Hüseyin Aydemir

sinema yönetmeni, tv programcısı, yazar

1964 yılında Eskişehir’de doğdu. Anadolu Üniversitesi, İletişim Bilimleri Fakültesi, Sinema ve Televizyon Bölümü’nden 1985 yılında mezun oldu.

1983 yılında yazdığı “Anadolu’da Gelenekte Yaşamak Gelecekte Yaşamak” adlı tiyatro oyunu, Eskişehir, Bursa ve Yugoslavya’da sahnelendi.

Çeşitli dergilerde şiir ve hikaye ve araştırmaları yayınlandı. Radyo oyunları, reklam ve tanıtım filmleri yazıp yönetti.

Televizyon dizilerine senaryolar yazdı. 1993 yılında kendi yazdığı senaryoları filme çekti. Birçok özel kanalda yönetmen ve idareci olarak çalıştı.

“Telekritik” programıyla 1984’te Türkiye Yazarlar Birliği tarafından yılın en iyı programcısı seçıldi.

Eserleri :

Tiyatro Oyunu:
Anadolu’da Gelenekte Yaşamak, Gelecekte Yaşamak (1983)

Roman:
Yalın Ayaklı Sultan: Bişri Hafi (2006)

Radyo Oyunu:
Hacı Bayram-ı Veli, Aziz Mahmud Hüdayi, Gazavatı Hayreddin Paşa (Barboros Hayreddin Paşa’nın Hatıraları), Bişri Hafi, Emir Sultan,
Mehmed Emin Tokadi, Akşemseddin, Merkez Efendi, Osman Bedreddin.

Filmleri: (Yönetmen olarak)
HÜDAYİ YOLU (1993) Oynayanlar: Bulut Aras, Eşref Kolçak, Nevin Aypar,Macit Flordun, Ümit Acar, Özden Özgürdal.
BEYAZ GECE (1993) Oynayanlar: İsmet Üstekin, Özden Özgürdal, Macit Flordun, Efgan Efekan, Atilla Ergün.
HASAT (1993) Oynayanlar: Bulut Aras, Ümit Acar, Engin İnal, Yavuz Selekman, Özden Özgürdal, Ekrem Dümer.
SEVGİNİN GÜCÜ:KOPMAYAN BAĞ (2004) TGRT Senaryo:Suna Üçkarışoğlu, Oyuncular: Cem Sürgit,Ahmet Taşdemir,Özge Erdaş, Sinan Çalışkur
TABUT(2004)Star TV,Senaryo:İlkay Altıntaş,Oyuncular:Ümit Acar,Haldun Boysan
KAYIP UMUTLAR(2005)Star TV,Senaryo:Gülin Tokat,Oyuncular:Levent Sülün,İlkay Altıntaş, Egemen Demirtepe
ASİYE (2005) Senaryo:Hayriye Ersöz,Oyuncular:Murat Soydan,Burcu Sülün,Uğur Girgin,Güngör Gür
ANNEM BANA YETER (2006) Senaryo: Mehmet Uyar; Oyuncular: Ümit Belen, Burak Göncü,Esin Yiğit

Dizi Filmleri :
ÜÇ YAPRAKLI YONCA (1998) 60 bölüm. Oynayanlar: Esin Moralıoğlu, Funda Moralıoğlu, Didem Uzel, Şerif Sezer, Yakup Konca.
İÇ GÜVEYİ BİLLY (1999) Oynayanlar: Tulu Çizgen, Sezai Aydın, Kerem Kupacı, Mansur Ark, Esra Harmanda.
SIRLARA YOLCULUK(2005)

Belgesel : (Yönetmen – Metin Yazarı)
KUMLARDAN SAHALARA (1997) 3 bölüm.
GÜLPEMBE BİR ÖYKÜ: BARIŞ MANÇO. (1999)
SAKIP AĞA İLE BAŞBAŞA (2000) 13 Bölüm.
ÖMER AMCA: Ömer Duruk Belgeseli (2001)
BİLİM TARİHİNE YOLCULUK (2009) 3 BÖLÜM
GURBETTE YANGIN (2009)
VİRTÜÖZLER/ ENSTRÜMANIN USTALARI (2009) 17 BÖLÜM
YEŞİLÇAMIN GÖZÜYLE İSTANBUL (2010)
İSTANBUL’UN KORULARI (2011)
3 RENK ŞEHİR (2011)
TÜRKİYE’NİN GÜZELLİKLERİ (2012) (Metin Yazarı)
BEDESTEN ŞEHRİN KALBİ (2012)
ŞEHİRLERİN RUHU (2013) (Metin Yazarı)

HABER

Hüseyin Aydemir konuşacak: Şehir ve Sinema

16 Ocak 2016 Cumartesi
Dr. Kadir Topbaş Kültür Merkezi
Saat: 10:00
Düzenleyen: Esenler Belediyesi Şehir ve Düşünce Merkezi

