Jacques Cousteau Biyografisi
Yönetmen, Fransız okyanus uzmanı, deniz subayı ve sinema yönetmeni. Kendine has gülüşüyle ve televizyon sayesinde, tüm dünyanın insalarına denizaltı zenginliklerini tanıttı.
Jacques Cousteau, 11 Haziran 1910 tarihinde Fransa’da Saint-André-de-Cubzac, Gironde,da doğmuştur. Tam adı Jacques-Yves Cousteau’dur. Babası Daniel Cousteau ve annesiÉlisabeth (Duranthon) Cousteau’dur. Dedesi Noter, babası avukat olan ve ailesi ile birlikte Fransa’nın güney doğusunda bulunan Akdeniz kıyısındaki Marsilya’ya yerleşen Kaptan Kusto 4 yaşındayken yüzme öğrendi. Denizi Marsilya civarlarındaki küçük koylar sayesinde keşfetti. Ailesi ile birlikte 2 yıllığına Amerika’ya giden Kaptan Kusto, Amerika’daki bir göl kıyısında kaldığı kamp döneminde de dalmayı öğrendi.
Jacques Cousteau, Amerika’dan Fransa’ya döndüklerinde 13 yaşındayken bir kamera alıp ilk filmini çekti; bu arada filmini çekmeden önce kamerayı parçalara ayırıp; makinenin nasıl çalıştığını öğrendi. Denize olduğu kadar makinelere de büyük ilgi duyan Kaptan Kusto, yine 13 yaşındayken pil ile çalışan bir araba yaptı.
Jacques Cousteau, 1930 yılında Paris’de bulunan Stanislas Üniversitesinde okuduktan sonra mezun oldu. 20 yaşında Brest Deniz Harp Akademisi’ne girdi ve bu okulda topçu subayı oldu. Akademide eğitim için düzenlenen dünya turuna katılan Kaptan Kusto, bu turda yanına kamerasını da alarak dünyanın çeşitli yerlerinden egzotik mekânları çekti. Eğitim sonrası Fransa’ya dönen Kaptan Kusto, Fransız Donanması Havacılık Okulu’nda uçmayı öğrendi ancak pilotluk sınavı öncesi geçirdiği araba kaza nedeni ile iki kolu birden kırılınca bu alanda kariyer yapamadı.
1933’te artık Fransız Donanması’na mensup bir topçu subayı olan Cousteau 1935’e kadar Primauguet Kruvazörü’nde görevli olarak Uzak Doğu’da bulundu. Döndüğünde Toulon’daki deniz üssünde topçuluk eğitmenliği yaptı. Bu arada arkadaşları Philippe Taillez ile Frédéric Dumas ile birlikte yüzücü gözlükleriyle dalış denemeleri yapmaya başladı. 1936 yılı, Cousteau’nun deniz altının güzelliğini gerçek anlamda keşfettiği ilk yıl oldu. İlk denizaltı deneyimini, Fransız Deniz Kuvvetlerinde yapan Kaptan Kusto, 1936′da günümüzün modern dalgıç maskelerinin atası olan deniz gözlüklerini denedi.
Jacques Cousteau, Fransız Deniz Kuvvetlerinin görevlendirmesi ile 1935-1938 yıllarında Şanghay ve Japonya‘da ve 1939 yılında SSCB‘nde görev yaptı.
Jacques Cousteau ve Philippe Taillez ile Frédéric Dumas adındaki iki arkadaşı ile daha derine dalarak daha uzun süre su altında kalmak istiyorlardı. Kendi yaptıkları şnorkelleri; vücudu kaplayan, yalıtılmış dalış giysileri ve içinde sıkıştırılmış hava bulunan tüplerle yaptıkları taşınabilir soluma cihazlarıyla kendi dalış takımlarını oluşturdular. Deneme dalışlarını kaydetmek içinse Cousteau, kamerası için su geçirmez bir kılıf geliştirdi. Üç arkadaşın yaptığı bu su altı araştırmalarını II. Dünya Savaşı’nın başlaması bile sekteye uğratamadı.
Cousteau II. Dünya Savaşı’nda direniş hareketlerin katıldı ve İtalyan işgal kuvvetleri arasında casusluk yaptı. Bu hizmetlerinden dolayı da savaş sonrası Legion d’Honneur nişanıyla onurlandırıldı.
