Mimar Muzaffer Bey Biyografisi
İstanbul Şişli’deki Abide-i Hürriyet Anıtı’nın mimarıdır. Birinci Ulusal Mimari Akımının en ünlü mimarlarındandır.
Abide-i Hürriyet Anıtı
Mimar Muzaffer Bey, 1881 yılında İstanbul‘da doğmuştur. İptidaî (İlkokul) ve Rüştiye (Ortaokul) öğrenimini İstanbul‘da tamamladıktan sonra bir süre Halıcıoğlu’ndaki Hendese-i Mülkiye Mektebi’ne devam etti. Buradaki derslerde resim ve desendeki yeteneği ile hocalarından Yusuf Razi Bey (Demirbel)’in dikkatini çekince, hocasının kardeşi olan Mimar Vedat Bey’in (Vedat Tek) bürosunda çalışmaya başladı. Burada mimarlık ve resim ile ilgili çalışmalar yaptı. Sirkeci’deki Büyük Postane, Hoca Hobyar Mescidi, Sultanahmet’teki Tapu ve Kadastro binalarının yapımında görev aldı.
II. Meşrutiyet‘in ilanından sonra Kadastro Fen Heyetinde görev alan Mimar Muzaffer Bey, aynı zamanda Hendese-i Mülkiye’de de mimari muallim yardımcısı oldu.
1909 yılında Sultan Mehmet Reşat Osmanlı Devletinin başına geçtiğinde; Mimar Vedat Tek’i saray baş mimarı yapınca onun tavsiyesi üzerine Posta ve Telgraf Nezareti mimarlığına Mimar Muzaffer Bey getirildi.
Mimar Muzaffer Bey, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya‘dan getirttiği postane binaları projeleri üzerinde çalıştı; çeşitli posta merkezleri için projeler üretti. Bu görevde iken Londra‘da bastırılması planlanan posta pullarının resimlerini hazırlama işini üstlendi ve ülkenin mimari yapıtlarını betimleyen resimler hazırladı. Pullarda Büyük Postane, Selimiye ve Süleymaniye Camileri, Rumeli Hisarı, Kız Kulesi yapıları Muzaffer Bey’in çizimi ile yer aldı. Pullar, basım için gönderildikleri Londra’da birer sanat yapıtı olarak değerlendirilmiş ve büyük beğeni kazanmışlardı.
1909 yılında 31 Mart vakası şehitleri için yapılan anıt-mezar için açılan yarışmaya katıldı. Mimar Kemaleddin Bey, dönemin baş mimarı Vedat Tek, Rum mimar Konstantin Kiryakidi Efendi, dönemin Sanayi-i Nefise Mektebi ilk mimarlık hocası Alexandre Vallaury gibi tanınmış sanatçıların katıldığı yarışmada birinciliği kazandı ve Abide-i Hürriyet anıtını inşa etti. Bu eser, Meşrutiyet döneminin İstanbul’daki ilk mimari ürünü ve Osmanlı başkentinde inşa edilmiş “ilk ulusal anıt olma özelliklerini taşır. 1909 yılında yapımına başlanan anıtın açılışı 23 Temmuz 1911‘de yapılmıştı.
Abide-i Hürriyet anıtının tamamlanmasından sonra Mimar Muzaffer Bey, Konya Valisi Hüsnü Bey tarafından Konya’ya davet edildi. 1914 yılında Vilayet başmimarı olarak Konya’ya gitti. II. Selim‘in şehzadeliği sırasında Konya valisi iken yapılan Sultan Selim Camisi’nin onarımını yaptı. Yapımına daha önceden başlanan Darülmuallimin (Erkek Öğretmen Okulu) ve Darülmuallimat (Kız Öğretmen Okulu) binalarını tamamladı; ülkenin tahıl ambarı olan Konya için bitkisel ve geometrik unsurlarla bezeli Ziraat Abidesi’nin projesini yaptı.
1918 yılında 37 yaşında iken Konya’da felç geçirdi. Son eseri olan Öğretmen Okulu’nun yapımına felçli olarak ve sakat arabası içinde nezaret etti.
Bir daha sağlığı düzelemeyen Mimar Muzaffer Bey, 26 Mart 1921 tarihinde Konya‘da 40 yaşında ölmüştür.