SİNEMA ŞEHRİ YANSITAN BİR AYNA

“Şehir Dersleri”nde “Şehir ve Sinema” konusunda ders veren Yönetmen Hüseyin Aydemir, “Sinema, şehirde geçen bir kavram değil şehri doğru yansıtan bir ayna, şehre ışık tutan bir fener niteliğinde olmalıdır” dedi. Esenler Belediyesi Şehir Düşünce Merkezi ile ÖNDER İmam Hatip Okulları Mezunları Ve Mensupları Derneği’nin Türkiye genelinde okuyan İmam Hatip öğrencilerine ve üniversite öğrencilerine yönelik düzenlediği “Şehir Dersleri”nde Yönetmen Hüseyin Aydemir, “Şehir ve Sinema” konusunda ders verdi.

ŞEHRİ RİTÜELLER KURGULUYOR

Dr. Kadir Topbaş Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen programda Yönetmen Hüseyin Aydemir, şehirleri bazı ritüellerin kurguladığını söyleyerek, “Şehri yaşayan, canlı, değişken ve karmaşık bir organizma kabul edersek, ritüellerin bu organizmanın devamını sağlayan bir olgu olduğunu görürüz. Ritüeller, şehri geçmişten geleceğe doğru kurgulamaktadır. Bu açıdan bakıldığında kadim şehirlerin kuvvet ve saadetlerinin, ritüeller tarafından sağlandığı görülür” diye konuştu.

SİNEMA ŞEHRE IŞIK TUTAN BİR FENER

Sinema ile şehir ilişkisinden söz eden Aydemir, “Sinema, şehirde geçen bir kavram değil şehri doğru yansıtan bir ayna, şehre ışık tutan bir fener niteliğinde olmalıdır” dedi. “Sinemaya olan yaklaşımımız Batı’yı taklitten öteye geçememiştir” diyen Aydemir, “Sinemada kalıpları yıkan ya da farklı bir boyut getiren Türk sinemacı ya da Müslüman bir yönetmen var mı? Bu işi doğru yapan Müslüman sinemacılar da var ama bu iş sadece Batı’nın bize dayattığı kalıpta doğru yapılıyor” şeklinde konuştu.

VEFAT-HABER

Hüseyin Aydemir’i kaybettik
16 Ağustos 2016

Yönetmen-yazar Hüseyin Aydemir İstanbul’da vefat etti. Yakalandığı elim hastalıktan vefat eden Aydemir’in naaşı Bağcılar Orhan Gazi Camii’nde kılınacak ikindi namazından sonra defnedilecek.

Bir çok radyo oyunu ve senaryo yazan Aydemir’in eserleri arasında Bişri Hafi, Aziz Mahmut Hüdayi ve Hacı Bayram-ı Veli filmleri öne çıktı.

HAKKINDA YAZILANLAR

Yönetmen Hüseyin Aydemir son yolculuğuna uğurlandı
16 Ağustos 2016

Yazar, senarist ve yönetmen Hüseyin Aydemir son yolculuğuna uğurlandı.

Alınan bilgiye göre, uzun süredir akciğer kanseri tedavisi gören Aydemir evinde fenalaştı. Yönetmen Aydemir, hastaneye kaldırılırken hayatını kaybetti.

Aydemir için Güneşli Orhangazi Camisi’nde cenaze töreni düzenlendi. Aydemir’in cenazesi, ikindi vakti kılınan cenaze namazının ardından Cebeci Mezarlığı’na defnedildi.

Yazar Ragıp Karadayı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Aydemir’le çok uzun yıllara dayanan bir dostluklarının olduğunu ve TGRT’nin kuruluşunda birlikte çalıştıklarını söyledi.

Aydemir’in, ufku çok geniş bir yönetmen olduğunu belirten Karadayı, “Çalışmaya başladığı ilk zamanlarda çok profesyonel işler çıkarmıştı. Çok iyi bir yönetmen ve senarist olacağı o zamandan belliydi. Eserleri ortada. Onu hiç unutmayacağız. Eğilmedi, bükülmedi ve hayatı dolu dolu yaşadı. Vatan, millet, din ve iman uğrunda dik durdu. Çok güzel bir insanı uğurlamanın üzüntüsünü yaşıyorum.” dedi.

Müzik ve Sinema Derneği (MÜSİDER) Genel Başkanı Aslan Ateş de derneğin çeşitli etkinliklerinde Aydemir’le yer aldıklarını ve birçok projede yan yana çalıştıklarını dile getirdi.

Aydemir’in çevresi tarafından örnek bir şahsiyet olarak bilindiğini kaydeden Ateş, “İyi bir mümin, iyi bir muvahhit olduğuna ben şahitlik ediyorum. Cenabıhak ona rahmet, sevenlerine sabırlar ihsan eylesin. Rahatsızlığı zamanında da görüştük ve son zamanlarına kadar birçok işte birlikte olduk. Önemli olan iyi bir hayatı yaşayabilmek. Hüseyin Aydemir için bu konuda tanıklık ederim. Allah rahmet eylesin.” ifadesini kullandı.