Dalgıç kıyafetlerinin çok ağır ve pahalı olması ve dalgıcın hareketlerini çok kısıtlaması Cousteau’yu rahatsız ediyordu. Bu nedenle içinde zorlanmadan yüzülebilen dalış kıyafetleri arayışı içindeydi. Araştırmaları sonucunda Fransız mühendis Emile Gagnan ile tanıştı. Gagnan savaş döneminde, arabalarda benzin yerine gaz kullanılmasını sağlayan bir araç geliştirmişti. Cousteau ile birlikte, deniz altının basınçlı ortamında, dalgıçtan gelen talep üzerine tüpteki sıkıştırılmış havayı otomatik olarak ayarlayan bir regülatör yaptılar. Buluşlarına “Aqua-lung” (aqua, latince’de su, lung da ciğer demektir) adıyla patent aldılar. Bu aygıt ilerde daha çok “scuba” (self-contained underwater breathing apparatus- su altında kendi kendine soluma aygıtı) olarak tanınacaktı. Haziran 1943’te, Fransız Riviyerası’nda, Cousteau 23 kg ağırlığındaki, iki hava tankı, hortum, regülatör, ağızlık ve gözlükten oluşan bu ilk scuba ile 18 m derinliğe daldı. Her şey yolunda gitmişti; ne hareket etmekte zorlanıyordu, ne de tüpteki havanın gelişi engelleniyordu.
Bunu takip eden aylarda Cousteau, Taillez ve Dumas çoğu filme çekilmiş 500’den fazla dalış yaptılar. Bu süre içinde Cousteau 65 metreye dalarak bir rekor kırdı. Bu arada ekip için bir başka önemli konu daha vardı: vurgun yemekten kaçınmaları ve derinlik sarhoşluğuyla başetmeleri gerekiyordu. O nedenle Cousteau ve arkadaşları güvenli dalmanın yöntemlerini geliştirdiler.
12 Temmuz 1937′de Simone Melchior ile evlenen Kaptan Kusto’nun Jean-Michel ve Philippe isimlerinde iki çocuğu oldu. Çocuklarının ikisi de Calypso macerasına katıldı. 2. Dünya Savaşı’na katılan Kaptan Kusto, birçok askeri ödül aldı. Savaş yılları dalış için önemli yıllar oldu. 1943 yılında Kaptan Kusto, Émile Gagnan ile birlikte modern otonom dalgıç giysisini icat etti. Jacques Cousteau 19. yüzyılın (Rouquayrol ve Denayrouze) ve 20. yüzyılın başlangıcındaki (Le Prieur) icatları geliştirip yenileştirdi. Bu icadın patenti onu ömür boyu para sıkıntısından korudu.
Kaptan Kusto, 2. Dünya Savaşından sonra 1946’da Toulon’da Groupe d’Etudes et de Recherches Sous-marines’i, (GERS) yani Deniz altı Araştırma ve Çalışma Grubu’nu kurdu. Bu ekip savaştan sonra Fransız limanlarındaki Alman mayınlarını temizlemekte büyük bir başarı gösterdi.
1948′de Akdeniz’e ilk seferini düzenleyen Kaptan Kusto, kuzey Afrika’daki Tunus’ta bulunan ve Romalılar zamanından kalan 2000 yıllık bir batığı inceledi. Bu sayede bilimsel denizaltı arkeolojisi için ilk adım da atılmış oldu.
Yahudi düşmanı bir gazeteci olan kardeşi Pierre-Antoine 1946 yılında idam cezası aldıysa da 1954 ‘te serbest bırakıldı.
Jacques Cousteau, 1949 yılında ordudan ayrıldı ve Fransız Oşinografik Seferleri’ni kurdu. 1950 yılında Fransız Okyanus Kurumu Başkanlığı’na getirildi.
Amerikan yapımı eski bir mayın tarama gemisi olan Ünlü gemisi Calypso’yu 1950 yılında satın alıp onu okyanus araştırmaları için hazır hale getirdi. Onunla dünyanın en ilgi çekici denizlerini ve ırmaklarını gezdi.
