X

Rudolf Belling

Rudolf Belling

Rudolf Belling Biyografisi

Rudolf Belling, II. Dünya Savaşı yıllarında Türkiye’ye göçmüş ve 40 yıl boyunca Türkiye’de yaşayarak Türk heykeltıraşlarının yetişmesinde emek vermiştir.

Rudolf Belling, 26 Ağustos 1886 tarihinde Berlin, Almanya’da iş adamı Julius Belling ve Heléne Thomas’ın oğlu olarak doğmuştur. 1892-1897 yılları arasında Berlin’in güneybatısında Steglitz’de ilköğretimini tamamlamış, sonrasında yatılı okula devam etmiş, ardından 1903-1905 yılları arasında tüccar olmak istediği ve annesinin tavsiyesi ile sanat ve el işleri üzerine de gelişebilmek için küçük heykeller ve dekoratif sanat eserleri üzerine çalışan Jean Renaud’un atölyesinde çıraklık yapmaya başlamıştı. Bu sırada bir ticaret okuluna da devam etmiş, akşamları da modelleme ve çizim kurslarına katılmıştı.

1906-1907 arasında heykel ve dekoratif sanatlar alanında eğitim gördü. Heykeltıraşlık alanında bir süre kendi kendini yetiştirdikten sonra akademik bir eğitim almak için Berlin Sanat Akademisi’ne girdi.

1908-1909 yılları arasında Emil Kaselow’un küçük heykel atölyesinde çalışmış, o sırada tanıştığı kendisinden 13 yaş büyük olan Avusturyalı tiyatro ve film yönetmeni Max Reinhard sayesinde sahne ve film dünyasına yakınlaşmıştı. Reinhard’ın birçok tiyatrosunda Bükreş doğumlu Alman sahne tasarımı şefi Ernst Stern ile birlikte çalışmış, sahne dekorları yapmıştı. Aynı zamanda Prof. Hans Virchow’dan Sanat Anatomisi üzerine dersler almış, 1911 yılında ise Charlottenburg-Berlin Sanat Akademisi’nin başı olan Peter Bruer’in, 1922’de ölümüne dek yüksek lisans öğrencisi olmuş, o sırada dışavurumcu-kübist heykeller yapmaya başlamıştı.

Rudolf Belling, 1913 yılında Belçika, İngiltere ve Fransa’ya seyahat etti; Paris’te Pablo Picasso ile tanıştı. 1914 yılında ilk kez Büyük Alman Sanat Fuarına katılmış, 1915-18 yılları arasında asker olarak Alman Hava Kuvvetlerinin Berlin’deki servisinde modelleme üzerinde çalışmış, ekspresyonizmden etkilenerek 1915’te “Wounded”- Yaralı, 1916’da “Fight”- Dövüş ve “The Aviator” – Havacı adlı heykellerini yapmıştı.

1918-1932 yılları arasında Novembergruppe / “Kasım Grubu” adını taşıyan bir sanat topluluğunun kurucuları arasında yer aldı. Resim, heykel ve mimariyi uyumlu bir bütün olarak algılayan sanatçılardan oluşan grup, 1933 yılında Nazi hükümetince yasaklanıncaya kadar Berlin’in sanat yaşamında aktif rol almıştı.

Rudolf Belling, 1919’da sanat simsarı Fritz Gurlitt’in galerisinde ilk kişisel sergisini açmıştı. O sergide yer alan ve Alman heykelinin ilk non-figüratif soyut heykeli olan ünlü heykeli “Dreiklang / Triad” – Üçlü uyum, Alman heykel sanatının uluslararası avangard heykel sanatı ile ilişkiye geçmesine önayak olmuştu. Heykelde bu yeni ifade biçimini yine kendisi gibi Kasım Grubu üyesi olan Bruno Taut ve Max Taut Kardeşler ve Hans Poelzig gibi mimarla yapmış olduğu konuşmalar ve tartışmalardan aldığı ilhamla yaratmıştı. 1924’de Sanat Tarihçisi ve Berlin Ulusal Galerisinin yöneticisi Ludwig Lusti’nin desteği ile 29 eseriyle Berlin Ulusal Galerisinde bir solo sergi açmış, sergi sonrası Ludwig Lusti ondan “Dreiklang / Triad”ın ahşap bir versiyonunu yapmasını istemişti.

Rudolf Belling, 1919 yılında Alman dünyasının ilk non-figüratif soyut heykel olan ünlü eseri Dreiklang‘ı (Üçlü Uyum) yaptı.

