Sabri Yirmibeşoğlu

Unvan

Orgeneral

Doğum Tarihi

1928

Şehir

İzmir

Ülke

Türkiye

1928 yılında İzmir Foça’da doğdu. Foça’nın küçük bir köyü olan Bağarası’nda dünyaya gelen Sabri Yirmibeşoğlu, kısa bir süre sonra Foça’ya ailesi ile beraber yerleşir.

Askerlik mesleğine karşı ilgisi daha çocuk yaşlarında başlar. Bunda biraz da öğretmenlerinin etkisi vardır. Öğretmenlerinin her öğrencisi ile yakından ilgilenmeleri, öğrencilerinin ilgi sahalarını keşfetmeleri onun bu özelliğinin açığa çıkmasında muhakkak etkisi olmuştur. Bu ilgi ve isteğini ortaokul ikinci sınıfta iken uygulamaya geçirmiş. Bunun için Foça’daki alayın alay komutanı da elinden gelebilecek imkanları kendisinden esirgememiştir. Bin bir güçlükle o hep hayalini kurduğu askerlik mesleğine ulaşabilmek için 13 yaşında tek başına Konya’da bulunan Kuleli Askeri Lisesi’ne gider. Uygulanan imtihanın her türlü aşamasından birincilikle geçer.

Çocuklarını okutabilmek ve iyi bir eğitim aldırabilmek için askeri okullar dar gelirli aileler tarafından tercih edilmektedir. Askeri ortaokulun bitimini müteakip eğitim ve öğrenimine devam edebilmek için Bursa Işıklar Lisesi’ne katılır.

1946 senesinde askeri liseden mezun olmuş ve Ankara Kara Harp Okuluna başlamıştı. Genel Kurmay Başkanı Org. Kazım ORBAY Harp Okulunu 3 yıla çıkarttırırken Eğt. kalitesi de aynı şekilde yükseltilmiştir.

30 Ağustos 1950 senesinde Cumhurbaşkanlığı Muhafız Kıt’asında ilk görevine başlar. 1950-1957 yılları arasında, önce Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanlığı (ve Anıtkabir’de,) sonrasında da, kurmay olabilmek için Kasım 1955’ten itibaren Harp Akademileri Komutanlığı’nda görev yapmıştır.

NATO eğitimi için Napoli şehrine gitmiştir. Dönüşte Kıbrıs’a tayin oldu. Bir sonraki tayini, yine 1964’de Güney Doğü Avrupa Müttefik Kuvvetleri Komutanlığı, İzmir’dir. Daha sonra Belçika’da bulunan NATO karargâhında Nükleer Silahlar Şubesi’nde görev yapan Yirmibeşoğlu Belçika dönüşünde (1971), atandığı Özel Harp Dairesi Kurmay Başkanlığı görevinde kısa bir süre bulunup, Tuğgeneralliğe terfi ederek aynı kurumun Başkanlığına atanmıştır. 1974 Kıbrıs Harekâtının en kilit görevini bu kurumun Başkanı olarak icra etmiştir. Özel Harp Dairesi’nin “Kıbrıs’ta sivil direnişi örgütleyen lideri” olarak tanınmıştır.

Ecevit 1974 yılında Özel Harp Dairesi hakkında brifing talep etmiştir.

NATO İstihbarat Başkanlığı görevine getirildi ve 1978 yılına kadar görevini sürdürdü.

Türkiye’ye dönüşünde Tümgeneral olarak Sarıkamış’a atanan Yirmibeşoğlu’nun yolu Ecevit ile orada bir kez daha kesişti. 1978’de Ecevit başbakan olarak Sarıkamış’ı ziyaret ettiğinde Tümg. Yirmibeşoğlu Orduevi’nde kendisine ve eşine yemek verdi. Ecevit, Yirmibeşoğlu’ndan Özel Harp Dairesi hakkında bilgi almaya çalıştı. “Daire”ye bağlı sivil örgütte görev alanlardan bazılarının olaylarda yer aldığından şüphe duyuyordu. Yirmibeşoğlu’ndan “Kuşkularınız yersiz” cevabını alınca Ecevit, “Farz-ı muhal, buradaki MHP il başkanı, aynı zamanda Özel Harp Dairesi’nin sivil uzantısındaki gizli elemanlardan biri olamaz mı?” sorusunu sormuş; Yirmibeşoğlu bunu doğrulamış ve “Evet, öyledir ama kendisi çok güvenilir, vatansever bir arkadaşımızdır.” demiştir.

Yirmibeşoğlu, 12 Eylül döneminde Kara Kuvvetleri Lojistik Başkanlığı, 1982-1983 yıllarında Milli Savunma Bakanlığı’nda Müsteşar Yardımcılığı, 1983’te Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı görevlerinde bulundu.

1984’te Genelkurmay Harekat Dairesi Başkanlığı 1986’da Erzincan’daki 3. Ordu Komutanlığına terfi etti.

Orgeneral rütbesiyle 22.08.1988 – 30.08.1990 tarihleri arasında Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri olarak görev yaptı.

Yirmibeşoğlu bir yıl sonra Cumhurbaşkanı Özal tarafından emekliye sevk edildi.

1999 yılında Askeri Ve Siyasi Anılarım isimli kitabı Kastaş Yayınevi tarafından yayınlandı.