Yönetmen İbrahim Yüksel ise Hüseyin Aydemir’le uzun yıllar önce tanıştığını ve son zamanlarına kadar birlikte çalıştıklarını anlattı.

Aydemir’i hoca olarak kabul ettiğini belirten Yüksel, şunları söyledi:

“Onurlu, Müslüman, özgür ve hür bir adamdı. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Benim üzerimde çok emeği var. Onun kaleminden ve sanatından istifade ettik. Benim İstanbul’da kimsem yok. Bu anlamda da onun gölgesinde serinledim. Mekanı Cennet olsun.”

Yönetmen Ensar Altay da Hüseyin Aydemir’in değerini tarif etmenin çok güç olduğunu ifade ederek, “Bana yönetmenliği öğreten ustamdı. Ben 10 yıl önce bir markette çalışırken, yaptığım kısa bir videoyu izleyip ‘Senin derdin var, yönetmen olmalısın’ dediği gün hayatımı değiştirmişti. Yönetmenliğin bir sırrı aralamak ve onu anlatmak olduğunu öğreten bilge bir insandı. Mekanı cennet olsun.” diye konuştu.

Eskişehir’de 1964’te dünyaya gelen, Anadolu Üniversitesi Sinema ve Televizyon Bölümü’nü bitiren, birçok tiyatro, dizi ve film senaryosu kaleme alan Aydemir, yönetmen olarak imza attığı, özellikle evliyaların hayatını konu edinen televizyon ve sinema filmleriyle tanınıyordu.

Gönül insanlarını Türkiye’ye tanıtmıştı
İrfan Özfatura
Türkiye 26 Ağustos 2016

Geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz Hacı Bayram-ı Veli, Mehmed Emin Tokadi gibi zatları anlattığı filmleriyle hep “bir kalıbı” kırmanın mücadelesini verdi.

Eskişehir doğumlu bir bozkır çocuğuydu Hüseyin Aydemir… Anadolu Üniversitesi Sinema ve Televizyon Bölümü’nden mezun olduktan sonra İstanbul’a geldi. TGRT’nin kurulduğu yıllarda çekirdek kadroda yer aldı. Genç ve heyecanlıydı, her türlü hatanın kabul gördüğü emekleme yıllarında bile ustaca işler çıkardı. Kalem ehliydi, kasetlerden menkıbe dinlendiği günlerde o da halkaya katıldı. Gönül insanlarını günümüz insanına tanıtabilmek için değişik yollar aradı. Aziz Mahmud Hüdayi’yi Üsküdarlı bir sandalcının, Hacı Bayram-ı Veli’yi Rüzgâr Halil adlı bir kamyon şoförünün gözünden anlattı. Gazavatı Hayreddin Paşa ile coşturdu, Bişri Hafi ile ağlattı. Emir Sultan, Akşemseddin, Merkez Efendi, Osman Bedreddin gibi manevi zirveleri o sevimli üslubu ile anlattı, gençlerin bilmesini sağladı.

3… 2… 1 MOTOR!
TGRT’ye filmler çekmeye başlayınca kendi yazdığı senaryoları da beyaz perdeye aktarma şansı yakaladı. 1993 yılı çok bereketli geçti. Hüdayi Yolu, Hasat (Hacı Bayram-ı Veli), Beyaz Gece (Mehmet Emin Tokadi) filmleri büyük heyecan uyandırdı. Hüseyin Aydemir derviş gönüllüydü, mütebessim bir insandı. Tecrübelerini gençlerle paylaşmaktan keyif alırdı. Kimsenin moralini bozmaz, hevesini kırmazdı. Senaryo getirenlere, kısa film çekenlere “işte bu” der, sırtlarını sıvazlardı. Ona göre mühim olan kişinin talip olması, sevmesi, istemesi, dert edinip yola çıkmasıydı. Teknik pürüzler öyle de böyle de giderilirdi ama heyecanı olmayan biriyle iş yapılamazdı.

TAKLİTÇİLİK Mİ, ASLA!
Hüseyin Aydemir aynı zamanda bir İstanbul sevdalısıydı. Zaten ona göre sinema şehri yansıtan ayna, şehre tutulan fener olmalıydı. Taklitçilikten hoşlanmazdı, gelgelelim sinemanın kuralarını Batılılar koymuşlardı ve biz çizgilerin dışına çıkamıyorduk. Artık bu kalıplar da kırılmalıydı. Öyle bir fırsatı olmadı çünkü akciğer kanserinin pençesine yakalanmıştı. Nitekim bu amansız hastalık sebebiyle daha 52 yaşındayken sevenlerini öksüz bıraktı. Hüseyin Usta, filmleri seyredildikçe, kasetleri dinlendikçe hatırlanacak. Ne mutlu ona ki eserleri var ve dualarla anılacak…