X

Joseph Schranz

Georges Seurat

Joseph Schranz Biyografisi

İstanbul‘u etkileyici ve gerçekci bir biçimde resmeden Joseph Schranz, daha sonraki yıllarda çizidiği İstanbul Boğazı panoramalarını Sultan I. Abdülmecit‘e sunmuş ve bu çalışmaları da sultan tarafından beğenilmiştir. İstanbul Boğazı’nı değişik yerlerden resmeden Schranz’ın ayrıntılara önem verdiği farklı konularda çok sayıda gravürü bulunmaktadır.

Joseph Schranz (Joseph Giuseppe Schranz), 1803 yılında İspanya’nın Minorka adasında ailesinin 3 oğlundan en küçüğü olarak doğmuştur. Alman asıllıdır. O zamanlar Avusturya‘nın bir parçası olan Ochsenhausen’in yerlisi olan babası Anton Schranz (1767-1839), annesi Isabella (Elisabetta) Howard’dır. Margherita ve Francesca adlarında iki kız kardeşi ile Giovanni, Antonio adlarında iki abisi vardı. Joseph Schranz, 1818 yılında ailece Malta’ya yerleşmiştir.

Joseph Schranz, Malta dışına ilk defa 15 Haziran 1826 tarihinde abisi Giovanni ile birlikte Korfu’ya gitti. Daha sonra 1 Ekim 1828’de İyonya adası Zante’ye (Zakynthos) gitti. Joseph Schranz, bu gezilerinde Korfu ve Zante’nin yanı sıra Atina‘nın güzel topografik suluboya resimlerini yaptı.

Joseph Schranz, 1826, 1828 yılında İyonya Adaları’nı ziyaret etti; 1832 yllı dolaylarında İstanbul’a gitti. İstanbul’da şehir ve Boğaz manzaraları konusunda uzmanlaştı. Suluboya ve litografi ustası olarak kısa sürede tanındı.

Sultan II. Mahmut, yetenekleriyle bizzat ilgilendiği Joseph Schranz’ı 1838 yılında Mekteb-i Harbiye-i Şahane’ye ilk resim öğretmeni olarak tayin etti. Joseph Schranz, asker kökenli birçok Türk ressamın yetişmesine önemli katkıları olmuştur.

Türkiye’de uzun yıllar kalan Joseph Schranz’ın, aynı dönemde pitoresk İstanbul’u resmeden batılı ressamlardan farklı olarak tablolarındaki Osmanlıca harflerle yapılan açıklamalar dikkat çekicidir. İstanbul’da yapmış olduğu çizimlerinden litografi olarak basılan desenlerinde kentin manzarasını ve belli başlı anıtlarını kâğıda aktarmıştır. İstanbul’un doğal güzelliklerini tanıtma amacıyla resimlerinde özellikle Boğaziçini resmetmiştir. Yapmış olduğu bu desen ve litografiler, bir kısmının üzerindeki açıklayıcı yazılar, İstanbul’un günümüze kadar ulaşmamış olan saray ve yapılarını göstermesi açısından belge niteliği taşımaktadır.

1843-1844 yılı dolaylarında Malta‘ya döndü. 1850 yılında tekrar İstanbul’a geldi. Daha çok suluboya tablolarıyla tanınan Schranz’ın İstanbul’a ilişkin çok sayıda taş baskı gravürü de bulunmaktadır.

İstanbul‘u etkileyici ve gerçekci bir biçimde resmeden Joseph Schranz, daha sonraki yıllarda çizidiği İstanbul Boğazı panoramalarını Sultan I. Abdülmecit‘e sunmuş ve bu çalışmaları da sultan tarafından beğenilmiştir. İstanbul Boğazı‘nı değişik yerlerden resmeden Schranz’ın ayrıntılara önem verdiği farklı konularda çok sayıda gravürü bulunmaktadır.

Joseph Schranz’ın Le Bosphore adlı eserinde ikisi panorama olmak üzere toplam on iki gravür bulunmaktadır. İlki Beylerbeyi’nden Üsküdar, Sarayburnu ve Galata’yı diğeri de Beykoz’dan Boğazı göstermektedir. İstanbul Boğazı’nın her iki yakasını Karadeniz’den Marmara Denizi ile buluşmasına kadar iki ayrı panoramik tablo ile resmetmesi, İstanbul’un romanı gibidir. Bir fotoğraf gibi boğazın tüm kıvrımlarını ve evlerini bir nakkaş titizliği ile tablolarına işlemiştir.

Kırım Savaşı (5 Ekim 1853 – 30 Mart 1856) esnasında resmedilmiş bu panoramalar ressamın olağanüstü gözlem gücünü yansıtmaktadır.

Josef Schranz, Osmanlı başkenti İstanbul‘da halkın günlük yaşamından sahneleri yakından bakarak çizerdi.

Joseph Schranz, 1872 yılında 69 yaşında ölmüştür.

Josef Schranz, Osmanlı başkenti İstanbul‘da halkın günlük yaşamından sahneleri yakından bakarak çizerdi. On beş adet taş baskı gravür içeren sözkonusu Albüm 19. yüzyıl ortalarında İstanbul’da basıldı. İçindekiler arasında Boğaziçi manzaraları, kentteki anıtlar ve bir tane Bursa manzarası bulunmakta. İnsan figürleri gösteren tablolar gravürcü A.J.B. Bayot (1810-1871) tarafından taşa nakşedilip sonradan renklenmişti. Tanınmış bir ressam olan A.J.B. Bayot İskenderiye’de doğmuş İtalya’da ölmüş ve 1863, 1866 yıllarında Paris’teki yıllık “Salon” fuarında eserlerini sergilemişti. Panoramik görüntüler sergileyen tablolar ise Fransız ressam ve desinatör L.J.B. Sabatier tarafından taşa nakşedilmişti. Sabatier 1827’den 1870’e dek Paris’teki yıllık “Salon” fuarında eserlerini sergilerdi. Birinci plana eklenmiş olan günlük yaşam sahnelerinden ayrıntılar esere hafif bir sevecenlik katıyor.

Kategoriler: J
Benzer Biyografiler