———–
‘Özal suikastının ardında Yirmibeşoğlu vardı’
8. Cumhurbaşkanı Özal’ın oğlu Ahmet Özal, 1988 yılında gerçekleşen suikastın arkasında dönemin MGK Sekreteri Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu’nun bulunduğunu söyledi. Ahmet Özal, Yirmibeşoğlu’nun savcıya konunun üzerine fazla gitme dediğini de aktardı.

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal, babasına yönelik 1988’de düzenlenen başarısız suikastın arkasındaki isimlerin çok kısa sürede tespit edildiğini açıkladı.

Habertürk gazetesine konuşan Ahmet Özal, “Babam ülke karışmasın diye bu isimleri açıklamadı. Bunlardan biri de dönemin MGK Genel Sekreteri Sabri Yirmibeşoğlu’ydu. Bu isimlerin hepsi Emniyet ve MİT’in arşivlerinde var. Arşivler açılsın” dedi.

Amcası Korkut Özal’ın Turgut Özal’ın ölümüyle ilgili Ergenekon’u işaret etmesine de değinen Ahmet Özal, “Ölümüyle ilgili değil ama eğer arşivler açılırsa babama suikast olayı ile Ergenekon bağlantıları görülecektir. Ölümüyle suikastın birlikte araştırılması gerekir. Çünkü Kartal Demirağ diye bir adamı çıkıyor ve 2 sene hapis yiyor, kayboluyor. Babam öldüğü gün Kartal Demirağ gelip dua edip ağladı” diye konuştu.

NTVMSNBC
Röportajdan öne çıkan sorular ve yanıtları şöyle:

Suikast girişimi bireysel değidi yani diyorsunuz?
Arkası çok kalabalık bir olaydı. Hatta araştırıldı, babam bunu açıklamak istemedi. “Bu arşivlerde var, bunun zamanı değil. Türkiye’nin karışmasını istemiyorum. Benim suikastımdan daha önemli olan Türkiye’dir. Türkiye’nin kalkınması daha önemli” dedi.

Birtakım isimlere mi ulaştı?
Tabi canım, ulaştı hepsine. Hatta İsviçre’de para hareketlerine kadar buldular, kimden nerelere gelmiş.

Kimmiş onlar?
Bilmiyorum, açıklamak istemedi.

Ama size isimleri söylemiş?
Ben birkaç isim biliyorum, hepsini biliyorum.

Neye dayanarak Ergenekon olduğunu düşünüyorsunuz?
Kendilerinde yasal olarak güç vehmeden bazı ordu mensuplarının o zaman da aktif olduğunu biliyorum. Yani TSK’nın içinde bahsedilen JİTEM, derin devlet hikayeleri o zaman yoğundu.

Kimdi onlar?
Ordunun içinde kendini bilmezler. bugün Ergenekon dediğimiz hadiseler o zaman da vardı. Bunlar TSK’yı temsil etmez, bu adamlardan dolayı TSK’nın yıpratılmasına, yara almasına karşıyım.

Ergenekon parmağı olduğunu söylüyorsunuz. Peki sizce babanızı neden öldürmek istediler?
Yıllardır şunu söylemeye çalışıyorum. Özal’ın suikast araştırnmasının sonuçları isimlerle beraber devletin arşivlerinde var. Eğer birisi bu arişvleri açıp oradaki isimleri çıkarırsa bunların hepsi birbiriyle örtüşecek. Ama nedense hiçbir hükümet o arşivleri açmıyor.

Tespit edilen isimler arasında Yirmibeşoğlu var mı?
Evet, Sabri Yirmibeşoğlu da o isimlerden biri. Arşivlerin açılması lazım. Açılınca isimler çıkar ortaya. MGK Genel sekreteri, eski JİTEM Başkanı’dır aynı zamanda.

Soruşturma nasıl sonuçlandı?
O zaman savcı Uğur Tönük, soruşturmayı yaptı. Yıllar önce savcıyla görüştüm. Bana suikast soruşturmasıyla ilgili Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Sabri Yirmibeşoğlu’nun kendisine bu konunun üzerine fazla gitme dediğini söyledi.

Peki savcı neden böyle bir şey istiyorsunuz dememiş mi ona?
O zamanki orduyu temsil eden insanların gücü bugünden çok farklıydı. 1980’li yıllarda daha Milli Güvenlik Konseyi iş başındaydı. Kenan Evren Cumhurbaşkanı’ydı. Konsey orada 4 paşayla oturuyordu. Bugünkü Türkiye değil o günkü Türkiye, aradan geçmiş 30 sene.

Savcı nasıl ifade etti?
Soruşturma bittikten sonra söyledi, dosya kapandıktan sonra. Demirağ ceza yedi ve dosya kapandı.

Dosya kapandıysa arşivlerde ne bulunacak?
Mahkeme dosyası kapandı ama MİT ve Emniyet’in yaptığı dosya ayrı bir dosya. Onlar ayrı bir araştırma yaptılar ve 5-6 ayda çözdüler. Ama babam açıklama yapmak istemedi.

Babanız size kaç isim söyledi?
İki üç tane, fazla değil. Önemli birkaç isim söyledi, şaşkınlık ifadeleriyle. Bunlar Emniyet ve MİT dosyalarında var. Enteresandır, suikast olayından sonra bir gazete patronu gazetesini satıp Türkiye’den gitti. Babamın suikastıyla ilgili olabilir, arşivler açılırsa bu isimler ortaya çıkar.

Yirmibeşoğlu hakkında ne yapıldı?
Sabri Yirmibeşoğlu o dönemden sonra emekli edildi.