Jack London Biyografisi
En ünlü romanları Vahşetin Çağrısı, Beyaz Diş, Deniz Kurdu, Demir Ökçe ve Martin Eden’dir.
Jack London, 12 Ocak 1876 tarihinde San Francisco, Kaliforniya, ABD’de William H. Chaney, Flora Wellman çiftinin oğlu olarak doğmuştur. Babası Prof. W. H. Chaney, annesi Flora Welman’ı ona hamileyken terk etti. Annesi Jack’ın doğumundan sekiz ay sonra, John London adında başarısız bir ticaret adamıyla evlendi. Bakkal dükkânı işletti, pansiyonerlik yaptı, tavukçulukla uğraştı. Ancak ne yaptıysa, beceremedi. Bu yüzden Jack’ın çocukluğu yoksulluklar içinde geçti.
Jack London, yoksulluk içinde beş yaşındayken kendi keni. İlkokulu Oakland’da okudu. Daha sekiz yaşındayken, bir çiftlikte işçi olarak çalıştı. Boş vakit buldukça okula gidip kitap okuyordu. Onca sıkıntı arasında ancak ortaokulu bitirebildi. 14 yaşında okulunu bırakarak hayata atıldı.
Jack London, gazete satıcılığı, balıkçılık, tayfalık, çamaşırcılık gibi çeşitli işlere girip çıktı, Mançurya’da savaş muhabirliği yaptı. 1893 yılında Japonya yakınlarındaki bir tayfunu anlatan haberiyle gazetecilik ödülü kazandı. Amerika içinde ve dışında uzun, maceralı yolculuklar yaptı. 1894 yılında serserilikten Kanada’da Niyagara Cezaevi’nde 30 gün hapis yattı. Daha sonraları Yol adlı kitabında bu hapishanedeki ortamı “düşünülemeyecek” korkunçlukta, insanın düşebileceği en derin çukur” olarak tarif etti.
1895 yılında 19 yaşında iken liseye başlayabildi. Bir yıl okudu. Kendini üniversiteye hazırlite sınavlarını kazandı. Ama burada da ancak bir sömestr okuyabildi. 1897 yılında maddi zorluklar yüzünden ayrılmak zorunda kaldı ve bu yüzden hiçbir zaman diploması olmadı. Geçinebilmek için bir kolacı dükkânında gömlek ütüledi. Bu hareketli yaşam ona yoğun bir deneyim ve bilgi birikimi sağladı.
Bu yıllarda Karl Marx’ı, Charles Darwin’i, Herbert Spencer’i, Friedrich Nietzsche’yi okudu ve onların eserlerinden hareketle kendi düşüncesini belirlemeye çalıştı. Yazmaya başladı. Alman filozofu, Friedrich Nietzsche’nin idealleştirilmiş “üstün-insan” modeli, yazar için, gelişim sürecinin doruğudur. İlk hikâyesi 1898’de “Overland Monthly” de yayımlandı. Ardından “Alaska Hikâyeleri” adını verdiği ürünlerini, günümüzde de yayımı süren aylık edebiyat dergisi “The Atlantic Montly”de yayımlandığında büyük ilgi gördü. Yazdıklarını Kurdun Dölü (1900) adlı kitapta topladı. Bu onun ilk kitabı oldu.
Jack London, 1897 yılında Alaska yakınlarındaki Klondike‘a altın aramaya gidenlere katıldı ve “Vahşetin Çağrısı” dahil birçok kitabını bu tecrübesinden yararlanarak yazdı. İlk defa 1903 yılında The Saturday Evening Post’da yayınlanan ve Jack London’ı üne kavuşturan Vahşetin Çağrısı (The Call of the Wild) nefes nefese okuyacağınız bir dünya klasiğidir.
Giderek militan bir sosyalist oldu. Jack London, 17 yılda “kıpır kıpır hayat ve düşünce kaynayan” (Anatole France) elli ciltlik dev bir eser vermiştir. Yazılarından kazanmaya başlayınca spor için zaman da ayırabildi ve sporun tüm dallarına ilgi duydu.
Eserlerinde yaşam kavgasını romantik bir bakışla anlatır, çoğu eserinde sert bir kapitalizm eleştirisi göze çarpar. Kitapları yabancı dillere en çok çevrilmiş ABD’li yazarlardandır.
En ünlü romanları Vahşetin Çağrısı, Beyaz Diş, Deniz Kurdu, Demir Ökçe ve Martin Eden’dir.
Birara siyâsete atılarak, Sosyalist Partiye kaydolmuş ise de sonradan bu partiyle münâsebetini koparmış, hattâ sosyalistlerle mücâdele etmiştir.
Evlilikleri :
1.eşi: Jack London, 1900 yılında Elizabeth Maddern ile evlendi. 1904 yılında boşandı. Joan ve Bessie (Becky) adlarında iki çocuğu oldu.
2.eşi: 1905 yılında Charmian Kittredge ile evlendi.
Jack London, 22 Kasım 1916 tarihinde Glen Ellen, Kaliforniya, ABD’de 40 yaşında böbrek yetmezliğinden ölmüştür. Cesedi kendi isteği üzerine yakıldı.
