna dikkat çeken YSK , Dicle’nin mazbatasının iptaline karar verdi.
Dicle’nin avukatları, “YSK’dan kararın yeniden değerlendirilmesini isteyeceğiz” dediler.
HABER
Hatip Dicle İmralı Heyeti’ne katıldı
25 Kasım 2014
HDP, genişletilmiş İmralı heyetinin 30 Kasım 2014 günü adaya giderek Abdullah Öcalan ile görüşeceğini açıkladı.
Heyette İdris Baluken, Sırrı Süreyya Önder ile Pervin Buldan’ın yanı sıra Hatip Dicle ve Ceylan Bağrıyanık da yer alacak.
HABER
Hatip Dicle: AB, Kürtleri sattı
Milliyet 13 Aralık 2014
DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle “AB kendi çıkarları için kaba tabirle Kürtleri sattı” diye konuştu.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Hatip Dicle, “PKK 1984’ten 1999’a kadar 15 yıl savaştı. Bazen sivil ölümler de oldu, hatta bazen biz siyasetçilerin savunamayacağı eylemleri oldu. Hatta ve hatta PKK’nın da kendisinin daha sonra mahkum ettiği eylemleri oldu” dedi.
Kayapınar Belediyesi Kültür Merkezinde gerçekleştirilen DTK 1. Olağan Genel Kurul Toplantısında konuşan Dicle, çözüm sürecinin kıymetinin farkına varılması gerektiğine vurgu yaptı.
Mesajlarının yerine ulaşması için konuşmasını Türkçe gerçekleştireceğini ifade eden Dicle, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlık yaptığı dönemde 2004 yılında Diyarbakır’da yaptığı konuşmayı hatırlatarak, bunun tarihi bir konuşma olarak gördüklerini söyledi.
Osmanlıca “Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür” sözüne atıfta bulunan Dicle, “Türkçe ile söylersek belki tam karşılamıyor ama ‘hafıza unutmakla sakatlıdır’, yani ‘engellidir’ derler. Bu kavşağa nasıl geldik, bu kavşağın, bu sürecin kıymeti nedir? Sayın Öcalan’ın en son sunduğu ve KCK’nın bütün birimlerinin kelimesine dahi dokunmadan arkasında olduğu demokratik, barış ve demokrasi müzakere taslağının bugün kıymetini anlamak için ve kıymetinin bir kez daha hatırlanması için biraz gerilere gitmek istiyorum” diye konuştu.
8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve eski başbakanlardan Bülent Ecevit’in çözüm sürecine yönelik bazı adamlar attığını fakat uluslarası komplolarla tasfiye edildiklerini ileri süren Dicle, sürecin arka planının kendileri ve hükümet tarafından doğru kavranmaması halinde yakalanan tarihi fırsatın kaçırılacağını belirtti.
– “AB kendi çıkarları için Kürtleri sattı” Dicle, silahlı güçlerini geri çekmesine rağmen ABD’nin AB’yi de zorlayarak PKK’yı terör örgütleri listesine aldığını iddia ederek, cezaevinden tahliye olduktan sonra davet edildikleri Avrupa Parlamentosunda yaşanan bir olayı şöyle anlattı:
“Diplomatik kurallar gereği bunu şu ana kadar söyleyemedim, on yıl sonra ilk kez açıklayacağım. Leyla Zana’ya biliyorsunuz bir ödül verilmişti. 2004’te cezaevinden yeni çıkmıştık. Leyla Hanım’a ödülünü de vermek üzere bizi Avrupa Parlamentosu başkanlığınca davet ettiler. Bizim için verilen yemekte benim de yanımda Avrupa Parlamentosu istihbarattan sorumlu başkan yardımcısı oturuyordu. Soruları yanıtladıktan sonra ben de kendilerine bir soru sormak istedim. ‘PKK 1984’ten 99’a kadar 14 yıl savaştı. Bazen sivil ölümler de oldu, hatta bazen biz siyasetçilerin savunamayacağı eylemleri oldu. Hatta ve hatta PKK’nın da kendisinin daha sonra mahkum ettiği eylemleri oldu. Sizler o dönemde PKK’yı terör örgütleri listesine almamıştınız. PKK 1999’dan beri silahları konuşturmuyor. Barış ve çözüm aranıyor. Siz neden tam da bu ortamda terör örgütü ilan ettiniz’ dediğimde; istihbarat örgütlerince PKK’nın El Kaide ile ilişki içinde olduğu bilgisinin kendilerine verildiğini söylediler.”
O dönemde yapılmak istenenin barış ve çözüm arayışını baltalamak olduğunu belirten Dicle “AB kendi çıkarları için kaba tabirli Kürtleri sattı” diye konuştu.