Refik Fazıl Epikman Biyografisi
Refik Fazıl Epikman, Türkiye Cumhuriyeti’nde sanat olgusu adına, resim uygulamalarıyla çağdaş anlayışa yönelik olarak izlenen yolda önemli bir mesafe almıştır. Bunun yanında yaptığı teorik çalışmalarla sanat olgusunun toplum tarafından tanınması için önemli çabalar sergilemiştir.
Refik Fazıl Epikman, 1902 yılında İstanbul’da doğmuştur. Davutpaşa İdadisi’nden mezun olduktan sonra 1918 yılında Sanayi-i Nefise Mektebi’ne girdi. Akademi’de İbrahim Çallı’nın yanında çalıştı. 1924 yılında girdiği Milli Eğitim Bakanlığı sınavını kazanarak Şeref Akdik, Cevat Dereli ve Mahmut Cuda ile birlikte devlet hesabına öğrenim için Paris’e gönderildi.
Akademi’de İbrahim Çallı’nın yanında çalıştığı dönemde empresyonizm (izlenimci) akımın etkisi altında yetişti. Ancak Fransa’daki eğitiminden sonra yurda döndüğünde izlenimcilik anlayışından tamamen uzaklaşarak konstrüktif bir temelden hareket ederek resim yapmaya başladı, süreç içerisinde kübist anlayışın yansımalarını çalışmalarına dahil etti. Bu dönem resimlerinde kullandığı renk ve ışık, empresyonizm (izlenimci) resim anlayışından tamamen farklı özelliklere sahiptir. Bu özellikleri yansıtan en önemli eseri 1928 yılında yaptığı “Bar” adlı resmidir.
Bu resimde komposizyon içerisinde yer alan figürlerin kübist -kontrüktivist bir anlayışla biçimlendiği görülmektedir. Komposizyonda etkili olan ışık, loş bir ortamı betimleyecek niteliktedir.
Paris’te Julian Akademisi’nde Paul-Albert Laurents atölyesinde 1928 yılında öğrenimini tamamlayıp İstanbul’a dönerek Güzel Sanatlar Akademisi’ne öğretmen olarak atandı. 15 Nisan 1929 tarihinde kurulan kurulan Müstakil Ressamlar ve Heykeltraşlar Birliği’nin kurucu üyeleri arasında yer aldı.
Müstakil Ressamlar ve Heykeltraşlar Birliği; Refik Epikman’ın dışında, Cevat Dereli, Şeref Akdik, Mahmut Cüda, Nurullah Berk, Hale Asaf, Ali Avni Çelebi, Zeki Kocamemi gibi ressam ve heykeltıraş Muhittin Sebati ile Ratip Aşir Acudoğlu gibi kurucu üyelerden oluşmaktadır. Müstakil Ressamlar ve Heykeltıraşlar Birliği, Türkiye Cumhuriyeti’nin resim alanında kurumsallaşmasının belirgin bir kanıtı olan, sanatçı birliği olarak kurulmuştur. Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin resim alanında “Müstakiller” hareketi, Avrupa’da sanat alanında hızla ortaya çıkan değişimleri Türkiye’ye getirmeleri, bir başka deyişle Müstakiller hareketinin, Türkiye Cumhuriyeti’nde eser veren sanatçıların ortak anlayış çerçevesinde bir araya gelerek “grup” kavramının ortaya çıkmasına neden olmaları bakımından önemlidir.
Refik Fazıl Epikman, 1931 yılında askerlik görevini yapmak için Güzel Sanatlar Akademisi’nden ayrıldı. 1933 yılında askerlik dönüşünde Osmanlı Ressamlar Cemiyeti üyelerinin engellemeleri nedeniyle Akademiye kabul edilmedi. Refik Fazıl Epikman’da Ankara’da Ankara Atatürk Lisesi’nde resim öğretmeni olarak göreve başladı, 1939 yılında ise Ankara Gazi Muallim Mektebi ve Terbiye Enstitüsü Resim-iş bölümüne atölye hocası olarak atandı ve 1966 yılında bu görevde iken emekli oldu.
Refik Fazıl Epikman, emekli olduktan sonra Halkevlerinde Güzel Sanatlar kolu başkanlığına getirildi. Resim uygulamalarının dışında çeşitli yayın organlarında yazdığı yazılar ile sanat olgusu adına önemli etkinlikler gerçekleştirdi. Ayrıca sanat kitaplarının yer aldığı bir kütüphane kurmayı da başarmıştır. Burada ilk kez canlı modelden desen çalışan bir atölye kurmuştur.
1960’lardan sonra yaptığı vizyonlarında yavaş yavaş soyuta geçmiştir. Ölümüne yakın yıllarında ise ele alış şeklini biraz değiştirmiştir. Erken dönemlerindeki renkçiliğine eğilmiştir. Refik Epikman, Türk resim sanatına mekân, hacim ve kompozisyon uygulamalarıyla çoğulcu bir sanat anlayışı getiren sanatçılardandır ve yaşamının son dönemine kadar içten bir uyum göstermiştir. Yalnız, bu uyumun temelinde, konuyu şematizme formlara indirgeme amacının da önemli bir payı bulunması, onun kuşağının diğer ressamlarından ayırır.
1944 yılında düzenlenen 6. Devlet Resim ve Heykel Sergisi’nde üçüncülük ödülünü, 1974 yılında 35. Devlet Resim ve Heykel Sergisi’nde ise şeref ödülüne layık görüldükten 1 gün sonra 17 Mayıs 1974 tarihinde ölmüştür.
Çalışmalarını karma sergilerde sergileyen; ancak kişisel sergi açmayan Refik Fazıl Epikman, ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi binasının toplantı salonuna açılan odalarına Cumhuriyet’in ilanını konu alan büyük boyutlu resimler yaptı.
Refik Epikman, resim çalışmalarının yanında sanat yazarlığı da yapmıştır. Ar, Ülkü, Güzel Sanatlar Dergisi gibi günün yayın organlarında sergi eleştirileri, sanat olayları ve sanat akımları ile ilgili yazılar yazmıştır.Halkevi yayınları arasında çıkan 1944 yılında yazdığı 13-17. yüzyıllar arası “Klasik Ressamlar” , 1946 yılında yazdığı 17.,18. ve 19. Yüzyıl Dünya Sanatı adlı kitaplar sanat tarihi araştırmalarının ürünleridir.
Refik Fazıl Epikman, 17 Mayıs 1974 tarihinde Ankara’da 72 yaşında ölmüştür.