Kitapları :
Açlar Ordusu
Âdemden Önce
Alaska Kid
Alın Teri
Altta Kalanlar
Atalarının Tanrısı
Ateş Yakmak
Ay Vadisi (The Walley of the Moon) (1913)
Beyaz Diş
Beyaz Sessizlik
Buck’ın Maceraları
Büyük Serüven
Can Yoldaşı
Cinayet Şirketi
Dehşet Ülkesi
Demir Ökçe
Demiryolu Serserileri
Deniz Kurdu
Direniş
Doğu Yakası (Uçurum İnsanları)
Dönek
Düş Ülkelerine Yolculuk
Güneş Çocuğu
Halk Avcısı
İstiridye Korsanları
Japon Kıyılarında Dehşet
John Barleycorn (Alkollü Anılar – İntihar olarak da bilinir.)
Kaptan David Grief
Kıyametten Sonra
Kız Kar ve Kan
Kızıl Veba (The Scarlet Plague), (1912)
Kurt Dölü
Martin Eden
Meksikalı Devrimci
Midas’ın Müritleri
Ormandan Gelen Ses
Seçme Öyküler
Sevgili Jerry
Sevginin Katıksızı
Şampiyon
Tanrılar ve Köpekler
Uçurum İnsanları
Uzak Diyarlarda
Vahşetin Çağrısı (The Call of the Wild), (1903)
Yanan Gün
Yanan Günışığı
Yıldızlar Korsanı
Yol
Eserlerinden bazılarının kısa özeti:
Vahşetin Çağrısı:
Vahşetin Çağrısı romanının kahramanı 63 kiloluk kurt köpeği Buck, insan kadar zeki, güçlü ve dostlarına bağlıdır. Bunun için de romanın kahramanıdır.
Buck, California’da lüks bir konakta dünyaya gelir. Fakat konaktaki bahçıvanlardan biri tarafından soğuk Kuzey’de kızak köpeği olarak kullanılmak üzere satılır. O sıralar, Klondike Altınına Hücum” zamanıdır. Buck gibi yeteri derecede güçlenmiş köpeklere çok ihtiyaç duyulmaktadır. Fakat Buck, korkudan boyun eğen değil; güçlü ve meydan okuyan bir hayvandır. O, uygarlıktan kaçırılır ve kurt sürülerine liderlik ederek, Kuzey’in efsanesi haline gelir.
Deniz Kurdu:
Fırtına sonucu gemisi batan Van Heyden kendine geldiğinde kendini başka bir gemide bulur. Bu gemi bir avcı gemisidir. Hayatında sıkıntı çekmemiş maddi zorluk yaşamamış yazar olan Van Heyden gemide hiç bilmediği bir hayatı öğrenmeye başlar. Kitap gemide yaşanan olayları Van Heyden’in gemide çalışanlar ve özellikle kaptanla olan ilişkisini ve onunla aynı kaderi paylaşan bir kadınla yaşadığı aşkı ve onunla birlikte gemiden kaçmaya çalışmalarını anlatır. Eser baş kahraman olan Van Heyden’in ağzından anlatılır. Fakat kitabın ismi “Kurt” lakaplı kaptan Larsen’den gelir. Kitap sürükleyici ve etkileyici olmakla beraber herkesin anlayabileceği yani sade bir dille yazılmıştır.
Beyaz Diş:
Kuzeyin ormanlarında yaşam kavgası… Açlık ve hayatta kalma çabası… Beyaz Diş, bir kurt kırması; damarlarında hem kurt hem de köpek kanı taşıyor. Ormanda yapayalnız, hayatta kalmaya çalışıyor. Bir gün, o ana dek yaşadığı mağaranın duvarını geçip hayata atılıyor ve her şeyi en baştan keşfetmeye koyuluyor. Vahşî doğanın çetin şartları, yaratılışındaki sertliği gün geçtikçe daha çok besliyor. Ve sonunda Beyaz Diş, amansız bir kurt oluyor. Derken efendiyi, yani insanı tanıyor. Usta yazar Jack London, Beyaz Diş’te bir kurt ve ona “sahip çıkan” farklı efendiler üzerinden evcilleşmenin imkânını sorguluyor.
Demir Ökçe:
Eserlerinde doğanın karşı konulamaz gücünü alt etme ve hayatta kalabilme mücadelesini romantik bir yaklaşımla ele alan Jack London, Demir Ökçe’de sınıf mücadelesini konu alır. Genç bir iyi aile kızı, sınıfsal konumuna karşın, sosyalist bir lidere âşık olur ve yaşadığı bu ilişki süresince kapitalizmin toplumda yarattığı yıkımları ve işçi sınıfının günlük yaşama mücadelesini keşfeder. Bu romantik fonda London Amerikan işçi sınıfının çok iyi bir resmini çizer. Kitap 1907’de yazılmış olmasına karşın, 1914 ve 1918 yılları arasında geçer. Demir Ökçe, çarpıcı imgeleri, belli başlı diyalogları ile oldukça sert bir üslupla kaleme alınmıştır. Kitap, güncelliğini ve önemini hâlâ koruyor.