Burhan Doğançay

Doğum Tarihi

11 Eylül 1929

Ölüm Tarihi

16 Ocak 2013

Şehir

İstanbul

Ülke

Türkiye

Burç

Başak

11 Eylül 1929 tarihinde İstanbul’da doğdu. İlk sanatsal eğitimini babası Adil Doğançay‘dan ve ünlü ressam Arif Kaptan’dan aldı. 1950’lerin başlarında Paris Üniversitesi’nde Hukuk eğitimi aldı. İktisat doktorası sırasında yıllarının önemli bir bölümünü Academie de la Grande Chaumiere’deki sanat eğitimine hasretti.

Bu dönemde düzenli olarak resim yaptı ve Ankara, Sanatseverler Kulübü’nde babasıyla ortak sergiler açtı, çeşitli grup sergilerine katıldı.

Onu 1962’de New York’a götüren kısa bir diplomatik hizmetten sonra, 1964’te kendini tamamen sanata hasretmeye ve bu kente yerleşmeye karar verdi.

Guggenheim Müzesi Müdürü Thomas Messer’in yapıtlarından birini müze koleksiyonuna alması, Doğançay’ın bu zorlu mücadeleden galip geleceğine olan inancını daha da pekiştirdi.

New York duvarlarıyla başlayacak önemli esin kaynağı olan “Duvarlar” serisine de aynı yıllarda başlayan Doğançay, 1975’te 114 ülkeyi kapsayacak “Dünya Duvarları” fotoğraf projesine başladı.

Bu projenin ürünlerini 1982’de Paris’te Georges Pompidou’da “Fısıldayan Duvarlar” adı altında ilk kez sergileyen sanatçının tasarımları, 1983’te Fransa’nın ünlü halı merkezi Aubusson’dan duvar halısı olarak dokunmaya başlandı.

Doğançay’ın 1986’da büyük bir onarım geçiren Brooklyn Köprüsü’nün 19 büyük boy fotoğrafı, New York’un 100. yıl kutlamalarında JFK Uluslararası Havaalanı’nda iki yıla yakın sergilendi. Daha sonra bu fotoğraflar “Walls of the World” adı altında kitap olarak yayınlandı.

Dr. Nejat Eczacıbaşı Vakfı desteği ile 2001 yılında ilk Retrospektif Sergisi’ni Dolmabahçe Sarayı’nda açan Doğançay’ın, 2003 yılının Haziran ayında “Hat Sanatına Saygı” isimli çalışması, Brüksel’deki yeni Avrupa Parlamentosu Binası’na asıldı.

Doğançay Müzesi’nin açılmasıyla zamanını New York, İstanbul ve atölyesinin bulunduğu Turgutreis arasında paylaştırarak yaşamaya başladı.

Burhan Doğançay esas olarak kent duvarlarına duyduğu hayranlıktan türeyen bir grup işiyle tanınır. Hemen hemen elli yıla uzanan bir dönemde yüzden fazla ülkeye yaptığı seyahatlerden ilham alan bu zihin meşguliyeti, sürekli olarak resimlere, grafik sanatlara, Aubusson duvar halılarına, heykellere ve fotoğraflara dönüştü.

Kent duvarları tekrarlanan bir tema olmasına rağmen, bunların yorumlandıkları üsluplar çok çeşitlidir. Ağırlıklı olarak ‘kolaj’ ve biraz da ‘fümaj’ çalışan Doğançay çeşitli dizilerinde kapılara, renklere, graffiti çeşitlerine veya eserlerine dahil ettiği objelere göre duvarları yeniden üretir. Duvarlardan topladığı afiş ve objeler eserlerinin esas bileşenleridir.

70’ler ve 80’lerde kent duvarlarını yorumladığı, kendine has kurdele dizileriyle ün kazandı. Bunlar, kolajlı panolarının aksine, düzgün kağıt şeritlerden ve bunların hat benzeri gölgelerinden oluşan dizilerdir. Üç boyutlu maketlerden oluşan bu diziler daha sonra, alüminyum dış cephe malzemeleri üzerindeki alüminyum kurdeleleriyle gölgeli heykellere dönüştü. Doğançay’ın kolaj ve fümajlardan oluşan koni dizisi kolayca tanımlanabilen bir başka tarzıdır.

Kent duvarlarının Doğançay için özel bir anlamı vardır: Bunlar zamanın akışının belgeleridirler, sosyal, siyasal ve ekonomik değişimi yansıtırlar, aynı zamanda doğa güçlerinin saldırılarına ve insanların bıraktıkları izlere tanıklık ederler.

Doğançay’a göre, kent duvarlarını insan deneyiminin anıtları yapan ve kendi eserlerini zamanımızın bir arşivi haline getiren şey de budur.

Burhan Doğançay, 16 Ocak 2013 sabahı tedavi gördüğü Amerikan Hastanesi’nde vefat etti. 18 Ocak Cuma günü Teşvikiye Camisi’nde cenaze namazı kılındı. Doğançay’ın cenazesi, vasiyeti üzerine 19 Ocak Cumartesi günü Bodrum Turgut Reis’te Karabağ Mezarlığı’nda toprağa verildi.