Necati Bey Biyografisi
Balıkesir’deki Necatibey Eğitim Fakültesi’ne adı verilen kişidir.
Necati Bey, 1894 yılında İzmir’de doğmuştur. Tam adı Mustafa Necati Uğural’dır. Babası Darendeli Halit Bey, annesi Elbistanlı Mustafa Efendi’nin kızı Naciye Hanım’dır. Necati Bey, ilk ve orta öğrenimini İzmir’de tamamladı. İstanbul Hukuk Mektebi’nde yüksek öğrenimini tamamladıktan sonra ilk görevine İzmir Öğretmen Okulu’nda başladı.
1914 yılında tekrar İzmir’e dönerek avukatlık ve İzmir Kız Öğretmen Okulu’nda öğretmenlik yapmaya başlamıştır. Daha sonra, yakın arkadaşı Hüseyin Vâsıf Çınar Bey’le birlikte 1915 yılında, “Özel Şark Mektebi İdadisi” (Özel Şark Lisesi) ni kurmuşlardır, 1918 yılına kadar Mustafa Necati bu okulun müdürlüğü ve edebiyat öğretmenliği, Hüseyin Vâsıf da müdür yardımcılığı ve tarih öğretmenliği görevlerini yürütmüşlerdir. Bu arada bir süre de “Aydın-Kasaba Demiryollarında Hukuk Müşavirliği” görevini yürütmüştür.
Savaş sonrasında bir yanda İtilâf Devletlerinin işlerine son verdiği Aydın-Kasaba demiryolu işçilerinin haklarını savunmuş, “İzmir Demiryolları İslâm Memurini Teâvün Cemiyeti”nin kurulmasına öncülük etmiş; diğer yanda da savaştan dönen ve işsiz kalan yedek subayların sosyal ve ekonomik sıkıntılarını giderebilmek için çareler aramıştır. Bu maksatla İzmir‘de “İhtiyat Zâbitânı Teâvün Cemiyeti” kurulmasına fikir babası oluyor. Bu derneğin üyesi olan yedek subaylar, işgalden bir gün önce Maşatlıkta yapılan toplantıda olduğu gibi daha sonraki dönemde, Batı Anadolu Kuvâyi Millîyesi içinde de çok önemli rol oynamışlardır.
İzmir Türk Ocağının faal bir üyesi olan Necati Bey, Türk Ocağı’nda işgalden on beş yirmi gün önce yaptığı bir konuşmada :
“Tehlike yaklaştı. Rumlar harıl harıl silâhlanıyor ve bir şeyler bekliyorlar. Biz ise kalemle, muhtıra ve nutuklarla nümayiş ve alâyişle iş görmeye çalışıyoruz. Bu doğru değildir. Her ihtimâle karşı bütün Türklüğün silâha sarılması icap eder. Ona göre Teşkilât yapmalıyız.” diyordu.
İzmir’in işgali sırasında İstanbul’a gitti. Dâhiliye Nezâretinde (İçişleri Bakanlığında) görev alan Necati Bey, İstanbul Hükümetinin, Karasi Mutasarrıflığına tayin ettiği Fatin Bey’in yardımcısı olarak 1919 yılında Balıkesir‘e gitmiştir. Balıkesir’de, oldukça yoğun bir çalışma temposu içinde geçen bu dönem, onun, 29 Nisan 1920 Perşembe günü Saruhan (Manisa) Mebusu olarak TBMM‘ne katılmak üzere Balıkesir’den ayrılmasına kadar devam etmiş ve Balıkesir’de kaldığı bu yedi ayı aşkın süre içinde Millî Mücadele Hareketine ve Balıkesir’e çok büyük hizmetlerde bulunmuştur.
Mustafa Necati Bey, Balıkesir’de bir yandan söz ve yazıları ile Millî Mücadele Hareketini anlatmaya çalışmış, diğer yandan da elinde silâhı ile eniştesi Yzb. Hâlit (Bayrak) Bey ve hemşehrisi Bulgurcu Mehmet Efenin yanında çeşitli cephelerde savaşlara katılmıştır. Anzavur isyanı sırasında kurulan “Balıkesir Takip Müfrezesi’nde müfreze kumandanı olarak görev almıştır.
Milli Mücadele’de Kuvayi Milliye içinde yer alan Mustafa Necati Bey, Anzavur kuvvetlerine karşı ve Yunanlılarla savaşmıştır.
Mustafa Necati Bey’in Balıkesir Hareket-i Millîyesi içindeki en büyük hizmeti, Millî Mücadele basınında seçkin bir yere sahip olan “Hareket-i Milliye’nin Mürevvici (yayın organı)” olan ve 16 Kasım 1919 – 27 Haziran 1919 tarihleri arasında 74 sayı çıkmış olan “İzmir’e Doğru” gazetesini çıkarmasıdır. Mustafa Necati, Balıkesir’den ayrıldıktan sonra da gazeteye yazı göndermeye devam etmiştir. Son gönderdiği yazı 13 Haziran 1920 tarih ve 70 numaralı gazetede yayınlanan, “Sulh Muahedesi ve Azm-i Millî” (Barış Antlaşması ve Millî Azim) başlıklı başmakalesidir.
Mustafa Necati Bey’in Balıkesir’deki çalışmaları, sadece Millî Mücadele hareketi içinde aldığı görevlerle sınırlı kalmamış, geleceğe dönük pek çok çalışmanın da içinde bulunmuştur. Bu çalışmalardan biri, 19 Aralık 1919 tarihinde kurulan Balıkesir “İdman Yurdu”nun kuruluşudur.
