Henry Ford Biyografisi
Ford otomobillerinin üreticisidir. Ford Motor Company’nin kurucusu.
Henry Ford, 30 Temmuz 1863 tarihinde Wayne County, Deɑrborn, Detroit, Michigɑn, ABD‘de İrlanda kökenli bir çiftçinin altı çocuğunun en büyüğü olarak doğmuştur. Tam adı Henry Martin Ford’dir. Babası William Ford, annesi Mary Litogot Ford’dur. 12 yaşındayken annesini kaybeden Henry, boş zamanlarını kendisine kurduğu bir mekanik atölyesinde geçiriyordu. Burada 15 yaşında ilk buharlı makinesini yaptı. 1879 yılında Detroit‘te bir şirketin atölyesinde çıraklığa başladı ve önceleri cep saatleri onarımı konusunda uzmanlaştı. Cep saatlerini büyük çapta uygun fiyata üretme planından kısa bir süre sonra vazgeçti.
1882‘de Michigan‘ın güneyinde buharlı makine montö bir işe girmiş oldu. Sonra Westinghouse Company’de iş bularak benzin motorları üzerine çalışmalar yaptı.
Henry Ford, bir çiftçinin kızı olan Clara J.Bryant ile evliliğinden sonra kendine ait bir kereste fabrikası kurarak maddi durumunu düzeltti.
1881 yılında Thomas Alva Edison’ın kurmuş olduğu “Edison Illuminating Company” şirketinde 1891 yılında bir mühendis olarak çalışmaya başladı. 1893 yılında Baş Mühendisi olarak atandı. Dünyaca ünlü mucit Thomas Alva Edison ile Ford sonraki yıllarda arkadaş oldular.
İlk tek silindirli benzin motorunu 1893‘te kendi evinin mutfağında üretti. Üç yıl sonra ilk otomobilini yaptı. Başmühendisliğe terfisinden sonra yakıt motorları üzerindeki şahsi araştırmalarına yeterince zaman ve para ayırabilen Ford, Quadricycle isimli aracının gelişimini 1896 yılında tamamladı. Bu başarının ardından Edison’un şirketinden ayrılarak başka yatırımcılarla birlikte 1899 yılında Detroit Automobile Company’i kurdu. Kendi modellerinin üstünlüğünü göstermek amacıyla araçlarını başarıyla diğer üreticilerin araçlarıyla yarıştırdı. Yeteri kadar para kazanamayan Ford, 1901‘de Detroit Automobile Company iflas etti.
1902 yılında hisselerine % 25,5 oranında ortak olduğu Ford Motor Şirketini kurdu. Aynı yıl içinde ürettikleri ilk otomobil ABD‘de satıldı. 1904’ten sonra otomobillerini başka kıtalara da ihraç etti. 1913 yılında “Model T” adlı arabasını üretirken ilk defa da yürüyen bant sistemini getirmiştir. “Model T” 1908 – 1927 yılları arasında üretilerek 15 milyon adet satılmıştır. 1906’da İngiltere‘de ilk Avrupa şubesini açtı. Ford, Belçika (1922), İtalya (1923) ve Almanya‘da (1925) fabrikalar kurdu. 1928 yılından sonra İngiltere‘de kurulan yeni bir fabrikadan merkezi olarak Avrupa’daki Ford işleri yönetildi.
Ford şirketi kuruluşundan bugüne kadar hiç kimseden borç almadığı gibi tahvil, bono satışları da yapmamıştı. Şirketin kurulduğu yıl iki silindirli 8 beygirlik 1708 araba yapılmıştır. Şirket işe başlarken sermayesi 100 bin dolardı. Değişik modellerde otomobil rağbet görmüştü. İşletmesi 1917’de üretimine tarımsal taşıt araçları (özellikle traktör) ekleyerek üretim yelpazesini genişletti. 1926′de şirketin sermayesi 1 milyar dolara yükselmişti. Ford Şirketi dünyanın en büyük motor şirketi haline geldi. Sade, bunların yedek parçalarını yapıyorlardı. Artık bütün dünyada Ford adını duymayan kalmamıştı.