Calypso ile yapacağı yolculuklar için gereken parayı sağlamak için Cousteau pek çok film çekti ve kitap yazdı. 1953’te yayımlanan Sessiz Dünya (Le Monde du Silence) adlı ilk kitabında scubanın ortaya çıkış süreci ve gelecek için vaadettikleri ayrıntılı olarak anlatılıyordu. Bu eser, 22 dile çevrildi ve 5 milyondan fazla satıldı.
1955 yılının Mart ayında Calypso, Marsilya limanından ayrılarak Kızıldeniz ve Hint Okyanusu’nun mercan resiflerine doğru ilk seferine çıktı. Gezileri sırasında birçok filme imza atan Kaptan Kusto, Louis Malle ile 1956′da hazırladığı “le Monde du Silence” yani Sessiz Dünya filmi ile Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye Ödülü aldı. Kaptan Kusto, denizaltı biyolojisini yazdığı kitaplarla da tanıtmaya çalıştı.
Mühendis Jean Mollard‘ın yardımıyla 1959 yılında 2 kişilik bir SP-350 adında denizaltı yapan Kaptan Kusto, önce 350 metrelik sonra da 1965 yılında 2 taşıt ile 500 metrelik derinliğe inebildi.
Kaptan Kusto, 1957 yılında Monako Okyanus Araştırmaları Müzesi’ni yönetti. Precontinent projelerini idare ediyordu. Bu projelerde su altında uzun süre kalınıyordu ve bir “sualtı evi” sayesinde incelemeler yapılıyordu.
1960 yılının Ekim ayında bir yığın radyoaktif madde CEA tarafından Akdeniz’e atılacaktı. Kaptan Cousteau basın kampanyası düzenledi ve 2 hafta geçmeden halk ayaklandı. Radyoaktif maddeler treni büyük bir kalabalık tarafından durduruldu ve geldiği yere dönmek zorunda kaldı. 1960′ta Monako’da, Fransız Cumhurbaşkanı Charles de Gaulle’un resmi ziyareti ve Ekim ayındaki nükleer denemeler üzerindeki tartışmaları sayesinde Kaptan Kusto, ünlü oldu.
Cousteau, 1962’de Marsilya’da , insanların su altında yaşamalarına yönelik Conshelf I adlı bir deney yaptı. Benzer bir deneyi ise 1963’te Conshelf II adıyla Kızıldeniz’de gerçekleştirdi. Deney kapsamında, Cousteau’nun “okyanot” adını verdiği 5 adamı, 10 m derindeki bir su altı evinde bir ay yaşadı ve incelemeler yaptı.
Proje masraflarının büyük kısmını Fransız petrol sanayii karşılasa da geri kalan kısmını karşılamak için Cousteau, deneyi belgesel filme dönüştüreceğine dair bir anlaşma imzalamıştı. Bu nedenle kameralar okyanotların her anını görüntüledi ve sonunda “Güneşsiz Dünya” (World Without Sun) isimli 93 dakikalık bir film ortaya çıktı. Cousteau ikinci Oscar’ını bu film ile aldı.
Conshelf III, 1965’te Nice yakınlarında gerçekleştirildi. Cousteau’nun 24 yaşındaki oğlu Philippe’in de aralarında bulunduğu 6 okyanot, 100 m derinlikte üç hafta kaldı. Deney esnasında çekilen görüntülerden Orson Welles‘in seslendirdiği bir TV filmi yapıldı. Filmin gördüğü büyük ilgi üzerine, her yıl dört saatlik TV programı hazırlamak için ABC televizyon kanalıyla anlaşma imzalandı. “Cousteau’nun Denizaltı Dünyası” adlı TV dizisi böylece doğmuş oldu. Cousteau, yaptığı TV filmleri ve dizileri için toplamda 10 Emmy ödülü aldı. “Altın Balık” (The Golden Fish) adlı bir filmi de kısa film dalında Oscar’ın sahibi oldu.
Calypso’nun, yıllar boyunca Alaska’dan Afrika’ya, Afrika’dan Antarktika’ya yaptığı gezilerle, milyonlarca TVının, balinaların, penguenlerin, dev ahtapotların, katil balinaların, deniz kaplumbağalarının ve yunusların yaşantılarını öğrendi; karadan kilometrelerce uzakta insanların, okyanusları nasıl kirlettiğini gördü.
