Hayrettin Karaca Biyografisi
Erozyon Dede ya da Toprak Dede diye tanınır.
Hayrettin Karaca, 4 Nisan 1922 tarihinde Balıkesir, Bandırma’da trikotaj atölyesi sahibi bir ailenin çocuğu olarak doğmuştur. Kırım muhaciri babası Hocazade Halil Efendi ve annesi Zehra Hanım’dır. Nurettin ile Fahrettin adlarında erkek kardeşleri ve Muzaffer adında kız kardeşi vardır. Ortaöğrenimini İstanbul Boğaziçi Lisesi’nde tamamladı. Hayrettin Karaca, lise eğitiminden sonra trikotaj atölyesinin başına geçti. Karaca trikolarını tanınmış bir marka haline getiren Hayrettin Karaca, ilk triko ihracatını gerçekleştirdi.
Edebiyata ilgi duyan doğayı seven Hayrettin Karaca 50 devrederek Anadolu’yu karış karış gezmeye başladı. Ağaç ve bitki örtüsünü fotoğraflarla belgelemeye başlayan Karaca bunlardan örnekler toplayıp Yalovada‘ki bahçelerinde yetiştirdi.
Hayrettin Karaca Anadolu’yu gezerken hızlı bir çölleşme tehdidinin farkına vardı. Bitki türlerinin yok olduğunu gördü. Harap olmuş meralar, kuruyan şelaleler ve tahrip edilen ormanlar onu harekete geçmeye itti.
1992 yılında Sanayici arkadaşı Nihat Gökyiğit ile birlikte TEMA‘yı, Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’nın kurulmasına öncülük etti.
Tema Vakfı Hayrettin Karaca’nın önderliğinde toprak erezyonun tehlikesi konusunda halkı ve hükümetleri uyardı, yoğun ağaçlandırma kampanyalarına öncülük etti. Hayrettin Karaca’nın onursal başkanlığını yürüttüğü Tema Vakfı bugün çevre konusunda değişik projeler yürütmekte ve kitaplar yayınlamaktadır. Hayrettin Karaca da çevre bilincinin gelişmesi için konferanslar vermekte televizyon programları yapmaktadır.
Hayrettin Karaca, babası Hacı Halil Karaca tarafından 1948 yılında kavaklık yapılmak üzere Yalova’da 27 dönüm olarak satın alınan arazi ıslah ettikten sonra 1949 yılında meyve bahçesi yapıldı ve arazi satın alınarak daha da genişletildi. Hacı Halil Karaca’nın 1956 yılındaki vefatından sonraki yıllarda da, Karaca ve kardeşleri enişteleriyle birlikte meyvecilik işini devam ettirerek, mevcut araziyi hatırı sayılır derecede genişlettiler.
Ancak, 1975 yılında kardeşler, babalarından kendilerine intikal etmiş olan mirası paylaşma kararı alarak, farklı bir yapılanmaya girdiler. Bu paylaşım sonucunda Hayrettin Karaca’ya meyvelikten 65 dönüm arazi kaldı. Mevcut meyvecilik faaliyetlerini kısa bir süre daha devam ettiren Karaca, 1978 yılında arazi içerisine halen ikametgâhı olan evinin yapımına karar vererek, inşaatına başladı. Ev, 1980 yılında tamamlandığında evin etrafı, Karaca’nın doğa aşkını yansıtır şekilde, nadide bir bahçeye dönüşecek bitkilerle bezenmeye çoktan başlamıştı.
Hayrettin Karaca, her yurtdışı gezisinde yaptığı arboretum, botanik bahçe ve park ziyaretlerinden de etkilenerek, önceleri ev bahçesi niyetiyle oluşturduğu alanı, dünyanın dört bir yanından topladığı çeşitli bitki türleriyle genişleterek, kısa bir süre içinde Türkiye’nin ilk özel arboretumuna dönüştürdü. 1970’li yılların meyve bahçesi, 1980’li yıllara bir arboretum olarak adım attı ve günümüze ulaştı. 2004 yılında vakıf statüsü kazandırılarak kendisinin en biricik eseri olarak addettiği bu hizmeti ülkeye armağan etmiştir.
Bugün Yalova’daki Karaca Arboretumu, dünyanın her yerindeki botanikçiler tarafından bilinmektedir. Yılda iki kez yayınlanan Arboretum Magazin’i bilim adamlarının araştırma ve görüşlerinin yayınlandığı bir forumdur. 14.000 türü barındıran arboretum aynı zamanda ülkenin tehlikedeki türleri için bir gen koruma merkezidir.
Hayrettin Karaca, TEMA Vakfı‘nın kurucularındandır. Doğal hayatla ilgilenmeye, özellikle ağaç dikim çalışmalarına devam etmektedir.
Hayrettin Karaca, ilk eşinden Atay Karaca (d.1942) adında bir oğlu oldu. İlk eşi ölünce ikinci eşi Mergube Sevim Hanım ile evlendi. 13 Temmuz 2001 tarihinde eşi Mergube Sevim Hanım vefat etti. Bu eşinden Halil, Kına Karaca ve Elif adlarında 3 çocuğu oldu. Çocuklarından Halil Karaca, 1984’te diş tedavisi için gittiği Fransa’da öldü. İlk çocuğu Atay Karaca da 1993 yılında Tarabya’daki evinde tabanca ile vurularak öldü.
Hayrettin Karaca’nın uzun yıllardır giydiği bir kırmızı kazağı vardır. Tüm fotoğraflarında bu görülür.
Ödülleri :
1990 – Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi tarafından Fahri Doktora
1992 – Birleşmiş Milletler Çevre Programının ‘Global 500 Roll of Honour’ Ödülü
1992 – Çevre Bakanlığı tarafından “Çevre Beratı”
1993 – Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından verilen ‘Çevre Ödülü’
1994 – Uluslararası Lions Club tarafından ‘Melvin Jones Fellow Ödülü
1994 – Çevre Bakanlığı tarafından “Üstün Hizmet Ödülü”
1995 – ODTÜ tarafından ‘Felsefe Onur Doktorası’
1995 – Ege Üniversitesi “Fahri Doktora”sı
1996 – Milli Olimpiyat Komitesi “Fair Play” Ödülü
1996 – Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı “Hoşgörü Ödülü”
1997 – Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı tarafından “Şeref Üyeliği Beratı”
1997 – Kırıkkale Üniversitesi ilk Fahri Doktora unvanı
1997 – Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü
1997 – ÇEVRETED tarafından “Çevreted 97 Onur Ödülü”
1998 – Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi “2000 Yılının Öncüleri” Ödülü
1998 – Genç Hukukçular Derneği tarafından “Yılın Yurttaşı” Ödülü
1998 – Türkiye Çocuk Dergisi tarafından Babalar Günü nedeniyle “Toprak Baba” unvanı
1998 – Anadolu Üniversitesi Fahri Doktora Ödülü
1998 – BİLSES Vakfı “Çevre Ödülü”
1998 – Ankara Çankaya İzci Grubu tarafından “Yılın Doğa Dostu” Ödülü
1999 – Ankara Gazeteciler Cemiyeti tarafından “Yılın Adamı” Ödülü
1999 – Türk Dünyası Yazarlar ve Sanatçılar Vakfı tarafından “1998 Türk Dünyasına Hizmet Ödülü”
2005 – TBMM Onur Ödülü
2012 – Right Livelihood Award (Alternatif Nobel Ödülü)
2013 – Birleşmiş Milletler “Orman Kahramanı Ödülü”