1920 yılında Saruhan (Manisa) Milletvekili seçildi. I. Meclisin görev süresi olan 1920-1923 yılları arasındaki üç yıl içinde, bu üç yılın bir buçuk yılı aşkın bölümünde, İstiklâl mahkemesi üyesi ve başkanı olarak Ankara dışında bulunmasına rağmen, Meclis kürsüsünden 54 ayrı konu üzerinde 74 konuşma yapmıştır. Mustafa Necati, Kastamonu İstiklâl Mahkemesi Başkanı olarak 18 Ağustos 1921 günü Kastamonu’ya gelmiş ve 1 Ağustos 1922’de İstiklâl Mahkemelerinin çalışmalarına son verilmesi üzerine de 24 Ağustos 1922 günü Kastamonu’dan ayrılmış ve TBMM’nin, kendisini, 17 Ağustos 1922 tarihinde seçtiği Amasya İstiklâl Mahkemesi Başkanlığı görevine başlamıştır.
1923 yılında da II. Dönem TBMM‘ne İzmir Milletvekili seçildi. 21 Ağustos 1923 tarihinde bir komisyon oluşturarak Hükümete, “mübadele, imar ve iskân” işleri ile ilgili bir bakanlığın kurulmasını teklif etti ve 13 Ekim 1923 tarihinde “Mübadele, İmâr ve İskân Vekâleti” kurulmuş ve 20 Ekim 1923 tarihinde de Mustafa Necati, 165 milletvekilinden 158 tanesinin oyunu alarak ilk “Mübadele, İmâr ve İskân Vekili” seçilmiştir.
6 Mart 1924 tarihinde kurulan İsmet İnönü Hükümetinde “Adliye Vekili” oluncaya kadar beş ay kaldığı Mübadele, İmâr ve İskân Vekilliği sırasında, bir yandan bakanlığın merkez ve taşra teşkilâtının kuruluşunu gerçekleştirirken diğer yandan da ülkemize mübadele ile gelen göçmenlerin yerleştirilmesi ve savaş sırasında yakılıp yıkılan Anadolu’nun imârı için çok önemli çalışmalar gerçekleştirmiştir.
6 Mart 1924 tarihinde başladığı, Adliye Vekilliği’ (Adalet Bakanlığı) görevi sırasında kısa bir süre Doğuda Şeyh Said isyanı dolayısıyla kurulan Diyarbakır İstiklâl Mahkemesinde savcı olarak görevlendirildi.
1925 yılında Şeyh Said isyanında Şark İstiklal Mahkemesi Başkanlığı’nda bulunan Mustafa Necati Bey, 20 Aralık 1925 yılında Maarif Vekili (Milli Eğitim Bakanı) oldu.
Mustafa Necati, eğitim alanında yapılması gereken işleri, gerçekleştirilebilme özellikleri açısından gruplandırarak çalışmaya başladı. Eğitim işleri hakkında gazetecilerle yaptığı görüşmede, yapılacak işleri şu şekilde sıralamıştır.
1- Merkez teşkilâtının takviyesi,
2- Terbiye-i umûmiye heyeti (genel eğitim komisyonu),
3- Lisan heyeti teşkili (dil komisyonu kurulması)
4- Mevcut müesseselerin teksifi (mevcut kuruluşların toplanması,)
5- Öğretmenlerin terfii
6- Vekâletin vilâyet terbiyesinin tevsii (bakanlığın illerdeki eğitimi yaygınlaştırması)
6- Genel eğitime etkili olup da şimdiye kadar hükümetin ciddi denetiminden uzak kalmış kurumların ciddi denetime tabi tutulması,
7- Köy okulları, köy öğretmen okulları, orta ve yüksek öğretmen okulları kurulması,
8- Mıntıka eminliği.
Türkiye Muallimler Birliği Genel Başkanı da olan Maarif Vekili Mustafa Necati’nin 789 sayılı Maarif Teşkilâtına Dair Kanuna koydurmuş olduğu, “Maarif hizmetinde asıl olan öğretmenliktir.” hükmü eğitimi, içinde bulunduğu karmaşadan kurtarırken öğretmeni, eğitim hizmetlerinde çok önemli bir konuma yükseltmiş, öğretmenlik meslek olarak itibarlı hâle getirilmiştir. Ayrıca öğretmenlerin tâyin, terfi ve maaş gibi özlük hakları düzenlenmiştir.
29 Aralık 1928 Cumartesi günü Ankara’da hastalanan Necati Bey’e yapılan konsültasyonlarda akut apandisit tanısı konmuş ve 31 Aralık 1928 tarihinde ameliyat edilmiş ancak Necati Bey, 1 Ocak 1929 tarihinde Ankara’da 35 yaşında ölmüştür.
Balıkesir’deki Necatibey Eğitim Fakültesi’ne adı verilmiştir.
Mustafa Necati’nin bakanlığı döneminde eğitim alanında gerçekleştirilen en önemli çalışma, “Harf İnkılâbı”dır. Ülkemizde neredeyse üç çeyrek yüzyıldır tartışılmakta ve üzerinde bazı değişikliklerin yapıldığı “eski yazı”nın tamamıyla değiştirilmesi konusu 1925 yılında ciddî olarak yeniden ele alınmış, Maarif Teşkilâtına Dair Kanunla kurulan “Dil Heyeti”, bir yazı komisyonu gibi çalışmaya başlamış ve 1928 yılı ortasında Lâtin harflerinden oluşturulan “Yeni Türk Alfabesi”nin kabulü yönündeki çalışmalar, Atatürk‘ün desteği ile 1928 yılı Ağustosunda uygulamaya konulmuştur. 1 Kasım 1928 tarihinde çıkarılan ve 3 Kasım 1828 tarihinde Resmî Gazetede yayınlanan kanunla bu büyük değişiklik gerçekleştirilmiştir.