X

Robert Altman

Robert Altman

Robert Altman Biyografisi

Amerikalı yönetmen, yapımcı, senarist. Gerçek adı Robert Bernard Altman‘dır. Stilize bir perspektifle oldukça doğal filmlere imza atan, hayatı boyunca takındığı anti-Hollywood tavrına rağmen Amerikan film endüstrisinin en yetenekli yönetmenlerinden biri olan Altman, akademi tarafından verilen onur ödülünün sahibi olmuştur. MASH, Nashville,Gosford Park ve Short Cuts en önemli filmlerindendir. Bağımsız yönetmen Paul Thomas Anderson, Altman’ı örnek almaktadır.
20 Şubat 1925‘te Kansas City, Missouri, Amerika‘da dünyaya geldi. Babası Bernard Clement Altman sigorta işiyle uğraşan zengin bir işadamıydı. Altman İngiliz, Alman ve İrlanda kökenliydi. Büyükbabası Frank Altman, önceleri Altmann olan soyadlarını değiştirmişti. Sırasıyla St. Peter’s School, Rockhurst High School, Southwest High School ve Wentworth Military Academy‘de öğrenim gören Altman, 1943‘te, 18 yaşındayken, Amerikan Ordusu’na katıldı. İkinci Dünya Savaşı boyunca pilotluk yapıp savaşan Altman Hollywood‘u ilk kez uçaktayken ışıklar içinde gördüğünde hayran olmuştu.

1947‘de görevini tamamladıktan sonra Los Angeles‘ta yaşamaya a ilgilenmeye başladı. Oyuncu olarak başladığı kariyerinde ilk filmi The Secret Life of Walter Mitty olan ve ufak bir rolle izleyici karşısına çıkan Altman, 1948 yapımı Bodyguard filminin senaryosuyla büyük bir başarı kazandı. Bu önemli çıkış Altman’ı New York‘a taşınıp yazar olma konusunda yüreklendirdi. New York‘ta birlikte sayısız makale, senaryo ve müzikal yazacakları George W. George‘la tanışan Altman, bu süreçte istediklerini elde edemeyince Hollywood’a geri döndü. Hayvan bakım merkezi kuran ancak bu işte de sıkıntı yaşayan yönetmen, 1950‘de ailesinin yanına Kansas City‘ye geri dönmek zorunda kaldı ama tüm istediği sinemaya geri dönmesi için ikinci bir şanstı.

Prodüksiyon ve film şirketi Calvin Company’ye senarist olarak girdikten çok kısa bir süre sonra film çekmeye başlayan Altman, burada endüstriyel kısa filmler hazırladı ve yönetmenliğini geliştirme fırsatı buldu. 1955‘te şirketinden ayrılan Altman, düşük bütçeli ilk filmi The Delinquents‘ı Elmer Rhoden Jr ortaklığında çekti. 1957‘de izleyiciyle buluşan film bütçesine rağmen yaptığı bir milyon dolarlık hâsılatla rekor kırdı.

Altman’ın başarısı Alfred Hitchcock‘un da gözünden kaçmamıştı ve usta yönetmen Altman’a TV için hazırladığı Alfred Hitchcock Presents’ın rejisörlüğünü teklif etti. 1958 yılından 1964‘e kadar Altman aralarında Combat!, Bonanza, Whirlybirds ve Route 66‘ının da olduğu birçok TV dizisinin yönetmenliğini yaptı.

Warner Brothers‘ın kurucusu Jack Warner‘la tartıştıktan sonra anti-Hollywood düşünceler içine giren Altman, uzun süre adından hiç söz edilmeyen yapımlara imza attıktan sonra MASH filmi için gelen yönetmenlik teklifini kabul etti. Film büyük bir gişe başarısı getirmesinin yanı sıra Altman’ın yeniden doğuşunu da müjdeliyordu. MASH’in başarısından sonra “Altman stiliyle” McCabe & Mrs. Miller (1971), The Long Goodbye (1974) ve Nashville (1975) gibi yapımlar için kamera arkasına geçen yönetmen, yerini sağlamlaştırmıştı.

Diğer yapımcıların ve yönetmenlerin pek ilgilenmediği projeleri hayata geçiren Altman, 1976‘da stilini ve artistik yeteneklerini istediği gibi kullanabilmek için kendi film şirketi Lions Gate Films‘i kurdu. A Wedding, 3 Women ve Quintet gibi filmleri çekti.1980‘de Robin Williams‘ın ilk filmi olma özelliğini taşıyan Popeye‘yi izleyiciyle buluşturan Altman, bu çalışmasıyla ikinci en iyi hâsılat elde eden yapımına imza atmış oluyordu. 80’li yıllar boyunca büyük övgü alan Secret Honor gibi filmlerin yanında O.C. & Stiggs gibi eleştirmenler tarafından beğenilmeyen yapımların da yönetmenliğini yapan Altman, Tanner ’88‘le Emmy ödülü kazandı.

Yönetmene üç dalda oskar ödülü adaylığı kazandıran 1992 yapımı The Player, Cannes‘da ve BAFTA‘da en iyi rejisör olarak ödülü kucakladığı filmi oldu. The Player’ın başarısından sonra Altman bir kez daha Hollywood’a ne kadar yetenekli olduğunu Short Cuts‘la gösterecekti. Zira akademi bu filmiyle Altman’ı en iyi yönetmen dalında aday olarak gösterdi. Ayrıca Short Cuts, Altman’ın son on yıl içinde çektiği en iyi film olarak değerlendirildi. Ancak 2001’de izleyiciyle buluşacak olan Gosford Park‘ın yılın en iyi filmi olduğu konusunda birçok sinema eleştirmeni hemfikir oldu. Bağımsız stüdyolarla çalışmaya devam eden Altman beş kez en iyi yönetmen dalında oskara aday gösterilmesine rağmen, akademiden ödül alamamıştı.

2006‘da Yaşam Boyu Başarı ödülünü alan yönetmen, çok kısa bir süre sonra, 20 Kasım 2006‘da, 81 yaşındayken kan kanseri nedeniyle hayata gözlerini yumdu. Eşi Kathryn Reed Altman‘la birlikte uzun süre bu hastalıkla boğuşan Altman, hayatı boyunca 3 evlilik yaptı. 6 çocuğu olan yönetmenin 12 de torunu olmuştu.

Kategoriler: R