1925 yılında Yahudi dansçı Toni Friedlaender (Freeden) ile evlenmiş, 1928 yılında oğlu Thomas dünyaya gelmiştir.

1930 yılında Berlin- Lichterfelde’de kendisi gibi Kasım Grubuna üye olan Alman mimar Vasily Luckhardt tarafından tasarlanan bir ev ve stüdyo inşaa ettirmişti.

1931’de Berlin’deki Prusya Sanat Akademisi üyesi oldu ancak 1933’te akademiden istifaya zorlandığı için ülkesinde çalışma imkânı kalmamıştı.

Eşi Toni Freeden 1935 yılında Rudolf Belling’i terketmiş, oğulları Thomas babası ile birlikte kalmıştı. Ardından boşanmış olduğu eşi, ikinci eşi ile evlenene kadar o evde yaşamıştı. Söz konusu ev ve atölye 1944 yılında bombalanmış, bu sırada sanatçının bazı eserleri de tahrip olmuştu.

1935 yılındaki kişisel sergisi vesilesiyle New York‘ta Weyhe Galerisine davet edildi 8 ay kaldığı New York’da özel Annoth sanat okulunda ders verdi. Bu ülke, kalması halinde kendisine çok cazip olanaklar sunmasına rağmen ülkesine geri döndü çünkü Belling’in ilk evliliğinden olma 9 yaşındaki oğlu Thomas’ın hayatı, annesi bir Yahudi olduğu için tehlikedeydi.

İstanbul Güzel sanatlar Akademisi Müdürlüğünü sürdüren Ressam Namık İsmail’in 1935’te vefatından sonra, Güzel Sanatlar Akademisi Müdürlüğüne 1936’da atanan ve 1948’e kadar bu görevi sürdüren Burhan Ümit Toprak’ın heykel bölüm şefliğine de Rudolf Belling’i önermesi ile Türkiye’ye davet edilmiştir.

Rudolf Belling, oğlunu kurtarmayı başardıktan sonra 1937 yılında Türk hükümetinin davetini kabul ederek Türkiye’ye göç etti. Ülkesinde, Nazi rejimi tarafından eserleri harap edilmekte, eritilmekteydi. İstanbul’a giderek Güzel Sanatlar Akademisi Heykel Bölümü Başkanı olan Rudolf Belling, 1939 yılında oğlunu gizlice Berlin’den İstanbul’a getirdi. 1940 yılında Türkiye’deki tek anıt çalışması olan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi önündeki İsmet İnönü anıtını tamamladı. 1951 yılına kadar Güzel Sanatlar Akademisinde bir kürsü ve Heykeltıraşçılık Bölümünün yönetimini üstlendi.

Rudolf Belling, ayrıca o yıllarda İsmet İnönü’nün bir büstünü yapmıştır.

Rudolf Belling, akademideki eğitmenliği sırasında Kâmil Sonad, Şadi Çalık, Hüseyin Gezer, İlhan Koman, Hakkı Atamulu, Yavuz Görey, Ali Teoman Germaner, Hüseyin Anka Özkan ve Kuzgun Acar gibi heykelcilerin yetişmesinde etkin olmuştu.

1942’de ikinci eşi yarı İtalyan yarı Alman Yolanda Carolina Manzin ile evlendi ve 1943 yılında kızları Elizabeth Weber dünyaya geldi. 1952-1965 yılları arasında İstanbul Teknik Üniversitesi’nde mimarlık fakültesi’nde ders verdi. Türkiye’de bulunduğu yıllarda resme ağırlık verdi, portreler yaptı.

Rudolf Belling, 1940 yılında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi bahçesine, 1943-1944 yıllarında da Taksim gezi parkına konmak üzere birer İsmet İnönü anıtı hazırladı. Taksim heykeli, Demokrat Parti iktidara gelince yerine konmadı. Yıllarca Belediye’ye ait bir depoda bekledikten sonra 1981 yılında o zamanki belediye başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Akansel’in girişimleri ile 1983 yılında Lozan Antlaşmasının 60. yıldönümünde, İsmet İnönü’nün Maçka’daki evinin önündeki küçük parka yerleştirildi.

Atlı İnönü Anıtı – 1943/1982

1955’te Federal Almanya Büyük Hizmet Nişanı almış, ve arkasından da Berlin Güzel Sanatlar Akademisi’ne üye seçilmişti. 1966‘da da Türkiye‘den ayrılarak Almanya‘ya döndü ve burada Münih yakınındaki Krailing’e yerleşti.

Rudolf Belling, 9 Haziran 1972 tarihinde Krailling, Almanya’da 86 yaşında ölmüştür.

Kategoriler: R