Cousteau, tek başına ya da değişik yazarlarla birlikte kaleme aldığı 50’nin üzerinde kitap ve çektiği 70’in üzerinde TV filmi ile okyanus yaşamının ve dünyanın yaşamsal dengelerinin korunması düşüncesini milyonlarca kişiye anlattı. Kirlenmenin, aşırı avlanmanın ve sahil kentlerinin düzensiz ve aşırı gelişmesinin, engin okyanuslardaki yaşam için bir tehlike olduğunu vurguladı. Bu kapsamda okyanuslardaki yaşamı korumak için 1974 yılında ABD’de Cousteau Topluluğu’nu (Cousteau Society) kurdu. Günümüzde bu topluluğun, dünya çapında 300,000 üyesi vardır ve amaçları şimdiki ve gelecek nesillerin yaşam kalitesini korumaktır.
İlk evliliğinden olan büyük oğlu Jean-Michel, kurucularından olduğu Cousteau Topluluğu’ndan 1992 yılında istifa ederek kendi araştırma kuruluşunu kurdu. 1996 yılında Jacques Cousteau oğlu Jean-Michel Cousteau Fiji Adaları’nda Cousteau isminde bir tatil köyü açmayı planladığı için mahkemeye verdi.
Çevre için yaptıklarından dolayı 1977 yılında Peter Scott ile birlikte Birleşmiş Milletler (BM) tarafından ödüllendirildi. Presidential Medal of Freedom yani ‘Özgürlük Madalyası’ dönemin ABD Cumhurbaşkanı Ronald Reagan, tarafından kendisine takdim edildi.
28 Haziran 1979 tarihinde Calypso ile Portekize doğru bir seferde iken oğlu Philippe bir kaza sonucu hayatını kaybediyor. Bu durumdan çok etkilenen Cousteau, yanına öbür oğlunu çağırıyor.
Kaptan Kusto, 24 Kasım 1988′de, Fransız Akademisi’ne seçildi. 1993′de BM’in Brezilya, Rio de Janerio’da düzenledikleri çevre ve gelişme hakkındaki konferansa davet edildi. BM’in ve daha sonra Dünya Bankası’nın sürekli danışmanı oldu. Aynı sene Gelecek Nesillerin Hakkı Konseyi’nde başkan seçildi. Ancak Cousteau, Fransa’nın Pasifik’te nükleer denemelere yeniden başlaması üzerine 1995’te bu görevinden istifa etti.
Ocak 1996’da Singapur limanında demirlemiş olan Calypso‘ya, manevra yapan bir mavna çarptı ve efsanevi gemi kısa sürede sulara gömüldü. Calypso II’nin denize indirilişini göremeden 25 Haziran 1997’de aramızdan ayrıldı.
Evlilikleri :
1.eşi: 12 Temmuz 1937 tarihinde Simone Melchior ile evlendi. 1 Aralık 1990 tarihinde eşi kanserden öldü. Jean-Michel Cousteau (d.1938), Philippe Cousteau (d.1940 – ö.1979) adında iki çocuğu oldu.
İlk eşi ile evli iken sonradan evleneceği Francine Triplet’den kızı Diane Cousteau (d.1980)ve oğlu Pierre-Yves Cousteau (d.1982) dünyaya geldi.
2.eşi: 1991 yılında Francine Triplet Cousteau ile evlendi. Pierre-Yves Cousteau (d.1982), Diane Cousteau (d.1980) adında iki çocuğu oldu.
Jacques Cousteau, 25 Haziran 1997 tarihinde Paris, Fransa’da 87 yaşında ölmüştür.
Kitapları :
1953 – Sessiz Dünya (Le Monde du Silence)
Filmleri :
1943 – Par-Dix-Huit Métres de Fond (Onsekiz Metre Derinlikte)
1945 – Epaves (Batıklar)
1947 – Paysages du Silence (Sessizlik Manzaraları)
1949 – Les Phoques du Rio de Oro (Rio de Oro Fokları)
1948-1949 – Dauphins et Cétacés (Yunuslar ve Balinagiller)
1955 – Le Monde du Silence (Sessiz Dünya)
1962 – Güneşsiz Dünya (World Without Sun)