Henry Ford, 1914 yılında işçilerinin ücretlerini arttırarak endüstri dünyasını hayretler içinde bıraktı. Ford fabrikasında işçiler günde 8 saat çalışıyor bunun karşılığında da 5 dolar günlük ücret alıyorlardı. Öteki fabrikalarda işçiler günde 9 saat çalışıyorlar bu karşılık Ford’da çalışanlardan yarı yarıya az ücret alıyorlardı. Öte yandan fabrikalarında sendikalaşmaya kesinlikle karşı idi. Ford’un ürettiği mallarda çok az kar ile satılıyordu, fakat çok sayıda imalatla sürümden kazanıyordu. Böylece şirket kısa zamanda dünyanın sayılı büyük şirketleri arasına girdi. 1915 yılında 1 milyonuncu araba yapıldı. 1926′da ise fabrika yılda 2 milyon araba yapabilecek hale gelmişti. 1928′de 15 milyonuncu araba üretildi.
1932’de piyasaya sürdüğü Y Modeli özellikle Avrupa pazarı için tasarlanmıştı. Bu model 1933’te geliştirilen V8 motoruyla birlikte, işletmenin izleyen yıllardaki gelişimi üzerinde, belirleyici bir rol oynadı. Ford, İkinci Dünya Savaşı‘nda, tıpkı daha önce Birinci Dünya Savaşı‘nda yaptığı gibi, işletmesini tamamen savaş üretimine göre uyarladı.
Ford Motor Company savaş malzemesi teslimatında en büyük şirketlerden biri oldu ve çok da iyi para kazandı. Buna rağmen Ford, her iki dünya savaşından önce barışın korunması için çaba harcamış ve 1936’da barışın güvence altına alınmasını hedefleyen bir vakıf olan Ford Foundation’ı kurmuştu.
1919 yılından sonra oğlu Edsel ile birlikte şirketi yöneten Ford, bu tarihte şirketinin bütün hisselerini satın aldı. 1925’te kısa bir süre yolcu ve kargo uçakları üretimine de geçti.
Makinelerin yanı sıra, insanları da çok seven Henry Ford, sağlığında birçok hayır kurumları, hastda Ford Vakfı’na bağışladı.
Henry Ford, 1915′de devrin en tanınmış şahıslarını toplayıp bir gemiyle Avrupa’ya gitti. Bütün yolculuk masraflarını kendi üzerine almıştı. Niyeti 1. Dünya Savaşı’nın çıkmasını önlemekti. Sulh yolculuğu maalesef iyi bir sonuç vermedi. 1. Dünya Savaşı sürerken Ford havacılık sektörüne de girmek istedi ve uçak şirketi kurdu. Amerika Uçuş Komisyonu 2002 yılında Henry Ford’u havacılık sektörünün öncülerinden biri seçti ancak Ford’un uçak şirketi 1933’te satışların durgunluğu sebebiyle kapatıldı.
Henry Ford, 1918 yılında senatör olmak için adaylığını koyduysa da kazanamadı.
Henry Ford, 1888 yılında Clara J. Bryant ile evlendi. Edsel (d.1893) adında bir oğlu oldu. Oğlu Edsel 1943 yılında ölünce şirket yönetimini tekrar eline aldı. 1945 Ekiminde de torunu Henry Ford II’ye devretti.
Henry Ford, 7 Nisan 1947 tarihinde Fair Lane, Dearborn, Michigan, ABD’de 84 yaşında ölmüştür.
Henry Ford Sözleri:
Kusur değil, çare bulun.
Kalite kimse bakmadığında da doğru olanı yapmaktır.
En iyi dost, bendeki en iyi yönleri ortaya çıkaran insandır.
İnsanlara ne istediklerini sorsaydım, daha hızlı giden at üretirdim.
Tanrı’nın olayları yönettiğine ve benim önerime ihtiyaç duymadığına inanıyorum. Tanrı iş başında olunca, sonuçta her şeyin en iyi şekilde biteceğine inanıyorum. Öyleyse kaygılanacak ne var?
Düşünmek zor iştir, muhtemelen bu nedenle çok az kişi düşünür.
Çoğu insan problemlerin çevresinden dolaşmaya, onları çözmeye çalışmaktan daha çok zaman ve enerji harcıyor.
Pek çok insan diğerlerinin boşa harcadığı zamanı kullanarak öne geçer.
Çoğu insan başarıyı almak olarak düşünür. Oysa başarı, vermekle başlar.
Öğrenmeyi bırakan kişi yirmisinde de olsa, sekseninde de olsa yaşlıdır.
Yaşamdaki en muhteşem şey zihni genç tutmaktır.
Kendi odununuzu kendiniz kesin. Böylece iki kez ısınmış olursunuz.
Bir araya gelmek bir başlangıçtır, beraberliği sürdürmek bir ilerleme. Beraber çalışmaksa gerçek başarıdır.
Yapabileceğinize de inansanız, haklı çıkarsınız.