Nahit Sırrı Örik Biyografisi
Nahit Sırrı Örik’in “Sultan Hamid Düşerken” adlı romanını tiyatrocu Kemal Bekir 1976 yılında “Düşüş” ismiyle tiyatro oyununa çevirdi. Aynı eseri 2002 yılında sinema yönetmeni Ziya Öztan “Abdülhamit Düşerken” adıyla filme çekti.
Nahit Sırrı Örik, 22 Mayıs 1895 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Babası, Abdülhamit II zamanında Hukuk Mektebi öğretim üyesi, Saray mütercimi ve Maarif Nezareti mektupçularından William Shakespeare‘den iki oyun çevirmiş Hasan Sırrı Bey, dedesi divan sahibi şairlerden Ahmet Nafız Paşa’dır. Annesi Melek Hanım’dır. Henüz dört yaşındayken anne babasının ayrılmasıyla, üvey anne ve babanın yanında büyüdü. Eğitimine evde bir Türkçe hocası ve bir Fransız mürebbiye ile başladı. Özel dersler aldıktan sonra, Beşiktaş‘taki Afitab-ı Maarif Rüştiyesi’nden (ortaokul) mezun oldu. Sırayla bir İngiliz, bir Fransız Mektebinde okudu. Galatasaray Mekteb-i Sultânisi’ne (Galatasaray lisesi) girdi, hiçbirini tamamlamadı. Bir müddet sonra 1913 yılında Mekteb-i Hukuk’un derslerine katıldı ve burayı da yarım bıraktı.
Babasınırlığı sayesinde Berlin büyükelçiliği maiyetîne tayin edildi. Berlin’de iken son halife II. Abdülmecid’nin oğlu Şehzade Faruk’un yanında bir operaya kadın kılığında gitti. Ertesi gün Alman gazetelerinde alay konusu oldu ve acilen İstanbul’a çağrıldı. Elçilik görevinden ayrıldı, ama İstanbul’a dönmedi.
Birinci Dünya Savaşı‘nın ikinci yılından itibaren 1915’de Berlin, Tiflis, Paris, Viyana, Roma ve Kopenhag gibi Batı kentlerinde yaşadı. İlk öyküsü 1927 yılında Fransa‘da, Fransızca olarak yayımlandı. “Zeynep la Courtisane” adlı bu ilk öyküsü Paris’te Les Oeuvres Libres dergisinde Eylül 1927 ayında yayımlamıştır.
Cumhuriyet’in ilânından ve babasının ölümünden sonra 1928 yılında yurda döndü ve Cumhuriyet gazetesinde yazarlığa başladı. Daha sonra Ankara‘ya yerleşti ve Milli Eğitim Bakanlığında mütercim olarak görev aldı
Milli Eğitim Bakanlığında uzun yıllar çevirmen olarak çalıştı. Hasan Ali Yücel döneminde Dünya Klasikleri’ne birer Voltaire ve Balzac çevirisiyle katkıda bulundu.
Sonraki yıllarda şiir dışında edebiyatın hemen hemen her türünde ürün verdi. Daha çok hikâye, gezi notları, edebiyat ve tarih araştırmalarıyla tanındı. Eserlerinin önemli bir kısmında “İstanbul konak kültürü” denebilecek bir yaşama tarzını anlattı.
1928 yılından sonra sonra Cumhuriyet, Tanin, Tan, Milliyet, Edebiyat ve Sanat Gazetesi, Hayat, Muhit, Gürbüz Türk Çocuğu, Aydabir, Tarihte Bu Ay, Varlık, Radyo Haftası, Radyo Dünyası, Yelpaze gibi çeşitli gazete ve dergilere öykü, roman tefrikaları, gezi yazıları, deneme, makaleler yazdı ve çeviriler yaptı.
Özellikle, 1958 yılında tamamladığı “Eski Zaman Kadınları Arasında” adlı anılarında, bu kültürün içyapısı, gelişmesi, dalgalanmaları, zaaf ve üstünlüklerini ortaya çıkardı. Babasının, Abdülhamit II’in mabeyn mütercimliğinde çalışmış olması, Nahid Sırrı Örik’e, saraylıları yakından tanıma fırsatı vermiştir.
Nahit Sırrı Örik, Ankara‘da iken 15 Temmuz 1933 tarihinden itibaren Yaşar Nabi Nayır ile birlikte Varlık Dergisi’ni çıkardı. Babasının 1933‘teki ölümünün ardından İstanbul‘a döndü.
