Hernan Cortes Biyografisi
Meksika’yı fethetmiş olan, Aztek İmparatorluğu’nun yıkılmasından ve yüzbinlerce yerlinin katledilmesinden sorumlu olan İspanyol kaşif, sömürgeci ve asker, Conquistador.
Hernán Cortés de Monroy y Pizarro, 1485 yılında, Medellin, Badajoz, İspanya’da dünyaya geldi. Kendisini Fernando ya da Hernando adı ile tanıtmış olsa da, resmi yazışmalarda kullandığı Hernan Cortés adıyla tanınır. Babası Martín Cortés, annesi ise Catalina Pizarro Altamirano’ydu; her ne kadar soylu ailelere mensup olsalar da ülke üzerinde yönetim sahibi olan elit tabakanın üyeleri değillerdi.
Biyografisini yazan ve aynı zamanda arkadaşı olan Francisco López de Gómara tarafından hastalıklı, zayıf bir çocuk olarak tanımlanan Cortés, 14 yaşında iken Salamanca Üniversitesi’ne kayıt oldu. Okuluna iki yıl devam ettikten sonra, doğduğu kasabaya geri döndü ve Kolomb’un keşiflerinin haberini aldı.
O yılların Hispaniola (Haiti) valisi olan ve aynı zamanda bir akrabaları da olan Nicolás de Ovando y Cáceres tarafından, Amerika kıtasınandı. Bu yolcuğulun ilk ayağı olan Hispaniola’ya varmak üzere, 1504 yılında yola çıktı. 1504 yılında Santo Domingo’ya ayak bastı; Hispaniola’nın başkenti olan bu bölgede kendisine bir yer edindi, çiflikler kurdu ve 1506 yılında, Küba’ya yapılan fetihte gösterdiği başarılar sonucunda, kendisine ait topraklar genişletildi ve kölelerinin sayısı arttı.
1511 yılında, henüz 26 yaşındayken Küba Valisi’nin sekreteri konumuna yükseldi. 1518 yılında, Yeni Dünya’daki zenginliklerin ve fetihlerin getireceği ünün peşine düşerek Meksika Körfezi civarına yapılan bir keşif gezisine önderlik etmek üzere Küba’dan ayrıldı. 1519 yılında, üçyüz adam, birkaç top ve 13 attan oluşan ufak bir kuvvetle beraber, Maya toprakları içinde yer alan Yucatan’a ayak bastı. Burada bulduğu ve yerliler tarafından uzun süre esir tutulduğu için onların dillerini bilen Fransisken keşişi Geronimo de Aguilar tarafından rehberlik edilerek adanın içlerine uzandı.
Yerel kuvvetlerle giriştiği bir mücadele sonucunda, yirmi kadar genç kızı ele geçiren Cortes, bunlar arasından Maya ve Aztek dillerini iyi konuşan ve kendi dilini de bilen La Malinche ile evlendi. Karısı olan Malicnhe, aynı zamanda tercümanı oldu, onun sayesinde Aztek İmparatorluğu’nun zenginliklerinden haberdar oldu.
1919 yılında, Veracruz’u ele geçirerek Küba Valisi’nin üzerindeki otoritesini fes ettiğini gösterdi; artık doğrudan İspanya Kralı’na bağlıydı. Adamları geri dönmeye cesaret edemesinler diye gemilerini yaktırdı. Kendi ufak milis gücünü, Aztek’lerden nefret eden yerel kabilelerin katılımları ile büyük bir orduya çevirdi, bölgedeki en büyük ikinci şehir olan Cholula’yı ele geçirerek halkın tamamını katletti ve de şehrin yağmalanmasından sonra yakılması emrini verdi.
8 Kasım 1519 tarihinde Tenochtitlan’a ulaşan ve de İspanyol ve yerel güçlerden oluşan ordu, Kral II. Moctezuma tarafından iyi bir şekilde karşılandı. Bu yeni gelenlere karşı ne yapacağını bilemeyen kral, güçlerini ve zayıflılarınını öğrenmek adına onları şehirde misafir etti, fakat kısa bir süre barışçıl bir şekilde oyalansa da, Cortes kanlı bir savaş başlatmakta gecikmedi. 1520 yılında Moctezuma öldü, 1521 yılında ise Cuauhtémoc, son Aztek Hükümdarı ele geçirildi ve tarihin bu büyük imparatorluğu tarih sahnesinden silindi. Cortes ise, 1521–1524 yılları arasında Meksika Valisi olarak görev yaptı.
Cortes, 1528 yılında, iki yıllık kısa bir süre için İspanya’ya geri döndü. Burada kralın huzunda yargılanıp aklandıktan sonra, Oaxaca Vadisi’nin Markizi ünvanı kendisine verildi. 1930 yılında Meksika’ya geri dönen Cortes, 1930-1941 yıllarını bu kıtada geçirdi, Baja ve Kaliforniya’nın da içinde bulunduğu son bir keşif gezisine çıktı ve bu bölgeleri keşfetti.
1541 yılında, İspanya’ya geri dönen Cortes, Osmanlı üzerine yapılan bir sefere katıldıysa da, Barbaros Hayrettin Paşa tarafından komuta edilen donanmanın saldırısı sonucunda geri çekildi. Neredeyse boğulmak üzere olduğu bu saldırıdan canını zor kurtardı ve İspanya’ya geri döndü. 1947 yılında, dizanteriye bağlı hastalıklar yüzünden, Seville’de hayata gözlerini yumdu.