Nahit Sırrı Örik, hayatının sonuna kadar çeşitli gazetelerde köşe yazarlığı yaptı. Gazeteci olarak Kayseri, Edirne, Kırşehir gibi Anadolu kentlerine yaptığı gezi notlarını yayımladı. Yazdığı makaleler de farklı dergi ve gazetelerde yayınlandı. Roman, hikâye, oyun, deneme, inceleme, anı ve gezi türlerinde eserler verdi, çevirileri dahil 30’u aşkın kitabı yayımlandı.
1958 yılında önce dört tefrikalık bir uzun öykü (“Bir Çamaşır Teknesi Önünde”) ve sonra bir kısa roman, Turnede Bir Artist Öldürüldü, Vatan‘da yayınlanır. Roman ne yazık ki yazılışı ve yayınlanışından 37 yıl sonra, 1995 yılında kitaplaşır. “Tersine Giden Yol” ve “Turnede Bir Artist Öldürüldü” romanları 1995’te, “Colére de Sultan”ı 2005 “Yıldız Olmak Kolay Mı?” ise ancak 2006’da yayımlanabildi. 2012 yılında “Gece Olmadan” adlı hikaye kitabı ilk baskısı Oğlak yayınevi tarafından yapıldı.
Nahit Sırrı Örik, sanat camiasına uzak duran bir yazardır. Bunun nedeniyse yaşamak istediği dünyanın yok olmaya başlamasıdır: O, aristokrat geleneği ve Fransız kültürüne hayranlık besler. Kullandığı dil de buna paralel olarak ağırdır. Bilinen bir diğer önemli gerçek de yazarın eşcinsel olmasıdır. Bu durum, onun dahil olmak istediği dünyadan dışlanmasına yol açan ilk unsurdur. Devrinde kitaplarının tanıtımı ve satışına gereken desteğin verilmemesinin en önemli nedeni Örik’in cinsel hayatı olmuştur.
Nahit Sırrı Örik, 18 Ocak 1960 tarihinde İstanbul’da 65 yaşında ölmüştür.
Nahit Sırrı Örik’in “Sultan Hamid Düşerken” adlı romanını tiyatrocu Kemal Bekir 1976 yılında “Düşüş” ismiyle tiyatro oyununa çevirdi. Aynı eseri 2002 yılında sinema yönetmeni Ziya Öztan “Abdülhamit Düşerken” adıyla filme çekti.
“Kıskanmak” adlı romanı 2009 yılında yönetmen Zeki Demirkubuz tarafından aynı adla film yapıldı.
Nahit Sırrı Örik Eserleri:
Hikaye:
1929 – Kırmızı ve Siyah
1932 – San’atkârlar
1933 – Eski Resimler
1933 – Colére de Sultan (Fransızca)
1934 – Eve Düşen Yıldırım
1958 – Bir Çamaşır Teknesi Önünde
2012 – Gece Olmadan
Roman:
1946 – Kıskanmak
1947 – Tersine Giden Yol
1957 – Sultan Hamid Düşerken
1958 – Turnede Bir Artist Öldürüldü
2006 – Yıldız Olmak Kolay Mı?
Oyun:
1933 – Sönmeyen Ateş
1934 – Muharrir
1949 – Para Uğrunda
1952 – Alınyazısı
İnceleme:
1932 – Edebiyat ve Sanat Bahisleri
1933 – Tarihi Çehreler Etrafında
1933 – Roman ve Hikaye Hakkında Bir Kalem Denemesi
1953 – Yüzelli Yılın Türk Meşhurları Ansiklopedisi
1956 – Hayat ile Kitaplar
1989 – Abdülhamid’in Haremi
2002 – Bilinmeyen Yaşamlarıyla Saraylılar
Gezi Notları:
1939 – Anadolu
1941 – Bir Edirne Seyahatnamesi
1955 – Kayseri-Kırşehir-Kastamonu.
Hatıra:
1958 – Eski Zaman Kadınları Arasında
Çeviri:
1949-1956 – Avrupa ve Fransız İhtilali (7 cilt, A. Sorel’den)
1940 – Journal (Antoine Galland’dan)
1940 – Aziyade (Pierre Loti’den)
1947 – Bezgin Kadınlar (Pierre Loti’den)
1939 – İsveç Kralı XIII’nci Şarl’ın Tarihi (Voltaire’den)
1944 – XIV. Louis Asrı (3 cilt) (Voltaire’den)